Kentin tarihini açığa çıkarmasının yanı sıra geleceğe de ışık tutması anlamında önemli bir yer edinen sempozyumlar, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nin (KSÜ) iş birliğinde devam ediyor. Her geçen gün yeni sempozyuma imza atarak, kültür alanında önemli bir birikimde elde edilirken, alanında uzman kişilerin kente gelerek sempozyum konusuna dair çalışmaları da kitap haline getiriliyor. Bu kapsamda Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve KSÜ işbirliğinde sempozyumlar serisine bir yenisi daha eklendi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde iki boyunca sürecek olan Uluslararası İslam ve Model İnsan Sempozyumu’nun açılışı yapıldı. Sempozyuma kent protokolü yoğun ilgi gösterirken, KSÜ İlahiyat Fakültesi öğrencileri de dikkatle sempozyumu takip etti. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan sempozyumun açılış konuşmasını Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Cevdet Kabakçı yaptı.
“KAHRAMANMARAŞ’IN BAŞKENT OLDUĞU KAYIT ALTINA ALINDI”
Yapılan sempozyumların kent tarihini açığa çıkardığını belirten Cevdet Kabakçı, “Kahramanmaraş’taki sempozyumların tarihine bakacak olursak, 2005 yılından bu yana gelen sempozyumlar silsilesi var. Bu sempozyumların ilki Kahramanmaraş Sempozyumu adıyla 350 bilim adamının katılımıyla gerçekleştirildi. Ve bu sempozyumun sonuçları da üç ciltlik kitap halinde yayınlandı. Daha sonraki yıllarda da ‘Kahramanmaraş’tan ateş almış Sezai Karakoç’la 40 saat’ adı altında, yaşayan İslam düşünürlerinin en etkinlerinden olan Sezai Karakoç adına bir sempozyum gerçekleştirdik. Bu güne gelene kadar 90 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen şehrimizin bir tarihi yazılmamıştı. Değişik üniversitelerimizden, yakın zamanda da Sütçü İmam Üniversitemizle bu sempozyumun bir kısmını beraber gerçekleştirdik. Kahramanmaraş 200 yıl Dulkadiroğlu Beyliği’ne başkentlik yaptığı için öncelikle bir başkent olduğunun kayıt altına alınması amacıyla Dulkadiroğlu Sempozyumu’nu düzenledik. 100 bir kilometrekare toprağı, yaklaşık Ankara-Çukur’a kadar olan alanıyla Dulkadiroğlu Beyliği’nin medeniyetimizin baş köşelerinden biri olduğunu tespit ettik. Daha sonra Osmanlı Dönemi’nde Kahramanmaraş, Cumhuriyet Dönemi’nde Kahramanmaraş, geçen sene de Selçuklular Dönemi’nde Kahramanmaraş sempozyumlarını gerçekleştirdik” dedi.
“KAHRAMAN ŞEHRİN MÜCADELESİ YAZILMAMIŞTI”
Kahramanmaraş’ın milli mücadelesinin kitap şeklinde yazılmaması üzerine harekete geçtiklerini belirten Kabakcı, “Savaşın 97. yılı olmasına rağmen adına 5 kişilik bir sempozyumla cevap verilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin manifestosunu yazan bu kahraman şehrin milli mücadelesinin kitabı yazılmamıştı. Ve bununla ilgili olarak yapmış olduğumuz sempozyumda 130’a yakın bilim adamı sempozyuma katıldı, bin 800 sayfalık bir bildiri metni oluştu. İnşallah bu yakın zamanda beş ciltlik kitap halinde sempozyum bildirilerimiz yayınlanacak. Yine geçen sene şiirin ve şairin başkenti olan, UNESCO Edebiyat Şehri’ne aday olan şehrimiz son devir Osmanlı şairlerinden Sultan-ı Şüheda Sümbülzade Vehbi Hz. adına bir sempozyum gerçekleştirdi. Yine dört tane geleneksel Türk sporları ve güreşi üzerine sempozyum gerçekleştirdik. Geçen yıl yapmış olduğumuz Geleneksel Güreş Sempozyumu TÜBİTAK tarafından son 10 yılın en ciddi yapılan sempozyumu seçildi. Yine geçtiğimiz yıl üniversitemizle birlikte yaptığımız Antik Çağda Maraş Sempozyumuyla beş tane sempozyum gerçekleştirmiş olduk. Bu yapmış olduğumuz sempozyum, Ekim ayında Mondros’un 100. Yılı münasebetiyle Atatürk Tarih Kurumu ile yapacağımız sempozyum, yine Kahramanmaraşlı büyük düşünür Kuddusi Efendi Hz. Adına Ekim ayında Kuddusi Hz. Ve Kadirilik adına bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Şehir ve Kültür adlı da bir sempozyum çalışmamız devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“KSÜ ÖNEMLİ MESAFE KAT ETTİ”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can ise KSÜ hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Can, “Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan 1. Uluslararası İslam ve Model İnsan Sempozyumu’na hoş geldiniz. Kahramanmaraş’ın şuan da bir tane üniversitesi var, muhtemelen bu hafta içerisinde Kahramanmaraş’ta İstiklal Üniversitesi adıyla ikinci bir üniversite kurulacak. Bu üniversitenin de müstakil fakülteleri ve bölümleri olacak. Benim rektörü bulunduğum KSÜ’de 26 yıl önce kuruldu ve bugüne kadar önemli mesafeler kat etti. Bugün itibariyle 11 fakülte, 9 meslek yüksekokulu, 5 yüksekokul, 3 enstitü, 5 rektörlüğe bağlı birim, 19 uygulama ve araştırma merkeziyle önemli bir noktaya gelmiş, İnşallah önümüzdeki yıllarda daha ileri noktalara gelecektir. KSÜ’de şuan itibariyle 26 bin 500 öğrenci bulunmakta, bunun 5 bin küsuru lisansüstü düzeyde, bin 300 akademisyen, bin 100 idari personel, bin 500 çalışanla birlikte 4 binin üzerinde çalışanı ve öğrencisiyle birlikte KSÜ’nün 40 bin nüfusu bulunmakta. Üniversitemizde de önemli bilimsel çalışmalar yürütülüyor, örneğin bu üç gün içerisinde KSÜ’nün düzenlediği üç sempozyum ve kongre bulunmakta. Bunu aylara ve yıllara yaydığınız zaman yüzlerce konferans, seminer ve kongre düzenleniyor. Kahramanmaraş bu noktada bilimsel düzeyde her geçen önemini arttırıyor. İnşallah bundan sonra da bu çalışmalar artarak devam edecektir” dedi.
“SEMPOZYUMUN KONUSUNU ÇOK ÖNEMSİYORUM”
Sempozyumun konusu olan model insan düşüncesinin önemine de değinen Rektör Can, “Üniversite olarak sempozyumumuzun konusunda olduğu gibi üniversitemiz şehrin göz bebeği bir kurumudur. Üniversitemizdeki her türlü çalışmada rol modellik önemli olacak, yöneticilikte üniversitemizin modelliği konuşulacak, eğitim ve öğretimin kalitesinde üniversitemizden bahsedilecek. KSÜ, İnşallah önümüzdeki yıllarda bugünkü noktasından daha ileri noktalara gidecektir. Sempozyumumuzun konusunu da ben çok önemsiyorum, hassaten üniversitemizi çok ilgilendiriyor. Bizim nitelikli insan yetiştirmemiz lazım. Bizim kaliteli meslek elemanları yetiştirmemiz lazım, bizim peygamberimize atfen ifade edildiği gibi üsre-i hasene örneklerinden bizim faydalanmamız lazım. Bizim kamil insan yetiştirme yolunda gayretler göstermemiz lazım bu bakımdan sempozyumun konusunu ve bu sempozyumda tartışılan bildirileri ve araştırma sonuçlarını önemsiyorum” şeklinde konuştu.
“İSLAM COĞRAFYASININ EN ÖNEMLİ SORUNU...”
İslam coğrafyasının en önemli eksikliğinin rol model insan yetiştirememesi olduğunu belirten Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç de yaptığı konuşmasında, “Şuan da İslam coğrafyasının en önemli kıtlığı, yokluğu, yoksunluğu, kamil insan yetiştirememe yokluğudur. Gönül isterdi ki şuan da Kahramanmaraş’ımızda Hafız Ali Efendi’ler gibi, Ali Sezai Efendi’ler gibi, Muhammet Hilmi Efendi’ler gibi, Sandal Hoca’lar gibi model insanları hala yetiştirmeye devam edebilseydik. Gerçekten en önemli sorunumuz, İnşallah bu sempozyumlar burada bunu tetikleyecektir. Çünkü Kahramanmaraş’ımız tarihte çok önemli rol oynayan, rol model bir şehirdir. Bu ülke ve bu şehir fiziken işgal edildiği zaman kurtuluş meşalesi bu şehirde yakıldı. Ali Sezai Efendi’ler, Rıdvan Hoca’lar, Sütçü İmam’lar tarafından. Ve bu kurtuluşun projesi de camide yapıldı. Daha sonra da yine ülkemiz fikren işgal edildiği zaman 7 güzel insanlar yine bu şehirde ortaya çıktı. Şimdi kalplerimiz işgal edildi, gerçekten değer üretemiyoruz. Gönüllerimiz işgal edildi, Alem-i Salih-i yansıtamıyoruz topluma, güzel insanları yetiştirme, insani kamili yetiştirme yine bu şehirde başlasın, bu sempozyumla başlasın İnşallah. Güzel insanların çekilip gittiği toplumda yaşamak insana cehennemi yaşamak gibidir. Sokakları çekilmez, caddeleri çekilmez, orada hayat çekilmez. Bir hayatın gerçekten anlam bulabilmesi için güzel insanların o şehrin sokaklarında gezmesidir, insanlara rehberlik etmesidir” ifadelerini kullandı.
“BATININ MODEL İNSANI YOKTUR AMA BİZİM VAR”
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan ise, “İslam zaten model bir kavram ve tam da bunun içini dolduracak model kavramlar, ilkeler, buluşlar bu sempozyumumuzun ana içeriğidir. Model insan kavramı insanı kamille ifade edeceğimiz, ecdadımızın numune-i timsal dediği, erdemli insan ve rol model insan gibi eş anlamlı manalara gelmektedir. Model insan bireyi değiştiren, dönüştüren, insanların karakter ve davranışlarını etkileyen sistem kuran abide şahsiyetlerdir. Kuran-ı Kerim’in iki özelliği vardır, rol modellik açısından. Biri Hz. Muhammet aleyhisselamı bizim için rol model seçen Allah-u Teala’dır. İkinci olarak hem Hz. Muhammet’i hem de onun ümmetinin uygulayacağı prensip, ilke ve kavramları Kuran-ı Kerim’de görmekteyiz. Kuran-ı Kerim bu manasıyla tam da kavramlarıyla birlikte model insanı oluşturan numune bir kitaptır. Sahabede aynen peygamberimize uymuşlar ve peygamberimizin değiştirici, yönlendirici ve sistem kurucu özelliklerini görmekteyiz. İşte Müslümanlar Kuran-ı ve Allah Resul’ünü model alarak Cebeli Tarık Boğazı’ndan Çin Seddi’ne kadar olan sahayı fethetmek suretiyle bu bölgelere İslam’ı ve İslam’ın kurucu değerlerini götürmüşlerdir. Bugün batının model insanı yoktur ama bizim model insanımız var, Kuran-ı Kerim’imiz var, peygamberimiz var. Batı maddi olarak gelişmesine rağmen rol modeli olmadığından bugün buhran içerisindedir, iflasın eşiğindedir ve bizlerde zaten Avrupa’yı taklit ettiğimizden bu sefaletin ve buhranın içerisindeyiz” açıklamalarında bulundu.
Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun açılış oturumuna geçildi.
Prof. Dr. Zekeriya Pak’ın oturum başkanlığında gerçekleştirilen açılış oturumunda Prof. Dr. Mehmet Özkarcı ;Türk-İslâm Sanatında Model İnsan: Mimar Sinan, Prof. Dr. Fikret Karaman; Modern ve Model Toplum Üzerine Bir İnceleme, Prof. Dr. Ejder Okumuş; İslâm’da Model İnsanda Güzel Ahlâkın Toplum İçin Hayatîliği, Prof. Dr. Hüsnü Ezber Bodur; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Örnekliğinde İslami Sosyal Öğretinin Günümüzdeki Uygulanabilirliği Üzerine, Prof. Dr. Kadir Özköse; Tasavvufta İnsan-ı Kamil Modellemesi, Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık; Bir Model Yönetici Olarak Ömer B. Abdülaziz ve Cevdet Kabakcı bildirilerini sundular.
Oldukça yoğun bir katılımın olduğu sempozyum, bugün 6 ayrı salonda ve 35 oturumda 200 akademisyenin sunacağı bildirilerin ardından sona erecek.
(Haber: Ahmet Güneçıkan)
