Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde yaşayan Fehmi Çakılı, babadan gördüğü ahşap oymacılığını, evinin bodrum katında kurduğu atölye ile Osmanlı döneminde icra edilen ve tarihi, yüzyıllara dayanan naht sanatı ve ahşap oymacılığını yaşatıyor. 

Elbistan ilçesinde yaşayan, evli ve 4 çocuk babası olan 42 yaşındaki Fehmi Çakılı,tarihinin Osmanlılara kadar giden ve icraatını çok az kişinin yaptığı Naht Sanatı’nı evinin bodrum katında kurduğu atölye ile yeniden yaşatıyor. Çakılı, askerlik dönüşü yakalandığı sinir hastalığını da naht sanatı sayesinde yendiğini ifade ederken, Selçuklu ve Osmanlı dönemine kadar uzanan naht sanatının, ahşabın oyularak veya kabartılarak camii, minber ve mihraplarda kullanılan bir tür işleme sanatını olduğunu belirtti.
‘KÜÇÜK YAŞLARDA BABADAN GÖREREK MERAK SALDIĞI AHŞABI SANATA DÖNÜŞTÜRDÜ’
Elbistan İlçesi Kızılcaoba Mahallesi, Hacı Mehmet Efendi Sokaktaki iki katlı evinin bodrum katını el sanatları atölyesine çeviren belediye işçisi Çakılı şunları ifade etti: "Rahmetlik babam inşaat ustasıydı. Kış aylarında inşaatlarda çalışma olmadığı zaman evimizin alt katındaki bu yerde ceviz ağacından işlemeli sandık ve ayna çerçevesi yapardı. Bende yanında durur ve çıraklık yapardım. Elime zımpara verir ve ağaçları zımparalattırırdı. Bu mesleğe küçük yaşlarda merak sarmaya başlamıştım" dedi. Çakılı, "Vatani görevimiz Güneydoğu bölgesinde yaptım. Zor ve stresli geçmişti. Askerden döndükten sonra bende aşırı derece sinir hastalığı olmuştu. Sabırsızdım. Doktora gittim. İlaç kullandım ama hastalığım geçmedi. Naht sanatına başladım. Hadis işlemeleri çıkartmaya başladım. Önce Allah, sonra naht sanatı benim 20 yıldır çektiğim hastalığı yenmemi sağladı" dedi. Çakılı sözlerinin sonunda, naht sanatını genç nesillere aktarmaya ve elinden geldiğince yaşatmaya çalışacağını ifade etti.

Erdi İşbilir/Elbistan

Editör: Mahmut Beyaz