KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, basın mensuplarıyla kahvaltı programında bir araya geldi. Üniversitenin kafeteryasında gerçekleşen programa katılım yoğun oldu. Basın mensuplarıyla yakından ilgilenen ve oldukça samimi bir tavır gösteren Rektör Can, üniversitede sorunların bittiğini söyledi. Basın buluşmalarını bundan böyle sık sık yapacaklarını dile getiren Can, amaçlarının hem üniversitenin hem de öğrencilerin kalite standartlarını arttırmak olduğunu vurguladı.

“HEPİMİZ KUTSAL BİR GÖREV YÜRÜTÜYORUZ”
Herkesin kutsal bir görev yürüttüğüne dikkat çeken Rektör Can, “Göreve geleli 8 ayı geçti. Ben her zaman bugün rektörsem bugünü hakkıyla değerlendirmem gerektiğine inandım. Arkadaşlarıma da aynı şeyi söyledim.  Tıp Fakültesinde bir ameliyat yapılıyor bundan vatandaşımızın haberi yok, vatandaşımız Adana, Ankara, İstanbul deyip te hastalığına tedavi arıyorsa ve bu konuda vatandaşımızın haberi yoksa burada ameliyatın yapılıyor olmasının o vatandaş için hiçbir anlamı yok. Demek ki bizim bir faaliyet içinde olması önemli aynı önem de onların vatandaşa ulaştırılması da önemlidir.  Hepimiz kutsal bir görev yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

“HUZUR, OLMAZSA EĞİTİMDE OLMAZ, ÖĞRETİMDE OLMAZ”
Huzurun olmadığı yerde eğitimin ve öğretiminde olmayacağını anlatan Rektör Can, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Her şeyden önce üniversitemizde barış ortamını oluşturmaya çalıştık. Bir yerde huzur, barış olmazsa orada eğitimde olmaz, öğretimde olmaz, bilimsel çalışmada olmaz. Bir huzur ortamı yoksa orada herhangi bir faaliyet beklemek mümkün değildir. Burada gönüllülük içerisinde hocalarımızın, yöneticilerimizin çalışmasını sağlayacak ortamı oluşturmaya çalıştık. Bu noktada bu çabamız devam ediyor. Bu noktada yöneticilerimiz ve arkadaşlarımızda bana tam destek veriyorlar. Yoksa ben tek başıma ne yapabilirim?”

BİZE DÜŞEN GÖREV ÇALIŞMAK”
Kendilerine düşen görevin çalışmak olduğunu belirten Rektör Can, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Üniversiteye rektör olduktan sonra ilk haftalar idari soruşturmalar, adli soruşturmalar önüme geldi. Ben ilk dem de bu soruşturmalarla uğraştım. Sonra arkadaşlarla toplandık ve neyi paylaşamıyoruz, neyin kavgasını yapıyoruz dedim. Biz bu memleketin göz bebeği ilim, irfan, bilim yuvasıyız. Devlet ticaret erbabını bile mahkemelere düşürmeden çözmek için arabulucuk sistemi geliştirdi. Biz neyi paylaşmıyoruz. Konuşarak paylaşamayacağımız bir mesele yok, lütfen meselelerimizi konuşarak halledelim dedim. Gerçekten de arkadaşlarımızda buna destek oldular. Şu anda bu işler o kadar azaldı ki en azından şikâyetler ve kavgalar yok. Bu kavgalar o kadar ciddi bir düzeyde azaldı ki bunun rahatlığını burada açık yüreklilikle ifade ediyorum. Bize düşen görev gecemizi gündüzümüze katarak bize emanet edilen 38 bin öğrenciye hakkıyla eğitim vermektir.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz