İnsanlar, özellikle seçilmiş belediye başkanları,  hizmet ettiği, eser ve iz bıraktığı sürece vardırlar ve ömür boyu da minnetle anılmaya layıktırlar.

Şayet bu şehirde başarı hikayesi yazmadıysanız, kamuoyunda karşılığınız yoksa, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gönül belediyeciliği ilkesini kendinize şiar edinmediyseniz, insanlara dokunmayıp gönül kırmayı hizmet veya marifet olarak algıladıysanız, ‘ben buyum kardeşim! Dediğim dedik, çaldığım düdük!’ diyerek değişimden yana değilseniz ve üst perdeden bakıyor konuşuyorsanız, kusura bakmayın, sizlerle işimiz olmaz!

Şimdiye kadar olmadığı gibi…

*                                                               

Tabi beş parmağın beşi de bir değil. Aykırı hizmet anlayışı, aykırı kişilik, aykırı hareketler her zaman her yerde vardır. Kimisi uzaydan gelmiş gibi havalara girer, kimisi piyangodan çıkmış gibi şımarıklık sergiler, kimisi hak etmediği koltuğa oturduğunda ne oldum delisi olur, kimisi de tevazudan, alçakgönüllülükten taviz vermeden, partinin ilke ve kuralları doğrultusunda çalışarak, hizmet ederek, başarı hikâyeleri yazarak gönüllere taht kurar!

Bugün bu iki isimden söz edeceğim.

Geçene hafta cumartesi günü, bu şehir iki önemli açılışa damgasını vurdu.

*

Onikişubat Belediye Başkanı, cazibe ile gelene v e güvenle içtiğimiz Karasu’yun da mimarı sayın Hanefi Mahçiçek’i 1999 yılı 31 Mart mahalli seçimlerinden beri tanıyan birisi olarak, bugüne değin yaptığı hizmetleri, ortaya koyduğu eserleri, hepsinden öte gönül belediyeciliği ve insan ilişkileri konusunda sürekli destekleyen gazeteci kimliğimle, artıları ve eksileri ile seven birisiyim.

Her insan gibi, her beşer gibi sayın Mahçiçek’in de hataları, eksileri olmuştur, olacaktır. Neticede insan. Ama insan evladı.

Dost…

Gazeteci dostu.

Gülümsemek ona yakışıyor, kahkaha ile gülmek daha çok yakışıyor. Gönül adamı, hizmet eri. Bu şehre, model ve modern ilçe ilkesi ile yola çıktığı Onikişubat’a neler yaptığını bilmeyen mi kaldı.

Hani Malatya’da, bir okulda öğretmen öğrencilere kompozisyon dersinde, ‘Atatürk neler yaptı?’ sorusuna açıklık getirmesini isteyen soru sorar. Öğrencilerin hepsi tarih, dil, eğitim, sağlık, harf ve şapka inkılaplarından söz ederken uzun uzun, sadece bir öğrenci kısa keser; ‘Neler yapmadı ki?’ cevabı ile birinci seçilir.

Ne demek istediğimi anladınız sanırım.

*

Cumartesi günü, Cumhuriyet Mahallesinde Şehit Hüseyin Varol anısına hizmete koyduğu kapalı yüzme havuzunun açılışında bir kere daha sayın Mahçiçek ile gurur duydum. Diliyle, neşesi ile hizmet ve eserleriyle başarı hikâyesi yazan ender belediye başkanlarından birisi…

Diriye de, ölüye de, en önemlisi şehide de verdiği önem, kamuoyunun takdirini kazanıyor.

Neredeyse her mahalleye bir kapalı yüzme@spor alanı, kültür ve bilgi evi, taziye evleri ile insanların yaşama kalitesini artıracak eserleri hayata geçirirken, aldığı ödüller, kamuoyundaki en yüksek puanların bir sebebi olmalı diye düşünüyorum.

*

Kişiliği kadar, sessiz ve sakin duruşu, sadece insana odaklı hizmet anlayışını benimseyen Dulkadiroğlu Belediye Başkanımız sayın Necati Okay’ı tartışabilirsiniz. Hizmetlerini yetersiz, noksan bulabilirsiniz. Aramaya kalkışırsak, hepimizin de eksiği, noksanı çıkar ortaya. Kul kusursuz olmuyor.

Sadece sayın Okay değil, tüm belediye başkanları, imkanlar ölçüsünde hizmet etmeye çalışıyor. Yoksa, sadece belediye başkanları değil, seçilmiş ve atanmış kimseler, tüm güçleriyle insanların yaşam standardını yükseltmek için vardır ve çaba harcarlar.

Sayın Necati Okay da bunlardan biri.

Yedikuyular yolu üzerindeki tabiat parkından sonra, hemen karşısına yaptığı Heyecan Parkı, ya da Bahçesi her neyse, (ki isim hakkının da Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör olduğunu öğrendik bu arada) bölge halkının dinlenebileceği, eğlenebileceği, nefes alabileceği, huzurlu bir gün geçirebileceği alan iken, açılış harika idi.

Başkan Güngör konuşurken, sayın Okay’ı hararetle tebrik ederken, içinden, “Ben geleli neredeyse iki sene oldu, neden böyle bir parkı yapmadım, düşünemedim!” diye düşünmüş olabilir. Ama o, “Evet, bu parkın ismini veren bendim. Bunun için başkandan telif hakkı istemiyorum!” deyişi gülümsemelere yol açarken, Okay’ın hakkını teslim eden diğer isim ise, siyasetin etkin ismi, popüler ve A kalite siyasetçi sayın Mahir Ünal idi.

*

Mahir Ünal demişken, gerek Şahin Avşaroğlu’nun kongresinden çıkarken, (bu arada, yeniden seçilen, güven tazeleyen AK Parti Dulkadiroğlu İlçe Başkanı sayın Şahin Avşaroğlu’nu tebrik ediyorum) gerekse Heyecan Parkı açılışında, bendinize; “Sağlığın nasıl, iyi misin Mehmet abi, seni üzen olursa, ben de onları üzerim. Yengeme selamlarımı ilet!” deyişi, nezaketi, basına olan ilgisi ve bendenize olan samimiyeti dikkatlerden kaçmamıştı.

Teşekkürler sayın Ünal.