Bir zamanlar nüfus planlaması, aile planlaması adı altında, nüfus artışının durağanlaşması veya gerilemesi için çeşitli kampanyalar yapılmıştı. Şimdi anlaşıldı ki; bir milletin neslini kurutmak ve nüfusumuzu yaşlı hale getirip azaltmak için yapılmış.

Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de de  genç nüfus sayısında görülen   azalışa karşın, yaşlı nüfus oranında görülen yükseliş, geleneksel inanışın aksine olarak Türk toplumunun da giderek yaşlandığını ortaya koymakta...

Türkiye, Güney Kore’den sonra en hızlı yaşlanan ikinci ülke... Türkiye, yaşlanan bir ülke ve yaşlanma problemi var...

Uzmanlar, 2050 yılında Türkiye’nin nüfusunun 101milyon olacağını, 0-14 yaş arası ile 60 ve üzeri yaş grubunun sayısının eşitleneceğini ileri sürüyorlar.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2016 Sonuçları''na göre ise de Türkiye nüfusu 31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 79 milyon 814 bin 871 kişi oldu.2023 nüfusu ise 84.247.08 olması bekleniyor.

Yapılan demografik araştırmalara göre bir kültürün 25 yıldan uzun süre devamlılığını sağlayabilmek için aile başına düşen doğum oranının 2.11 olması gerekmektedir. Bu sayının altına düştüğünde ise söz konusu kültürün yok olma sürecine gireceğine belirtilmektedir.

Günümüzde başta Batı dünyası olmak üzere çeşitli toplumlarda genç nüfus krizi varken, Türkiye’nin geleceğinin söz konusu olduğu bu konuda nüfus politikamızı gözden geçirmemiz gerekiyor.

Sessiz ve hızlı bir şekilde yaşlanıyoruz. Bu gerçeği kabul edip, yarınlarımız için yeni sayfalar açmak zamanı...