Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), 11.7.1992 tarih ve 21281 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3837 sayılı yasa ile 1992-93 döneminde eğitim-öğretime başladı.

Üniversitemizin açılış kurdelesini zamanın Başbakan’ı merhum Süleyman Demirel ve koalisyon ortağı Başbakan Yardımcısı merhum Erdal İnönü birlikte kesmişti.Çeyrek asır önceki bu mutlu anı takip eden bir gazeteci olarak o günden bu yana KSÜ’yü çok yakından izliyorum.

KSÜ’nün kurucu Rektörlüğünü aslen Rizeli Prof. Dr. Yusuf Vanlı yürüttü.

Kamuoyunda ‘Kırkıncı Hoca’ olarak bilinen cemaate yakınlığı ile o zamanlar gündeme gelen rektör Vanlı döneminde sağlıklı bir oluşum ne yazık ki hayata geçirilemedi. ‘Cemaatten referanslı’ isimler tepelere yerleştirildi. Yani; KSÜ sağlıklı bir şekilde değil adeta ‘sakat’ doğmuş oldu.

Yeri gelmişken, o günlere ait çok ilginç bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. O günlerde KSÜ’nün merkez kampüsü önündeki caddede yürürken Rektör Vanlı’nın elinde hortumla bahçe suladığını hayretle gördüm.

Yanına vardım, selamlaştıktan sonra; “Yahu sayın hocam siz rektörsünüz. Bırakınız bu işleri bahçe görevlileri yapsın.” dediğimi hatırlıyorum. Düşünebiliyor musunuz; üniversitenin sağlıklı bir şekilde kuruluşunu yaparak sağlam bir zemine oturtması gereken rektör, elinde hortumla bahçe suluyor. Yönetimin nasıl yapıldığını ise varın sizler tahayyül edin.

Çukurova Üniversitesi’nde okuduğum ve gazeteciliğe başladığım 80’li yılların ortalarına doğru Ziraat Fakültesi Dekanlığından tanıdığım merhum Prof. Dr. Osman Tekinel, ikinci rektör olarak atandı.

Merhum Demirel’e yakınlığı ile bilinen Tekinel, o dönemlerdeki ‘katı başörtüsü yasağı’ başta olmak üzere ‘laik’ uygulamalar yüzünden Kahramanmaraş halkı ile sağlıklı bir iletişim kuramadı. Vanlı dönemindeki kadroların yerine Çukurova’dan isimler getirmekle zamanını geçirdi. Zaten ‘sakat’ doğan KSÜ ile halkın arası böylece iyiden iyiye açıldı.

Kendisinden sonra gelen ve yine Adana’dan tanıdığım değerli hocam Prof. Dr. A. Nafi Baytorun, ılımlı ve iyi niyetli bir insan olmasına rağmen, KSÜ ile halk arasındaki buzları eritmeye çalıştıysa da Tekinel’e yakınlığından dolayı ilişkileri istenilen düzeyde sıcaklaştıramadı. O dönemdeki yerel yöneticilerin Baytorun’a olumsuz bakışları KSÜ’nün ilerlemesini yavaşlattı. Size şöyle örnek vermek gerekir ise; o zamanki Belediye Başkanı, parası ile dahi üniversiteye asfaltı çok zor ve gönülsüz verdi. Baytorun da iki dönem rektörlük yaptı ve gitti. (Bugün Avşar Kampüsünün tepelerinde gördüğünüz o öğrenci yurtları Baytorun hocanın eserlerinden sadece birisidir.)

Daha sonra Kahramanmaraşlı Prof. Dr. Fatih Karaaslan rektör olarak atandı. Bir dönem rektörlük yapan Karaaslan’ın ardından yine bir Adanalı isim olan Prof. Dr. Durmuş Deveci geldi. KSÜ’nün dengelerini iyiden iyiye bozan ve KSÜ ile Kahramanmaraş arasındaki ılımlı havayı, tepki çeken uygulamaları ile bozan ve geçen günlerde görevden alınan Deveci’nin yerine yine bir Kahramanmaraşlı isim olan Prof. Dr. Niyazi Can getirildi. O da bozulan huzur ortamı ile kan kaybını gidermeye gayret ediyor. Bir başka deyişle; kaybeden yine KSÜ oluyor. Yazık değil mi?

Bizim Karaozan ağabeyimizin sık sık tekrarladığı bir cümle vardır: Gömleği giyip yakadan sonraki ilk düğmeyi yanlış iliklersen aşağıya doğru hep yanlış olur.

Eğer ilk üniversitemizin kurucu rektörlüğüne hiçbir cemaat, vakıf, dernek ve grupla ilgisi olmayan daha liyakatli birisi atanmış olsaydı belki de bugün KSÜ çok daha ilerlerde olurdu.

Bunları niye mi anlattık. Biliyorsunuz; Kahramanmaraş’ın siyasi gurur kaynaklarından Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın yoğun gayretleri sonucunda ikinci bir üniversitemiz oldu.

İstiklâl Üniversitesi’nin kurucu rektörlüğü için ise sanırız 22 isim YÖK’e başvuruda bulunmuş. Seçimler nedeni ile ikinci üniversite pek gündeme gelemedi. Bu nedenle kimlerin rektör adayı olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz sadece birkaç tane isim var.

Belki de sizlerin bu satırları okuduğu sırada ikinci üniversitemizin kurucu rektörü açıklanmış olabilir. Her zaman vurguladığımız gibi; atanan kim olursa olsun asıl kazanan Kahramanmaraş ve ülkemiz olsun istiyoruz. Bu nedenle İstiklâl Üniversitesi’nin kaderinin KSÜ’ye benzememesi için kurucu rektörlüğe hiçbir cemaat ya da grupla ilgisi olmayan liyakatli ve kaliteli bir isim atanmalıdır. Atanan isim de çok sıkı takip edilmelidir. KSÜ’den ağzımız yandığı için İstiklâl’de ince eleyip sık dokumalıyız. Lütfen Kahramanmaraş’ın yarınları için bu duyarlılığı gösteriniz.

YEREL SEÇİM YARIŞI

24 Haziran 2018 milletvekili seçimlerinde oy kaybı yaşayan AK Parti'de yerel yönetimlerde '2004'e dönüş amaçlanıyor. Geçen günlerde Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği ‘Gönül Belediyeciliği’ projesinin detayları gündemde bulunuyor. Yerel yönetimde AK Parti’yi 2004’te zirveye taşıyan belediyecilik anlayışına geri dönülecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel yönetimlere yönelik uyarılarının da perde arkası ortaya çıkmaya başladı. Seçim sonrasında teşkilatlar ve milletvekilleri tarafından hazırlanan raporlarda milletvekili seçimindeki oy düşüşlerinde belediyelerin icraatlarının, özellikle de vatandaş ile yeterince iletişim kurmamalarının da etkisi olduğunun altı çizildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında "gönül belediyeciliği ve teşkilatçılığı"na geçileceği açıklamasını size daha önceki köşe yazımızda duyurmuştuk.

İşte AK Parti ‘gönül belediyeciliği’nin Sabah’ta haber olarak ta yer alan satırbaşları:

VATANDAŞLA YAKIN TEMAS

AK Parti, 2004'te AK Parti'yi yerel yönetimlere taşıyan ruh canlandırılacak. O dönemde başlayan ve marka haline gelen "AK Parti belediyeciliği" hizmetler bazında günün koşullarına göre revize edilecek. Vatandaş ile bütünleşmiş ruha geri dönülecek.

ESNAFLA KAHVALTI

Belediye başkanlarından sabah namazından gece yatana kadar zamanlarının büyük bölümünü vatandaş ile geçirmeleri istenecek. Başkanlar namazdan sonra esnafı ziyaret edip sabah çayını esnaf ile içip kahvaltısını yapacak.

ASLA İZİN VERİLMEYECEK

Siyah plaka ve makam arabasının yansıttığı resmiyetten uzak durulacak. Halktan kopuk bir görüntünün oluşmasına asla izin verilmeyecek.

HALK GÜNLERİ

Başkanlar vatandaşın her zaman ulaşabileceği, sorunlarını dinleyecek mesafede olacak. Bunun için gerekirse haftanın belli günleri halk günü yapılacak. Herkes randevusuz gelip sorunlarını anlatacak. Sorunların çözülmesi için anında talimat verilip, takip edilecek.

KİMİN İHTİYACI VAR, BİLİNECEK

Yardıma ihtiyacı olan, yoksul vatandaşlara özel önem gösterilecek. Başkanlık yaptığı yerde kimin ne durumda olduğunu bilecek ve ona göre hemen yardım edecek.

EN KÜÇÜK BİR SIKINTI ÇIKMAYACAK

Vatandaşın elektrik ve su sıkıntıları, yollardaki çukurların kapatılması gibi sorunlarına önceli verilecek. Hizmetler ile ilgili en küçük bir sıkıntı bile ortaya çıkmayacak.

ALGI OPERASYONUNA GEÇİT YOK

İhale, imar gibi konularda algı operasyonlara neden olunabilecek işlerden uzak durulacak.”

KAHRAMANMARAŞ’TA DOSYALAR SAVAŞI YAŞANACAK

Ne diyelim; hayırlısı olsun. İlerleyen günlerde Kahramanmaraş’ta da belediye başkan adaylığı yarışı kıran kırana geçecek. Çok mu çok sıcak günler yaşayacağız.Şimdilik sadece şu hususu belirtelim:

Ak Parti’de parti içi muhalif gruplar birbirlerinin aleyhinde dosya hazırlığı yapıyormuş. Dosyalarda neler yer alacağını ise önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.

"BEDELLİ ASKERLER MARAŞ’TA EĞİTİLSİN"

Bu arada CHP’nin çiçeği burnunda Kahramanmaraş milletvekili; gazeteci meslektaşımız Ali Öztunç’a da bir parantez açmak istiyoruz. Önceki seçimde milletvekilliğini kıl payı kaçıran ve sonraki süreçte memleketi ile bağını hiç koparmayan Ali Öztunç, 24 Haziran seçimlerinde mutlu sona ulaşmayı başardı.

Bizce de bunu hak etti ve sıra dışı bir muhalefet milletvekili olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kültür Park otoparkında sel baskınına uğrayan onlarca aracın sıkıntısına dikkat çekerek gündem oluşturan cevval isim Ali Öztunç, ardından da Kahramanmaraş’ın kanayan çevre sorunu Aksu çayındaki kirlilik hakkında açıklamalarda bulundu.

Kahramanmaraş kamuoyunda beğeni toplayan bu tür beyanatlarına bir yenisini ekleyen Ali Öztunç, bu kez de bedelli askerlik eğitiminin Kahramanmaraş’ta verilmesini istedi.  

Partisinin Kahramanmaraş il binasında basın toplantısı düzenleyen Öztunç, Türkiye’nin profesyonel askerliğe geçmesi gerektiğini, bedelli askerlikten elde edilecek gelirin ise şehit yakınları ve erlere harcanması gerektiğini söyledi. 28 gün temel askerlik eğitiminin Kahramanmaraş’taki kışlada verilmesini isteyen Ali Öztunç, bunun kent ekonomisi için büyük kazanım olacağını söyledi.

Öztunç, ajanslara yansıyan açıklamasında şunları kaydetti: “28 gün temel askerlik eğitimi verilecek. Bu da aslında yanlış bana göre, hem adamdan para alıyorsun, hem de diyorsun, ‘gel 28 gün askerlik yap.’ Bunların çoğu çalışan insan. Çalıştığı yerden izin alamayacak alsa bile yıllık izni bitecek. Ama eğer bu 28 gün eğitim verilecekse, benim hükümete bir çağrım var. AK Parti Kahramanmaraş milletvekillerine özel ricam var. Gelin bu askerler eğitimi Kahramanmaraş’ta alsın. 500 bin askerin buraya geldiğini düşünsenize bedelli askerlik için. Aileleri gelecek bu insanların ve kent ekonomisine çok büyük katkısı olacak. Bir süreliğine de olsa esnaflarımız ekmek kazanır. Ben 28 gün temel askerlik eğitiminin Kahramanmaraş kışlasında verilmesini istiyorum.”

Dillerine sağlık Ali Öztunç kardeşim…

Kahramanmaraş’ın sıkıntılarının gündeme getirilmesi ve yapıcı muhalefet noktasında bu performansının artarak devamını bekliyoruz.