Ünal, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle Afşin Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğü Misafirhanesindeki buluşmasında yaptığı konuşmada, "Çok zor ve kritik aşamalardan geçiyoruz. İçerisinde yaşadığımız için çok fark etmiyoruz ama tarih bugünleri altın harflerle yazacak" dedi. ,"Bu topraklarda ilk defa millet kendi mukadderatına kendi kaderine karar veriyor" diyen Ünal, "Millet ilk defa bu topraklarda kendi yönetim modelini kendi idare sistemini belirleyecek. Bir değişimin altına bizzat millet kendi imza atıyor. Bu siyasi bir mesele değil, tamamen tarihi bir meseledir. Bunu çocuklarımızın geleceği olarak görmek, bunu yaşayacağımız, bundan sonraki süreçte çocuklarımızın herhangi bir şekilde bir siyasi kriz, bir hükümet krizi yaşamaksızın yoluna devam edeceği bir değişim olarak görmek lazım" dedi.

"MİLLETİN HAYRINA OLAN HERŞEYE 'HAYIR' DİYORLAR"

Ünal, "Bazen insanlar soruyor, bunun Türkiye'ye ekonomik getirisi ne olacak? Türkiye'nin siyasi krizlerden, hükümet krizlerinden kaynaklanan kayıplarını hesap edecek olursak herhalde trilyonlarca dolar tutardı. Sadece birilerinin keyfine göre AK Partinin kapatma davasında Türkiye'nin kaybı 25 milyar dolar oldu. Gezi olayları ve 17-25 Aralık ile 15 Temmuz'u hiç saymıyorum. Bütün mesele milletin iradesinin egemen olmasıyla, kendisini milletin ve devletin sahibi zannedenlerin egemen olması arasındaki mücadeledir. Dün olduğu gibi bugünde bu milletin hayrına olan işlerde hayır diyenlerle, bu milletin hayrına olan her işe evet diyenlerin mücadelesi devam ediyor" dedi. Her seferinden milletin iradesini darbelerle elinden almaya çalışıldığını ifade eden Ünal, "15 yıldır AK Partinin verdiği mücadele nedir? 15 Temmuz'da ne yapmak istediler. Bizim sandıkta milletin namusu olarak teslim aldığımız iradeyi bir gece elimizden almak istedir. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık'ta bu iradeyi teslim almak istemediler mi? Kapatma davası ile yargı eliyle milletin sandıkta verdiği emaneti teslim almak istemediler mi? Şapkamızı elimize alıp gitmedik. Öleceksek adam gibi ölürüz. Ama milletin emanetini kimseye teslim etmeyiz dedik" diye konuştu. 

'CUMHURBAŞKANININ ANAYASA ZIRHI KALKACAK'

Ünal açıklamasını şöyle sürdürdü: "15 yıldır liyakatle görevimizi sürdürüyoruz. 16 Nisan'da bu milletle birlikte bunu taçlandıracağız. O nedenle mesele AK Partinin meselesi değil. AK Parti kim? Milletin kendisidir. 16 Nisan'da öyle bir değişiklik yapalım ki birileri milletin sandıkta Türkiye Büyük Millet Meclise'ne devrettiği egemenlik hakkını gelip gasp etmesin. Her ne olursa olsun millet iktidar olsun. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bunun anlaşılmayacak neyi var. Şimdi darbecilerin seçtiği cumhurbaşkanı için oluşturulmuş anayasa zırhını kaldırıyoruz. Anayasadaki 104. madde ile öyle bir zırh oluşturdular ki, cumhurbaşkanı sorumsuz, sınırsız yetkileri var. Devlet başkanı, istediği zaman bakanlar kurulunu toplar, kanun hükmünde kararname çıkarır, meclisi tek taraflı fehis eder. Bir sürü yetkisi var. Şuanda bu yetkileri cumhurbaşkanımız kullanmıyor. Bu yetkileri ve korumayı kullanmadığı gibi şuan diyor ki benim sorumsuzluğumu kaldırın, beni sorumlu bir insan haline getirin. Bana cezai sorumluluk, hukuki sorumluluk siyasi sorumluluk verin. Meclisi tek taraflı fehis etme yetkisini kaldırın, kanun hükmünde karar name çıkartma yetkisini kaldırın. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan kendisini düşünse bunları elinin tersiyle yitmezdi. Şimdi sorumlu yetkileri anayasal çerçeveye alınmış, bir cumhurbaşkanı haline geliyor. Buna rağmen ne diyorlar, bu kadar yetki peygambere verilse şöyle olur böyle olur diyorlar. Sakıncalı ifadeler kullanıyorlar. Yetkilerini azalttığımız bir cumhurbaşkanını sanki yetkilerini artıyormuşuz gibi bir hava oluşturuyorlar.”

Erdi İşbilir/Elbistan 

Editör: Mahmut Beyaz