ECR Fuarcılık tarafından, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işbirliği, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile Ticaret ve Sanayi Odası desteğiyle bu yıl dördüncü kez düzenlenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı, Kahramanmaraş Fuar Merkezi’nde (KAFUM) düzenlenen törenle açıldı. Tarım sektörünün önde gelen üreticilerini, yurtiçi ve yurtdışından gelen alım heyetleri ile buluşturarak sektörel bazda ticari bir platform oluşturmayı hedefleyen Tarım Fuarı’nın açılışına; Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici, TAGEM Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanvekili Şahin Balcıoğlu ile sivil toplum kuruluşları, firma temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, “Biz tarımsal üretimde çok önemli bir aktör olmak zorundayız. 80 milyon insanımız var ve coğrafik bir avantajımız var. Hem Avrupa’ya temin yönünde hem Ortadoğu’ya temin yönünde ülkemizin jeopolitik yönü de çok önemli. Bundan dolayı da bir avantaj var. İnşallah biz şehirlerimizi tarımsal üretimde kalkındırdığımızda bu alanda şehir ekonomilerini güçlendirdiğimizde Türkiye’mizin geleceğini inşa etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

KAHRAMANMARAŞ HER ALANDA BİR AKTÖR”
Başkan Erkoç, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Tarım fuarı tarım üreticilerinin ve tarımsal üretimin desteklendiği bir fuardır ve bu fuarın Kahramanmaraş gibi bereketli topraklarda yapılıyor olması da çok önemli. Anadolu’daki birçok şehir gibi Kahramanmaraş içinde tarım vazgeçilmez bir ekonomik faktördür. Bunda şehrimizin verimli topraklar üzerinde bulunmasının payı büyük. Öyle ki sebze ve meyveye dek birçok tarım ürününü yetiştirebilme avantajına sahip. Kahramanmaraş’ımız adeta cennetten bir köşe. Allah’a hamt olsun coğrafyamızda buradaki iklim şartlarında hemen hemen yetişmeyen bir ürün yok. Yeşilova’dan başlayıp Engizek dağlarına kadar yükselen bir topografyamız var. Kahramanmaraş her alanda bir aktör. Bu anlamda büyük bir potansiyeli de içinde barındırmakta.”

TARIM BİR KÜLTÜRDÜR”
Tarımın bir kültür olduğuna vurgu yapan Başkan Erkoç, “Tarım bir kültürdür. Tarım bir anda öğrenilen bir meziyet değildir. Tarım gelenekseldir. Kahramanmaraş’ta da tarihin derinliklerinden gelen bir zenginliğimizdir. Kahramanmaraşlı çiftçilere baktığımızda zeytin fidesine ceviz fidesine evladı gibi muamele yapan onun bakımını en iyi şekilde yapan insanlar. İşte bunlarda dededen babaya babadan oğula devam eden bir meziyet. Bundan dolayı Kahramanmaraş tarım üretiminde çok önemli bir potansiyele sahip. Zaten Kahramanmaraş’ın topografyası, iklimi buna uygun. Bizde Büyükşehir Belediyesi olarak bunu nasıl daha da geliştiririzin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

KAHRAMANMARAŞ ZEYTİNCİLİKTE İLK SIRADA YER ALACAK”
Yapılan çalışmalarla birlikte Kahramanmaraş’ın zeytincilikte ilk sırada yer alacağını ifade eden Başkan Erkoç, şöyle konuştu: “Sadece ailelerin tarımla uğraşan insanların yâda şehirlerin değil bu Türkiye’nin geleceği. Bunun için Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuya göreve geldiğimizde bu yana çok önem veriyoruz. Biz istiyoruz ki Türkiye’nin ceviz ithalatındaki açığı Kahramanmaraş tamamlasın. Bunun içinde elimizden gelen gayret ve çabayı destek olarak göstermekteyiz. Kahramanmaraş zeytinin ana vatanı. Bu bölge zeytin genleri içinde en eskileri barındırmakta. Bu yılla beraber yaklaşık 550 bin civarında zeytin fidesi dağıtıyoruz. Bir yandan da hükümetimiz kırsal kalkınma aracılığıyla bunları işleyecek tesisler yapmakta. İnşallah Kahramanmaraş zeytincilikte ilk sırada yer alacak.”

ELBİSTAN’A HAYVANCILIK OSB’Sİ YAPIYORUZ”
Elbistan’a Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi yaptıklarını belirten Başkan Erkoç, “Kahramanmaraş üretilen ürünlerin nihai ürüne çevrildiği bir alan değil. Bu nedenle Gıda Organize Sanayi bölgesi için çalışmalara başladık. Hükümetimizin de desteğiyle inşallah Türkoğlu bölgesinde Türkiye’nin en büyük gıda organize sanayi bölgesini kuruyoruz. Burada ne olacak? Burada dondurma fabrikaları, biber fabrikaları, tarhana, yoğurt fabrikaları, peynir, makarna, bulgur fabrikaları gibi tarımsal alanda üretim yapılabilecek bir yer inşa edeceğiz. Elbistan bölgemiz hayvancılıkta belli bir noktaya gelmiş biz orada şimdi hayvancılık organize sanayi bölgesi yapıyoruz. 4 bin 200 dönüm ve 90 bin büyükbaş hayvan olacak. Elbistan Türkiye’nin büyükbaş hayvancılık alanında en ön noktadaki bölgesi haline gelecek” ifadelerini kullandı.

KAHRAMANMARAŞ’IN ÇİFTÇİSİ CİVAR İLLERİMİZE ÖRNEK ÇİFTÇİLER”
Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, şunları söyledi: “Kahramanmaraş deyince akla emek geliyor, toprak ve alın teri geliyor. Bütün gelişmemizin hem başlangıcı sermaye birikimimizin nüvesini tarımsal faaliyetler oluşturuyor. Kahramanmaraş’ın çiftçisi hem Kahramanmaraş’a hem civar illerimize örnek çiftçiler oluyor. Bu vesile ile bütün bu tecrübelerin ilimizde paylaşılıyor olması güzel bir şey. Türk tarımına baktığımız zaman özellikle son yıllarda kronik sorunlar diyebileceğimiz alanlarda tasarruflarda bulunduk. Çiftçilerimizin desteklenmesi yönünde Anadolu’nun dört bir yanında seferberlik anlamında bir desteklenme faaliyeti var.”

TARIM ÜLKEMİZİN VAZGEÇİLMEZ UNSURLARINDAN BİRİSİDİR”
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı (TAGEM) İhsan Emiralioğlu ise, “Kahramanmaraş ülkemizin çok önemli güzide şehirlerinden birisi olmasının yanında çok önemli bir tarım şehri. Bütün iklim özelliklerini kendi içinde bulundurabilen hem tarla ziraatı anlamında hem bahçe ziraatı anlamında hem de son zamanlarda hayvancılık anlamında çok önemli ataklar yapmış, önemli üretim potansiyeli geliştirmiş bir şehir. Hem toplulaştırma faaliyetleriyle hem tarımsal organize Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla hayvancılık ve gıda organize çalışmalarının başlamasıyla Kahramanmaraş gelecekte ülkemizin çok önemli tarım şehirlerinden birisi olacaktır. Tarım ülkemizin vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Biz 80 milyon nüfusumuzu yılda ülkemizi ziyaret eden 40 milyon turistimizi ve bunun yanında yaklaşık 5 bin diğer ülkelerden gelen misafirlerimizi besleyen bir ülke olmanın yanında önemli bir ihracat potansiyeli olan yaş meyve sebzede ve dünyada en fazla ihracatı yapan bir ülke olmamız hasebiyle tarım alanlarımızı çok ekonomik ve verimli kullanmak zorundayız. Bu noktada da bir yatırım alanından elde edilen verim son derece gerekli konular arasında. İşte bu fuarlarda bu konuda çiftçilerimizin bilgi ve görgülerinin arttırılmasında yeni tarım teknikleriyle tanışmalarında çok önemli fırsatlar olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

TOHUMLUK ÜRETİMİMİZ BUGÜN İTİBARİYLE BİR MİLYON 50 BİN TONA ULAŞTI”
“2002 yılında 145 bin ton olan yerli tohumluk üretimimiz bugün itibariyle bir milyon 50 bin tona ulaşmış durumda” diyen Emiralioğlu, sözlerinin devamında şunları dedi: “Tarımsal Araştırmalar Ve Politikalar Genel Müdürlüğü bakanlığımızın bir AR-GE kuruluşu. Türkiye’nin en büyük AR-GE kuruluşu. TÜBİTAK’a en fazla proje veren kurum. Biz ne yapıyoruz? Ülkemizin tarımsal anlamda gelecek vizyonunun oluşturulması noktasında özellikle yerli tohumların geliştirilmesi, ıslah edilmesi, yerli meyve çeşitlerinin geliştirilmesi, ıslah edilmesi hem ülkemizdeki çiftçilerin ihtiyacının karşılanması hem de fırsat oldukça yurt dışına ihracat noktasında fırsatların yakalanması anlamında 50 araştırma enstitüsünde bulunan yaklaşık 2 bin 200 ıslahcımızla birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu anlamda 2002 yılında 145 bin ton olan yerli tohumluk üretimimiz bugün itibariyle bir milyon 50 bin tona ulaşmış durumda.”

ÜRETİMİMİZİ ARTTIRMAK ZORUNDAYIZ”
KMTSO Başkanvekili Şahin Balcıoğlu’da, “Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı günümüz Türkiye’sinde sürekli nüfusu artan bir ülkenin hatta dünyanın gereksinimini karşılamak üzere illaki olmazsa olmazlarından biridir. Dünyanın yüz ölçümü hep aynı buradan bizim alacağımız daha fazla ne olduğunu yıkmadan dökmeden kırmadan neler yapabileceğimizi içeride göreceğiz. Neler yapılıyor? Yakınımızda İsrail’de hepimizin konuştuğu, bildiği bir yılda 3 ürün alınabiliyor. Bir Çin seyahatimde bizim Kahramanmaraş’ımızın has ürünlerinden unuttuğumuz çeltik tarlalarını gördüğümde hayretler içinde kalmıştım. Ben hep çeltik tarlalarında su birikintilerinin içerisinde çeltik yetiştiriyordum. Ama Çin’li bu işi bir adım ileri taşımış. Çeltiği dikerken oraya birazda balık tohumu koymuş ve hasadı 2’ye çıkartmış. Hem o tarladan çeltik biçmiş hem de balıkları ikinci ürün olarak toplamış. Biz bunu yapmak zorundayız. Çünkü nüfusumuz artıyor ama toprağımızda maalesef azalıyor. Dolayısıyla burada dünün teknolojileri değil, bugünün yarının teknolojilerini göreceğiz” ifadelerine yer verdi.

Haber: Emre Akkış/Burhan Karagöz

Editör: Mahmut Beyaz