Gündeme dair açıklamalarda bulunan İYİ Parti Kahramanmaraş Milletvekili aday adayı Doç. Dr. Bülent Meşe, erken seçimi bir baskın seçim olarak değerlendirirken, uygulanan mevcut politikalar neticesinde ülkenin bir kaosa sürüklendiğini söyledi.

“Eğer Türkiye’de her şey yolundaysa, neden seçimler 18 ay erkene alındı” sorusunun cevabını arayalım diyen Meşe; “Bunun cevabı aslında son derece açık. Ekonomideki sıkıntı, işsizlik, istihdamın erimesi, 16 yıldır eğitimde geriye gitmemiz, dış politikada izlenen yolun tıkanması, terörün bitirilememesi, iç ve dış güvenlik sorunlarının bir türlü çözülememesi gibi önemli birçok sebep var. Ülke artık iyi yönetilemiyor. Ülkeyi yöneten mevcut siyasal iktidar, ‘Ben artık kontrolümü kaybediyorum. Birkaç ay daha geçerse kontrolü tamamen kaybederim’ diyerek baskın seçime girdi.

Evet, madem meydanlarda söyledikleri gibi Türkiye’de her şey iyi de neden seçim kararı alındı?

Bana göre erken seçim de değil bu bir baskın seçimdir. Herkes de bunun farkında. Gün geçtikçe oylarının daha çok eridiğini kendileri de görüyor. Kaybettiği bu kontrolü biraz daha zaman kaybederlerse bir daha yakalamayacaklarını fark ettiler. Daha fazla kan kaybetmemek için erken seçimi kurtuluş saydılar” dedi.

İktidarın erken seçim kararı almasında bir diğer önemli faktörün de, İYİ Parti’nin vatandaşın tek alternatifi olduğu gerçeğini gördüklerini, bu yüzden de İYİ Partinin seçimlere girmesini engellemek için alınan bir karar olduğunu söyleyen Meşe, kuruluş aşamasından bu yana İYİ Parti’nin engellenmeye çalışıldığını ifade ederek: “İYİ Parti milletin ihtiyacına karşılık dünyaya geldi. Bunu da en iyi bilenlerden birisi şu anki siyasal iktidar. İYİ Partinin daha kuruluş aşamasından itibaren, hatta kuruluşundan önce ‘bu parti kurulamayacak, bu parti seçime giremeyecek’ dediler. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’e iftiralarla, özellikle de FETÖ’cü yakıştırmalarında bulunarak, çamur atarak İYİ Parti’nin siyasi sahneye çıkmasını hiç istemediler.

Bütün bu engellemelere rağmen, İYİ Parti’nin ve Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in siyaset sahnesine çıkmasıyla beraber ortaya çıkan olumlu rüzgârın ülkemizin tamamını dalga dalga sarmaya başladığını izliyorsunuz.

İYİ Parti tam olarak merkezde duran, merkezin sağında ve solundaki tüm vatanseverleri kucaklayan, milli mutabakat pozisyonunda, milliyetçi, vatansever, hukukun üstünlüğünü savunan, adaleti savunan, eşitliği savunan, kimsenin kendisini yabancı ve öteki hissetmediği, Türkiye’nin yüzde yüzünü kucaklayan, bir parti. Tüm engellemelere rağmen herkes gördü ki, İYİ Parti dünyaya geldi. İYİ Parti üstelik tabiri caizse bir tosuncuk olarak dünyaya geldi. Gürbüz, kanlı canlı, babayiğit bir tosuncuk olarak dünyaya geldi ve bu Türkiye genelinde heyecan yarattı.

Yapılan anketlerde de görülüyor ki, İYİ Parti’nin daha kurulduğu andan itibaren baraj sorunu yoktu. Bu nedenle alınan baskın seçim kararı, aynı zamanda İYİ Parti’nin de seçime girememesi için alınmış bir karardır. Genel merkezimiz 51 ilde teşkilatlanmasını 28 Aralık’ta tamamladığını söyledi. Halbuki bir siyasi partinin seçime girebilmesi için 41 il de teşkilatlanması yeterliydi ve biz 22 Aralık itibarı ile bunu sağlamıştık. Yani 22 Haziran’dan itibaren tüm seçimlere katılma hakkını elde ettik.

MHP İle AK Parti arasında sağlanan Cumhur İttifakı’na saygı duyduğunu ancak tepe de yapılan anlaşmanın tabanda karşılık bulmadığını, bu ittifakın özellikle ülkücü camianın içine sinmediğini ifade eden Meşe, açıklaması şu şekilde sürdürdü: “Milliyetçi Hareket Partisi, vatanseverliği ve milliyetçiliğiyle hiç kimsenin tartışamayacağı bir partidir. Bunu söylerken Milliyetçi Hareket Partisine asla kabalık etmek ya da saygısızlık etmek istemem. MHP, milliyetçiliğiyle, vatanseverliğiyle, asil duruşu ile 40 yıldan beri bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için savaş vermiş bir partidir. Ancak MHP genel başkanı Sayın Bahçeli bir süreden beri kendi teşkilatları tarafından da, Milliyetçi Hareket Partisine gönül verenlerin de şaşkınlıkla izlediği bir tutum içerisine girdi.

16 yıllık siyasal iktidarın geldiği noktada, ülkemiz ve ülkemizin etrafı ateş çemberinde iken, bu kadar ciddi sorunlarımız varken, 4 milyon kadar bir Suriyeli sorunumuz varken, ülkemiz etrafında devam eden emperyalist savaşlar varken, bunlarla mücadele edip çözmek yerine, dikkatimizi bir seçime vermemize sebep olan yanlış bir karar alındı. Yanlış zamanda tüm ülke seçime odaklandı. Bana göre, seçim yerine ülkenin sorunlarına odaklanmak gerekti. Çünkü ülkemiz de idare sorunu yoktu. Tek başına bir siyasal iktidar var. Olağanüstü hal kanunlarının tanıdığı olağanüstü yetkilerle Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet ülkeyi yönetiyor. Her dediklerini yapabiliyorlar. Bu koşullar da bir baskın seçim kararı almak ülkemiz için doğru değildi.

SORUNLARA KAYITSIZ KALAMAZDI

Neden milletvekilliği için yola çıktığını anlatan Meşe; “Beni milletvekilli aday adaylığına iten sebeplerden bir tanesi ülkenin içine düştüğü durum. Daha doğrusu şöyle açıklayayım. Ben hayatım boyunca ilk kez bir siyasi partiye üye oldum. Her vatandaş gibi benim de bir siyasi görüşüm, bir politik duruşum var elbette. Ancak biraz önceki anlattığımız sebeplerle ülkemizin içine düştüğü durum ve korkunç ayrışma, bir emperyalist işgal tablosu vesaire tüm bunlara baktığımızda ‘bizim de artık elimizi taşın altına koyma zamanımız geldi’ diyerek kurulduğu an itibariyle İYİ Parti’ye üye oldum. Yine İYİ Parti’ye üye olmamın en önemli sebeplerinden bir tanesi kurulduğu an itibariyle İYİ Partinin merkezde yer alması, milli merkez olarak ortaya çıkması, hukukun üstünlüğüne, adalete, eğitime, insan haklarına, ekonomiye, işsizliğe karşı çare metotları üretmesi. Bu ülkede ayrışmışlığın sona erdirilmesi gerektiğini net bir şekilde söylemesi ve bununla ilgili çözümler üretmesi. Terörün nasıl bitirilebileceğine dair net duruşlar belirleyen bir yapıya sahip olması. Ülkenin üretime yönelik bir politika güdebilmesi için gerekli donanıma sahip olması. Ülkenin eğitim sorununu gördüğü için daha siyasi sahneye girmeden eğitim politikaları ile ilgili stratejik çalışmalarının olması, gençlere verdiği önem, bir kadın hareketi olması ve pek çok sebep beni, İYİ Parti’de yer almaya ikna etti. Girdikten kısa bir süre sonra teşkilatlanmamız tamamlandı, özellikle Kahramanmaraş’ta tüm ilçelerimiz de teşkilatlarımızı kurduk. Kongrelerimizi yaptık. Tabi bu baskın seçim kararının alınması da bir anda bizleri potansiyel aday adayı haline dönüştürdü. Teşkilatlarımızın ve İl Başkanımızın talimatıyla aday oldum. Bu görevi bana tebliğ ettiler “aday olmalısın” dediler. Bu bir görevdir benim için. Hem de çok onurlu bir görev. Ülkemin sorularına kayıtsız kalamazdım” dedi.

ERKEN SEÇİM OLACAĞINI BİLİYORDUK, HEP SAHADAYDIK

Önümüzdeki hafta içerisinde Ankara Genel Merkeze başvurusunu yapacağını belirten Meşe; “Elbette başvurumuzun neticesinde merkezin vereceği kararlara saygımız sonsuz. Bu açıdan sıralamaya girip giremeyeceğimiz hiç önemli değil. Çünkü ben teşkilatta görev alan birisiyim. Bir üyeyim. Aday adaylığı bana verilmiş bir görevdir. Bu görevi ifa etmekten onur duyuyorum. Sonuçta aday olsam da olmasam da benim için değişen bir şey yok. Ben kanımla canımla bütün varımla İYİ Parti adına elimden gelen her çabayı göstereceğim. Aslına bakarsanız bizler seçim çalışmalarına teşkilatlanmayla beraber başladık. Hep sahadaydık. Teşkilatlanma anından itibaren de erken seçim olacağını, hatta baskın seçim olacağını biliyorduk. Genel Başkanımızın da 15 Temmuz’da bir erken seçim olabileceği yönündeki söylemlerini anımsıyorsunuzdur. İYİ Parti Kahramanmaraş olarak ve ülke genelinde seçim çalışmalarını aylardan beri zaten yapıyoruz” diye konuştu.

Doç. Dr. Meşe, 5 Mayıs’ta Müftülük Meydanı’nda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in katılımıyla gerçekleştirecekleri mitinge tüm hemşehrilerini davet ederek konuşmasını tamamladı.

Haber Merkezi

Editör: Mahmut Beyaz