Kentte 25 yıl önce "İhtiyaç sahibinin kara gün dostu" sloganıyla   İsmet Karaokur Başkanlığında kurulan Saçaklızade Vakfı, yardımseverlerden temin ettikleri yardımları da ihtiyaç sahipleriyle buluşturuyor. Vakıf gönüllülerinin detaylı araştırmasının ardından tespit edilen ihtiyaç sahibi aileler, kendilerine verilen kartlarla günlük 3 çeşit yemek alıyor. 365 gün kaynayan kazanlardan başta kent halkı olmak üzere Suriyeli aileler de faydalanıyor. Saçaklızade Vakfının Başkanlığını yürüten Ali Demirdöven, Türkiye’de bu alanda sadece Saçaklızade vakfının bu işi yaptığını söyleyerek, “yaptığımız işlerden dolayı TBMM’den Üstün Hizmet Ödülü de aldık” dedi.

VAKFIN KURULUŞU
25 yıl önce İsmet Karaokur Başkanlığında kurulan Saçaklızade Vakfı’nın bu güne kadar ki yapmış olduğu faaliyetlerini gazetemize paylaşan Demirdöven, şunları kaydetti: “Ben imamlık yaptığım sıralarda talebe faaliyetleri ile ilgileniyordum. 1992 yılının son aylarında talebe hizmetlerini resmi hale getirelim, düzenli hale getirelim düşüncesiyle bazı arkadaşlarla beraber Saçaklızade Vakfını kurmuş olduk. saçaklızade vakfı 1992 yılının son aylarında kuruldu ve 1993 yılında da faaliyete başlamış oldu. Tabi öncelikle vakfın ne anlama gelmek istediğini vurgulamakta fayda olacaktır. Taşınır veya taşınmaz malı insanlığın hizmetine bırakmaktır. Dolayısıyla bu vakıflar da kıyamete kadar insanlara hizmet etmesi gerekir. Kısa ve öz ifadeyle Vakıf vermek için kurulur. 

“ÖĞRENCİLERİMİZE HER TÜRLÜ İMKÂNLARI SAĞLIYORUZ”
Biz vakıf olarak köylerden gelen, ilçelerden gelen ve Kahramanmaraş’ta eğitimini devam ettiren öğrencilere bir hizmet sunalım istedik. Çünkü bu öğrencilerin barınma imkânları yoktu, beslenme imkânları yoktu. Cami müştemilatında barınırlardı, ev bulamazlardı, biz de bu insanlarımızın kötü gidişatlarını, ekonomik olarak kötü durumlarını düzeltmek için bir faaliyete girdik ve bu konuda da başarılı olduk. Cami müştemilatında kalan çocuklara, gerektiği zaman erzaklarını verdik, gerektiği zaman ayakkabısını, gerektiği zaman elbisesini sağlık hizmetlerini ve diğer hizmetleri, sunduk. Gördük ki rağbet günden güne artıyor, bizde bu işe yurtla başladık. Önce 30 kişilik bir yurt, sonra bunu büyüttük 60 kişiye çıktı, böylelikle günden güne büyüyerek bu zamana kadar geldi. Dolayısıyla çokta faydalı hizmetler oldu. O yurtlarda barının çocuklardan bugün birçoğu öğretmen oldu, sağlıkçı oldu, üniversitelerde öğretim üyesi oldu. Biz bundan dolayı da çok memnunuz. 
Daha sonra eğitim hizmetinin daha çok gelişmesini istedik ve ilk olarak Özel Beyza İlköğretim okulunu kurduk, 1997’De hizmete girdi. İlkokul olunca tabi ortaokulda olmasını gerektirdik. Bizde eğitimin devam etmesi için ortaokulunu kurduk. Daha sonra Özel Beyza Anadolu Lisesi ve Fen Lisesini kurarak hizmete sunduk. Daha sonra bu okuldan mezun olan öğrencilerimizden yüzde 80’inine yakını Üniversitelerde okudu. Biz tabi bu okulları kurarken çok iyi seçim yaparak öğretmen alıyoruz ve sınıfları en fazla 20-25 kişilik yapıyoruz.” 

“ÖĞRENCİLERİMİZE MADDİ VE MANEVİ GÜÇ VERİYORUZ”
“Biz ayrıca öğrencilerimize okulda maddi destek vererek yardımcı olmuyoruz, birde manevi destek veriyoruz öğrencilerimize. Öğrencilerimizin, gençlerimizin ülkeye daha iyi evlat olarak yetişmeleri için maddi ve manevi her türlü desteği veriyoruz. Yani sadece maddi güç yeterli değil. Buna örnek verecek olursak; Biz Çanakkale Savaşı’nda maddi yönden çok zayıftık ama manevi gücümüzü birleştirince Çanakkale geçilmez oldu. Dolayısıyla manevi güç bizler için çok önemlidir. Maneviyatı Kaybeden bir toplum ölmüş demektir. Biz çocuklarımızın manevi yönden de her konuda iyi yetişmesini sağladık. Çocuklarımızda bu hizmetlerin karşılığını vererek gittikleri yerde hizmetler veriyorlar. Biz nasıl bu gençlerimizi canı gönülden yetiştirdiysek, onlar da kendi etrafındaki gençleri aynı şekilde yetiştiriyor. Bizim millet olarak görevimiz bu zaten, faydalı insanlar yetiştirmek.” 

“PARMAKLA GÖSTERİLEN OKULLAR AÇTIK”
“Vakıf olarak eğitim hizmetlerinin günden güne daha çok ihtiyaç olduğunu gördük ve Simya Eğitim Kurumlarını açtık. Bu açtığımız kurumda Kahramanmaraş’a yakışır çok iyi bir kurum oldu hakikaten. Hatta çevre illerden gelip okulumuzu görmek isteyen kişiler oluyor ve referans olarak gösteren insanlar da var. O da yetmedi Beyza Eğitim Kurumlarının Boğaziçi Kampüsünü bu sene hizmete açtık. Yani Kahramanmaraş’ta daha böyle güzel bir okul, böyle geniş bir okul, yüzme havuzları ile laboratuvarlarıyla, spor sahalarıyla büyük bir okul yok. Yani bir üniversite kampüsü gibi fevkalade bir okul oldu. Eğitim konusunda hem Beyza’da hem Simya’da saydığımız zaman 9 tane binamız oldu. Karma eğitimden rahatsız olan vardı en başta aileler olmak üzere. Bizde buna istinaden Özel kız lisesi açtık yine. Bundan sonra ailelerimiz karma eğitim konusunda sıkıntı yaşamazlar diye ümit ediyoruz yaptırdığımız okulla birlikte. Dolayısıyla Ülkemize sahip çıkmamız için eğitim yönünde ki hizmetlere ağırlık vermemiz lazım. İnsanın sadece üniversite bitirmesi yeterli değil. Kur-an Bize oku! Diyor, oku ve anladığını düşün, uygula diyor. Dolayısıyla düşünen insanların, okuyan insanların, çalışan insanların yetişmesi lazım.” 

“DURUMU OLMAYAN ÖĞRENCİLERE YURT İMKÂNI SAĞLIYORUZ”
“Bizim yine farklı noktalarda yurtlarımız da var. Yine yurdumuzun bir tanesi 100 kişilik ve oradaki yurtta da öğrencilerimize yardımcı oluyoruz. Farklı illerden şehre gelen öğrencilerimiz var. Bu öğrencilerimiz ev kiralamak istiyorlar ama maddi durumları olmadıkları için kiralayamıyorlar. Biz bunların ellerinde tutup maddi yönden manevi yönden yine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ayakkabı olsun, giyecek olsun, bu tür katkılar da bulunuyoruz. Bizim çocuklarımız her türlü imkâna sahip ama köyler de ki çocuklarımız her türlü imkâna sahip değiller. Onların okul çantalarını, elbise ihtiyaçlarını, kırtasiye malzemelerini karşılıyoruz. Çünkü bu çocuklarımız bizim çocuklarımız. Biz burada rahat rahat yataklarımız da yatıyorsak, bir fakirin çocuğu da gidip Hakkâri’de -38, 40 derece de nöbet tutuyor. Onların orada nöbet tutması belki de bizim namaz kılmamız kadar sevaptır. Onlar olmadan biz vatanımızı koruyamayız. Sonra üniversiteler de okuyan çocuklarımız çeşitli illerimizden gelmişler. Bu öğrencilerimizin gıda ihtiyaçları oluyor biz o ihtiyaçları karşılıyoruz.” 

“GÜNLÜK 4 BİN KİŞİLİK YEMEK VERİYORUZ”
Durumu olmayan vatandaşlara günlük 4 bin kişilik yemek verdiklerini belirten Demirdöven, “365 gün boyunca durumu olmayan vatandaşlara yemek veriyoruz ve bunu Türkiye’de sadece biz yapıyoruz” dedi. Demirdöven “Bizim burada yemekhanemiz var ve burada bir sürü insan çalışıyor. Biz şehrimizde ki mahallelerimizi dolaşıp durumu olmayan aileleri tespit ediyoruz. Durumu olmayan vatandaşlara gelin yemeğinizi bizden alın diyoruz. Burada günlük 4 bin kişilik yemek çıkıyor. Biz durumu olmayan vatandaşların eline kart veriyoruz ve 4 tane mahalle belirledik, bu mahalleler de ki fakir vatandaşlara yardımlar yapıyoruz. Yani bu durumu olmayan vatandaşların ayağına biz gidiyoruz yardıma ihtiyacınız var mı diye. Daha sonra buraya gelen vatandaşlar bizden yemek kartları ile yemeklerini alıp gidiyorlar. Bizim burada misafirlerimiz var, biz bunları mülteci olarak kabul etmiyoruz. O insanlarımız da bizden gelip yemek alıp gidiyorlar. Yani bizim kart verdiğimiz inşalarımız Akşam eve gittiklerinde ben ne yiyeceğim gibi dert etmiyorlar akşam yemekleri hazır oluyor. Bunu Kahramanmaraş’ta da Türkiye’de de bizden başka yapan yok. 365 gün durumu olmayan vatandaşlara yemek veren bir vakıf daha Türkiye’de yok. Bu genel de Türkiye’de ramazan aylarında, farklı aylar da yapılıyor ama biz bunu 365 gün boyunca yapıyoruz. Biz her şeyi çok ince ayrıntısına kadar düşünüyoruz. Yine vatandaşlarımızın evlerine gidip durumu olmayan aileleri belirleyip onlara limitli olan bir kart veriyoruz ve bu kartlarla bizim gıda bankamız var oralardan kartında ki limite göre gıdasını alıp gidiyorlar. Biz burada kendi vakfımızın poşetini bile kullanmıyoruz. Enden kullanmıyoruz; vatandaş evine giderken buradan bir gıda malzemesi aldığı zaman sokaktan geçerken komşu görürse utanırım derdi olmasın diye kendi vakfımızın poşetini kullanmıyoruz. İnsan onuru çok kıymetli, biz insan onuruna çok önem veririz. Sadece gıda da değil, yine biz okullar açıldığı zaman bu insanlarımıza okul kıyafetlerinden ayakkabılara kadar her tülü malzemeleri ihtiyaçlarını veriyoruz” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİLERE BURS VERİYORUZ”
“Bunun yanında Kahramanmaraşlı olup ta, Türkiye’nin farklı şehirlerinde okuyan öğrencilerimize Burs veriyoruz. Genellikle okul kayıt dönemlerine biz başvuruları alıyoruz ve ailelerin durumunu öğrendikten sonra yardımları yapıyoruz. Yaklaşık şuan 100 tane öğrencinin burs tahsisi var bizde. Yapılan hizmet, insanımıza, ülkemize, milletimize yapılıyor.” 

TBMM’DEN ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ
Yaptıkları yardım ve hizmetlerden dolayı TBMM’den Üstün Hizmet Ödülü aldıklarını söyleyen Demirdöven “Dediğim gibi vakfın amacı vermektir. Biz bu 20 yılı aşkın süredir yapıyoruz. Ayrıca biz yaptığımız bu hizmetlerden dolayı TBMM’den Üstün Hizmet Ödülü aldık. Bizim yerelde ki idarecilerimiz, valilerimiz, belediyelerimiz, diğer kurumlarımız çalışmaları gördü, ince ince denetledikten sonra bu ödüle layık görüldük. Kahramanmaraşlı sanayicilerimiz, esnaflarımız, diğer kuruluşlarımız, bu milletin derdine derman oluyor gerçekten. Temennimiz, Vatana ve Millete hayırlı evlatlar yetişmesidir” ifadelerine yer verdi.
Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz