Kimileri istediği gibi, kimileri olması gerektiği gibi görür. Görüntü aynı görüntüdür. Bana göre doğru size göre yanlış, size göre doğru bana göre yanlış. Bizim hayatımızsa eğer bu, doğrusuna da yanlışına da biz karar vermeliyiz. Eğer yanlış bile olsa yaptığımız, sonucunu yaşayarak biz öğrenmeliyiz. Karışmamalı kimse bizim doğrularımıza…

Doğru ya da yanlışlar arasında kalan kişi neyi nerede nasıl yapacağını çok iyi şekilde ayarlamalı ve ona göre davranmalıdır. Hayat insanın hayatı ve sadece o kişiyi ilgilendirir. Başkalarının hayatı kimseyi ilgilendirmeyeceği gibi ne yapmakla mutlu oluyorsak onu yapmak için adımlar atmalıyız.

Belki yaptığımız yanlışlar sonucunda üzüleceğiz, ama yanlış yapa yapa öğreneceğiz hayatı. Bu şekilde bulacağız doğruları. Kimse bizim doğrularımızı onaylamak zorunda değil tabi ki, ama bizde kimsenin doğrularını yapmak zorunda değiliz, tıpkı onlarında bizi onaylamak zorunda olmadığı gibi. Doğrusuyla, yanlışıyla bizlerin hayatı çünkü bu. Biri geliyor yok bu yaptığın doğru mu? Yok, bunlar çok yanlış şeyler, yok bu size yakıştı mı? Bu bizim hayatımız doğrusu da yanlışı da bizim.

Hayat sadece seni ilgilendirsin. Bu hayat sadece senin ve kimin ne söylediği seni ilgilendirmesin. Nasıl yaşarsan ya da yaşadıysan hayatın ona göre şekil alacak ve öyle devam edecek. Bir başkasının yaşantısı, mutluluğu senin yaşantına bir katkısı olmayacak ve bu seni mutlu etmeyecektir. Mutsuzluğun nedenleri hep başka insanların yaşantılarını örnek almaya çalışmamız ve hep bu konuda mutsuzluk bulmuştur bizleri. Eğer adım atmayıp tembellik etmeye devam edersek başkaları çok mutlu olmaya devam ederken bizler üzülmeye devam ederiz.