Her şey birdenbire oldu.

Birdenbire vurdu gün ışığı yere;

Gökyüzü birdenbire oldu;

Mavi birdenbire.

Her şey birdenbire oldu;

Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;

Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.

Yemiş birdenbire oldu.

Bu unutulmaz dizeler Orhan Veli’den... Ne olup bittiğini anlayamadan, yaşananların hikayesi dile getiriliyor.

Ben de bugünlerde bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum.Döviz ve altın fiyatlarındaki anormal artışlara dikkat çekmek istiyorum.

Bazılarının ağzında cari açık sözleri hiç eksik olmaz.Onlara da şu soruyu sormak gerek:durdu durdu da cari açık ve enflasyon seçim öncesi mi arttı? Doğrusu, düşündükçe insanın kafası karışıyor.

Nasıl oldu da her şey birdenbire oldu?

2017 yılında gerçekleşen %7,4 lük büyüme hızından dolayı da Türk ekonomisine övgüler sunan uluslararası finans kuruluşları birilerin elini tetiğe basmasıyla bilindik maskelerini çıkardılar; ülkemize karşı top yekün sistemli bir saldırıya geçtiler.

Bunun aksini iddia edenlere de bir çift sözüm var:Bu gerçeği sadece gözlerini hırs ve nefret bürümüş insanlar göremez.

Gerçeği kabullenelim;küresel baronlar döviz ve faiz üzerinden yürüttükleri saldırılarla ülkemizde ekonomik darbe yapmaya çalışıyorlar.

Bu olumsuz gelişmelerin yansıması tabi ki hoş değil. Maalesef,piyasalar bir deprem yaşıyor.İnsanlar endişeli,gelecek kaygısı yaşıyorlar.Zaten oyunu sahneye koyan güçlerin en büyük hedefi, ‘ toplumsal bir kaos yaratmak’.Bunu başarmak için de tüm silahlarını kullanıyorlar.

Amaç Türkiye'yi dize getirmek...Ama karşılarında eski Türkiye yok!..

Peki,ne yapmalıyız?Önce soğukkanlı olmalıyız.Kişisel hesapları bırakıp,bu küresel saldırıya karşı milli refleks göstermeliyiz.80 milyon olarak ve aynı geminin yolcusu olduğumuzu da asla unutmadan!..