Kahramanmaraş’ın merkezinde küçük bir terzi dükkânı olan ve 50 yıla yakın bu meslekle uğraşan Abdulkadir Bulut, mesleğe olan aşkını yarım asırdır sürdürerek, adeta yıllara meydan okuyor. Terzilik mesleğine ilkokul yıllarından bu yana severek başladığını ve ilk günkü heyecanla yaptığını belirten Bulut, son yıllar da konfeksiyonların artmasıyla terziliğin eski popülerliğini yitirdiğini ifade etti.

SİPARİŞ ÜZERİNE GİYİM KALMADI”
Mesleğin eskisi gibi talep görmediğini belirten Bulut, “Hazır giyim çıktıktan sonra meslekte yavaş yavaş kaybolmaya başladı” dedi. Bulut, “Ben 50 yıla yakın bir zamandır bu işin içindeyim. Çocukluk zamanımda ilkokul 2. Sınıfta eğitim öğretim hayatımda başladım ben bu işe. O yaştan bu zamana kadar hem okudum hem çıraklığa devam ederek bu zamana kadar gelmiş olduk. Çıraklıktan kalfaya geçtim daha sonra da usta olduk, sanatımızı bu şekilde sürdürerek bugünlere geldik. Ben bu işe başladığım zaman zaten işimi severek yapıyordum. Ben terzilik mesleğine başladığım zaman o dönemler de çok popüler bir meslekti. Vatandaş tarafından çok rağbet gösteriliyordu. Ama teknolojinin gelişmesiyle birlikte konfeksiyonlar çıktı, eski terzilikten bir şey kalmadı. Dolayısıyla vatandaş daha çok konfeksiyonlara yöneliyor, yani hazır giyimi tercih ediyorlar. Her bedene her isteğe cevap verecek şekilde hazır giyim mağazaları var. İnsanlar eskisi gibi uğraşmıyor daha çok hazır giyim tercih ediyor. Tabi hazır giyimde her isteğe bulabildikleri için, fiyat konusunda da sıkıntı yaşamıyorlar, terzi yerine konfeksiyon alanlarına yöneliyorlar. Bizde terzi olarak, daraltma kesme gibi işlerle uğraşıyoruz. Eskisi gibi vatandaş gelip isteğine göre elbise yaptırmıyor artık. Yani, kalmadı denecek kadar az. Yani sipariş üzerine giyim kalmadı. Ben bu mesleğe başladığım da biz siparişleri yetiştiremiyorduk, hatta sabahlara kadar siparişleri yetiştirmeye çalıştığımızı hatırlıyorum. Günümüzde artık eskisi gibi sipariş veren kimse de kalmadığı için mesleği ayakta tutmaya çalışıyoruz, kesim ve dikim işi yaparak. Zaten bizim zamanımızda ustalık vardır, hüner vardı, popülerlik vardı. Vatandaştan ziyade artık teziler bile eskisi gibi kendi elbisesini kendisi dikmez oldu. Yani daha çok hazır giyimi tercih ediyoruz. Hazır giyim olarak aldığın zaman çok bir hata da bulamıyorsun, ama diktirdiğin zaman şurası hatalı, burası hatalı olmuş diyebiliyorsun. Uzun lafın kısası, hazır giyim, terziliği bitirdi” şeklinde konuştu

“ÇIRAKTA YETİŞTİREMİYORUZ”
Meslekte çırak yetiştirecek bir nesil bulamadıklarına dikkat çeken Bulut, ömrünün sonuna kadar bu işi yapmaya devam edeceğini söyleyerek, şu ifadelere yer verdi: “Muhtemelen iki ya da üç dönem daha gider bizim mesleğimiz, bu gidişle ayakta kalacak gibi durmuyor. Biz terzi olarak yanımızda yetiştirebilecek çırakta bulamıyoruz. Yani gel çalış desek kimse yanaşmıyor. Çekirdekten yetişen çok kimse kalmadı bu devirde. Bende ömrümün sonuna kadar bu mesleği devam ettirmek istiyorum. İmkânlar el verdiği sürece mesleğimi severek yapmaya devam edeceğim. Benim ailelerden, anne ve babalardan tek isteğim, çocuklarını sokaklardan ziyade sanata yönlendirsinler. Yani okusunlar ama bir yandan da sanat öğrensinler, en azından ellerinde bir mesleği olur, bir şey kaybetmez. Çünkü sanat gibisi yoktur. Önce işi temelden öğrenmek gerekiyor. Yani sonradan öğrenip, ben sadece bu makineyi çalıştırıyorum, ben bu işi yapıyorum demekle olmaz, emek vermek gerek, yıllarını alması gerek. İki üç tane parçanın nereye eklenebileceğini bilmesi gerek, eğer gerçekten bu işi öğrenmek isterse. Bu meslek eskisi gibi popülerliğini devam ettirebilmesi için, değerini kaybetmemesi için çıraktan çocuklar yetişmesi lazım. Yoksa durumlar giderek vahimleşir. En azından boş vakitlerinde, değerlendirmek için gelsin baksın, bu iş nasıl yapılıyor, merak etsinler. Hem sanat öğrensinler hem de eğitim hayatına devam etsinler. İlk başta dediğim gibi vatandaş hazır giyime yöneldiği için meslek eskisi gibi popüler değil. Yani daha çok elbisesini diktiren, kestiren kimse kalmadı. Vatandaşlar doğru olanı yapıyor zaten. Hazır giyimde istediklerini uygun fiyata da bulabiliyor. Bizim de elimizden bir şey gelmiyor maalesef, ne yapalım teknoloji bazen kötü sonuçlar yaratabiliyor.”
 

Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz