Türkiye ekonomisini güçlendirmek amacıyla hükümet tarafından geçtiğimiz günlerde önemli adımlar atılmıştı. Bu kapsamda Orta Vadeli Program, Yeni Ekonomi Programı ismiyle baştan hazırlandı. Yeni Ekonomi Programı’nın detaylarını ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıklamıştı. Bakan Albayrak’ın açıklamalarına göre yeni program 3 yıllık olacak ve 2019-2021 yıllarını kapsayacak. Programın ana mesajları ise dengelenme, disiplin ve değişim olarak belirlendi. KASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arpasatan, Türkiye ekonomisinin yol haritasını oluşturacak olan Yeni Ekonomi Programı’nı (YEP) gazetemize değerlendirdi. YEP’in geç kalınsa da doğru bir hamle olduğunu belirten Arpasatan, YEP hedeflerini yakalayabilmek için daha çok ihracat, daha çok tasarruf ve daha çok üretimin şart olduğunu söyledi.

ÜRETİM VE İHRACAT ÇOK ÖNEMLİ”

Kahramanmaraşlı iş adamları olarak sorumluluk üstlendiklerini belirten Arpasatan, “Yeni Ekonomik Program (YEP) vaktinden çok sonrada olsa, doğru atılmış bir adımdır. Gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahı bozulmadan, Türkiye ile ilgili algı kötüleşmeden 2013-2017 döneminde böyle bir program açıklanmış ve yoğun seçim dönemine ve başkanlık sistemine geçişe rağmen uygulayabilmiş olsaydık bugün çok farklı bir noktada olurduk. Ortadoğu kaynaklı jeopolitik risklere, ABD ile bozulan ilişkilere rağmen yatırım yapılabilir notunu korurduk. 2018 Ağustos ayında ki kur saldırısını daha hafif atlatır,%20-25 bandına yükselen enflasyon tehdidi,%35 i geçen kredi faizlerinin yarattığı finansal istikrarsızlık riskiyle boğuşmazdık. Yeni ekonomik programın (YEP) temel çıpası üretim ve ihracattır. Kısacası ihracata dayalı büyümedir. YEP hedeflerini yakalayabilmek için daha çok ihracat, daha çok tasarruf ve daha çok üretim şart. Ekonomideki değişim vurgusu Kahramanmaraş gibi ihracat potansiyeli yüksek şehirleri ön plana çıkartmaktadır. Bu durum Kahramanmaraşlı iş insanları olarak bize ayrı bir sorumluluk yüklemektedir. Bizler gayretle çalışmaya devam edeceğiz. Böyle bir ortamda bankalarımızdan beklediğimiz şey özellikle finansmana erişim konusunda imalat sanayine ve ihracata destek olmaları. Şu anda bankalar kaynak sıkıntısı çektiklerini bu yüzden kredi mekanizmasını istenen düzeyde çalıştıramadıklarını belirtiyorlar. Kaynak yeterli ve dağıtılmıyorsa bunun adı da finansal fırsatçılıktır” dedi.

KDV’NİN YÜZDE 8’E ÇEKİLMESİ SORUNU AZALTIR”

İş dünyasının zor günler geçirdiği şu dönemde yükünün azaltılması ve desteklerin artmasının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Arpasatan, “İşçilik üzerindeki vergisel yüklerin azaltılması ve enerji fiyatlarının uluslararası rekabeti bozmayacak şekilde belirlenmesi lazım. Bizler her ay KDV beyannamesi veriyoruz, devlete borçlu çıkarsak ertesi gün götürüp yatırıyoruz. Alacaklı çıkarsak bekliyoruz. Nihai olarak özel sektörün devlette 120 milyar TL KDV alacağı var. Tüm kalemlerde KDV’nin %8 e çekilmesi bu sorunu azaltacaktır. Bu dönemde üretim ve ihracat yapanları ayakta tutmak önemli” açıklamalarında bulundu.

HABER MERKEZİ

Editör: Mahmut Beyaz