Kahramanmaraş İl Müftülüğünce tamamlanan Kur’an Eğitim Merkezi, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın açıldı. Bakan Ünal, “Kuran mezarlıklarda okunmak, evlere konulmak için inmemiştir. Kuran okumak, düşünmek, anlamak, tefekkür etmek ve yaşamak için indirilmiştir” dedi.

Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher’in büyük özverisi, Türkiye Diyanet Vakfı Kahramanmaraş Şubesi aracılığı ile tamamına yakını Kahramanmaraşlı hayırseverlerimizin katkı ve yardımları ile tamamlanan Kur’an Eğitim Merkezi düzenlenen törenle hizmete açıldı. 400 öğrenci kapasiteli olan Kur’an Eğitim Merkezi’nde 8 kat ve 250 yatakhanesi ile erkek öğrencilere yatılı Kur’an eğitimi verilecek.  Programa onur konuğu olarak katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Kuran temelinde verilen eğitimin önemine değindi. Bu ülkede insanların yıllarca sakalından, takkesinden dolayı hor görüldüğünü anımsatan Ünal, “Kuran mezarlıklarda okunmak, evlere konulmak için inmemiştir. Kuran okumak, düşünmek, anlamak, tefekkür etmek ve yaşamak için indirilmiştir. Bu duyguların bu merkezden yayılmasını diliyorum, yine kendi geleneğine, kendi kimliğine ve ruhaniyetine insana ve insana ait olan her şeye saygı duyan talebelerin yetişmesini arzuluyorum” diye konuştu.
‘BÜYÜK BİR SAVRULMA YAŞIYORUZ’
Türkiye’nin her yerin de Kur-ânı gerektiği gibi kıraat üzere okuyan güzel okuyan hafızlarımız yetiştiğini ve uzun yıllar verilen mücadele sonucunda Kuran eğitiminin bu gün ki noktaya geldiğini belirten Ünal, “Bugün çok kıymetli ve çok değerli açılışta beraberiz. Kur-ân hizmeti yıllarca bu ülkede insanların hafızasına inancına değerlerine sahip çıkmak için can siparene verdikleri mücadelenin nihayetinde buraya geldik. İnsanlık tarihini çok derinden etkileyen 3 kadim kitap vardır. Tevrat, İncil ve Kur-ân. Her üçü de ilahi kitaplardır. Bu üç kitap 3 büyük medeniyetin 3 farklı kültürlerin oluşmasını sağlamış ve bunlara alt yapı oluşturmuştur. Bütün kültür ve medeniyetlerin merkezinde ya Tevrat tan ya İncil den ya da Kur-ândan mutlaka bir merkez bulursunuz. Bizim kültürümüzün ve medeniyetimizin merkezinde de Kur-ân kerim vardır. Bizim inancımızın merkezinde bizim kimliğimizin hafızamızın merkezinde Kur-ân kerim vardır. Bizim bütün kitaplarımız Kur-ânı anlamak için yazılmıştır. Kur-ân Mekke de nazlı olmuş Kahire de okunmuş ve İstanbul’da yazılmıştır derler. Ama Hamd olsun şimdi Türkiye’nin her yerin de Kur-ânı gerektiği gibi kıraat üzere okuyan güzel okuyan hafızlarımız yetişiyor. Bugün yaşadığımız en temel sorun küreselleşmeyle birlikte yaşadığı en temel sorun aslında kimliksizleşme her bir toplum özellikle internet coğrafyasının oluştuğu ve adeta yok ettiği ahiret duygusuyla birlikte bir merkezden ve yörüngeden uzak bir şekilde büyük bir savrulma yaşıyoruz. Bu savrulmanın merkezinde de büyük bir benzeşme maalesef yer alıyor. Yani bir akıl bütün insanları birbirine benzemesi durumunda insanlığın güvenlik içerisinde olacağı gibi bir tasarrufu ve bir paradigmayı insanlığa dayatıyor. Hâlbuki Kur-ân açık bir şekilde biz sizi farklı kavimler halinde yarattık ki birbirinizle ünsiyet oluşturasınız ve tanışıp kaynaşasınız. Yani birbirinizi bilesiniz diye. Diyalog ve iletişim dediğimiz şey benzerler arası olan bir şey değil farklılıklar arası olan bir şeydir” ifadelerini kullandı. 

 ‘49 MİLYON İNSANI KATLETTİLER’
Dünya’da bütün kötülüklerin, bütün köktenci radikal gelişimlerin merkezi gibi göstermeye çalışıldığını söyleyen Ünal, şöyle devam etti: “İletişim kendisini tanımlamış kimliğini, karakterini ve merkezini belirlemiş taraflar arasında olur. Benzerler arasında bir iletişimde ya da diyaloglaktan bahsedemeyiz. O yüzden bugün yaşadığımız bu benzeşmenin bugün yaşadığımız bütün kültürleri adeta tek bir kültür altında toplamak bütün farklılıkları tek bir benzerliğe dönüştürme fikrini Dünya’ya getirdiği kimliksizleştirme sorunu yaşıyoruz. Oysa her kimlik, her inanç, her kültür ve her bakış açısı Kur-ân’ın ifadesiyle kendi iradesi çerçevesinde mahrusdur. Diğer bir ifadeyle hiçbir zorlamaya tabi değildir. Şimdi bizi maalesef İslamifobiye üzerinden bütün Dünya’da adeta bütün kötülüklerin, bütün köktenci radikal gelişimlerin, merkezi gibi göstermeye çalışan yaklaşım ki, maalesef Avrupa ve Amerika’da çok bir döngüsel bir şekilde adeta bir taraftan DAEŞ üzerinden, oluşturulan kokunun diğer taraftan Avrupa ve Amerika’da İslam düşmanlığına dönüşmesi yine maalesef farklı bir cehaletin sonucu bizim kitabımız açık bir şekilde insanları kendi inançlarında serbest bırakmıştır. Yine kutsal kitabımız dinde zorlamanın olmadığını açık bir şekilde ifade etmiştir. Farklılıkların zenginlik olduğu ve bir tanışma vesilesi olduğu yine Kur-ân kerimde açık bir şekilde ifade edilmiştir. Yine ilk ayetinin Kur-ânın ‘oku’ olmasını ve siz hiç akıl etmez misiniz? Siz hiç düşünmez misiniz diyerek insanlığın sürekli olarak addetmeye düşünmeye davet edilmesi bütün bunlar bizim medeniyetimizin son derece rasyonel ve insan fıtratına uygun temelde Kur-ân üzerine inşa edildiğinin temel göstergesidir Modern düşüncenin doğuşu isimli kitabında uzun uzun bunları tartışır. Şimdi bakın bir taraftan insanı eşrefi mahluk olarak gören, insanı inancında serbest bırakan, insana irade verip onu fiillerinde serbest bırakan bir medeniyet. Ve her zaman söylediğim gibi muhafaza etmemiz gereken en temel şeyin yüreğimizdeki iyilik duygusu besleyen bir medeniyettir. İnsana sahip çıkan bir medeniyet, biz bugün İslamafobi üzerinden gayri medenilikle suçlanıyorsak oturup bunun üzerine uzun uzun düşünmemiz gerekiyor. Bizi bu merkezde insana ait değerleri koruduğumuz bu merkezde yıllarca hor görülen, sakalından takkesinden, inancından dolayı hor görülen ancak büyük bir medeniyetin mirasını kalbinde muhafaza eden Ümmi olmasına rağmen insana ait olan her güzelliğin hayatında yaşatan. Bu topraklar savrulduğumuz kaybolduğumuz kimliğimizi kaybettiğimiz insana ait cesareti ve iyiliği kaybettiğimiz bu günlerde dünyaya yeniden iyiliği cesaretin ahlakın insana ait olanın inşa edilmesine dair bir mayayı sunmalıdır. Kardeşlerim kendilerimizi yeninden inşa etmeliyiz. Ahlakımızı yeniden inşa etmeliyiz ki insanı yeniden inşa edelim. Bizim temelimizde Kuran var, bizim medeniyetimizin temelinde Kuran'ın bize anlattığı kıssalar var ve biz Akif’in dediği gibi İnmemiştir Hele Kuran Şunu İyice Bilin dediği gibi. Kuran mezarlıklarda okunmak evlere konulmak için inmemiştir. Kuran okumak düşünmek anlamak tefekkür etmek ve yaşamak için indirilmiştir. Bu duyguların bu merkezden yayılmasını diliyorum, yine kendi geleneğine kendi kimliğine ve ruhaniyetine insana ve insana ait olan her şeye saygı duyan talebelerin yetişmesini istiyorum arzuluyorum saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

‘MİLLET OLARAK NURUMUZ’
Vali Mustafa Hakan Güvençer’de konuşmasında Kur-ân’ın Allah kelamı ve efendimizin en büyük mucizesi olduğunu dile getirdi. Güvençer, “Ne güzel bir gün, ne güzel bir vakit, ne güzel bir iş ve ne güzel insanlar. Rabbime binlerce şükürler olsun. Rabbim bu anı, bu niyeti ve bu insanları ömrümüzü bereketlendirsin inşallah. Kur-ân kerim Allah’ın kelamı, efendimizin en büyük mucizesi bizim ferden ve millet olarak nurumuz. Bu nura ömrünü vakfedenlere bu nura hizmet edenlere bu nur için şehadete hiç teretdürsüz koşan sadık ellere, bugün buradan selam olsun. Dün itibariyle adım mübarek üç aylarımız hepimiz için mübarek olsun.  Kahramanmaraş’ın Kur-ân aşkının bir ayrı değer olduğunun ve hak irfanında bugüne kadar keşfettiği üzere de bir fuzililiktir. Bu yapının, bu hizmetin ülkemize kavuşmamızda emeği geçen bütün Kahramanmaraş’lı hemşerilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Büyükşehir belediyemizin ve ilçe belediyelerimizin büyük katkıları var. Sayın il Müftümüzün de belirttiği üzere çok titiz ve fedakarene gayreti var. Allah emeği geçenlerden razı olsun” dedi.

‘BU BİNADA HER KAHRAMANMARAŞ’LININ 1 LİRASI, 5 LİRASI VAR’
Yapılan Kur-ânı Kerim Eğitim Merkezi’nde bütün Kahramanmaraşlıların emeği olduğunu dile getiren İl Müftüsü Muhammet Gevher şunları kaydetti: “Öncelikle bu güzel açılışımızın hayırlı olmasını ülkemizdeki sıkıntılardan ve terörizmden kurtulmasını Allah’tan niyaz ediyoruz. Bu ilim binamızın hayırlara vesile olması için Rabbimize dua ediyorum. Binamız bodrumu da sayarsak 8 kattan oluşuyor. 250 yatak kapasiteli, hemen altında 250 kişilik yemek salonumuz. Hemen yanında Büyükşehir belediyemizle ortaklaşa yaptığımız taziye evimiz bulunmaktadır. Bu mahallede de bir taziye evi yoktu fakat bu eksikliği de gidermiş olduk. Şu an da bu binada 180 tane yavrumuz hafızlık eğitimine başladı. Bu çok sevindirici bir durumdur. Görev içi hizmet veren hocalarımızdan ilçelerden gelip burada nüfusa göre eğitim görüyor. Görevlilerimiz şuanda üst katta eğitim yapıyorlar. Değerli Bakanım ve değerli Kahramanmaraş’lı hemşerilerim. Sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu binayı 2 yıl gibi kısa bir zaman diliminde bitirdiniz. Bu binada her Kahramanmaraş’lının 1 lirası, 5 lirası vardır. Biz o 1 lirayı, 5 lirayı öyle iktisatlı kullandık ki, bugünkü birim fiyatlarını göz önüne alırsak 6 milyon civarındadır. Biz 3 buçuk milyona bu hale getirdik. Bu konuda herkese müteşekkirim. Kahramanmaraş’ımızdan Bakan çıkaran, Şair ve iş adamları çıkaran bir memleketiz. Fakat Kur-ân eğitiminde kesinlikle yeterli değiliz. Çok öndeyiz. Şu anda artık Türkiye yarışmalarında Kahramanmaraş korkulu rüya oldu. 2011 yılından bu yana hafızlık birinciliği, güzel okuma birinciliği, en alt seviye olsakta  en az 3. Oluyoruz. Kahramanmaraş olarak hafızlık yarışmasında 1. ve 3. olarak derece aldık. Bu da ender bir olaydır. Biz bu şehre 4 tane daha Kur-ân kursu açtık. Şazibey, ılıcadaki kız Kur-ân kursu vesaire çok güzel duruma geldik. Ama asla ve katta yeterli değiliz.” Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer ve İl Müftüsü Muhammet Gevher'in konuşmasının ardından merkezin açılışı yapıldı.

 

Haber: Ahmet ÖZKARS

 

Editör: Mahmut Beyaz