44’üncü olağan Meclis toplantısında 2016 yılının değerlendirmesini yapan Zabun, 2016 yılının hem global anlamda, hem de Türkiye için ekonomiden çok siyaset ve terörün konuşulduğu, bol seçimli ve referandumlu bir yıl olduğunu söyledi. Zabun şöyle devam etti: “İngiltere’nin Brexit adı verilen Avrupa Birliği referandumu, İtalya’nın anayasa referandumu, Amerika’nın başkanlık seçimi ve bu seçimlerde herkesi şaşırtan -toplumsal refleks- 2016’ya damgasını vurmuştur” diyen Zabun: “İçinde bulunduğumuz süreçte, dünya, çok kuvvetli değişim rüzgârlarına sahne olmaktadır. 2016 yılı hem global anlamda, hem de Türkiye için ekonomiden çok siyaset ve terörün konuşulduğu, bol seçimli ve referandumlu bir yıl oldu. Geride bırakmakta olduğumuz 2016, ülkemizin, hem içeride hem dışarıda temizlik operasyonlarıyla; FETÖ nün hain darbe girişimiyle; ülkemizin aydınlık geleceği için dışarıda yürütülen operasyonlarımızı içeride baltalamaya çalışan; bizi uluslararası kamuoyuna karşı zor durumda bırakmayı amaçlayan, gizli Türkiye düşmanlarıyla mücadele etmekle geçirdiğimiz bir yıl oldu”

2002 YILINDAN BU YANA BÜYÜYEN BİR EKONOMİMİZ VAR’

Türkiye ekonomisinin 2002 yılından bu yana tahminlerin üstünde büyüdüğünü belirten Zabun şöyle konuştu: “2015 yılında yüzde 4 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2016 yılı ilk çeyreğindeki yüzde 4,7’lik büyümesinin ardından ikinci çeyrekte yüzde 3,1 büyüme ve üçüncü çeyrekte özellikle darbe girişimi süreciyle birlikte yaşanan finansal dalgalanmaların da etkisiyle; yatırım ve tüketim eğiliminin bir miktar güç kaybetmesiyle yüzde 1,8 küçülme yaşadı. 2016 yılının tamamı için yüzde 2,5 civarında büyüme tahminimizi korumaya devam ediyoruz. Bu süreçte, yeni vizyonu ile dünyada söz sahibi, bölgesinde güçlü bir aktör haline gelen Türkiye, bugün FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ gibi tehdit unsurlarının yanında ekonomide de dolar ve faiz lobisine karşı büyük bir mücadele içerisindedir.

SİLAHINI KUŞANMIŞ BİR LOBİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Zabun, “Gezi olayları ile başlayan ve FETÖ darbe girişimi ile devam eden bu süreçte yükselen iki şey var. Dolar ve faiz! Küçük bir matematik çalışması yaptığımızda, 2002 yılında doların seviyesi 1,65 iken 12 yıllık süreçte, 2013 yılının nisan ayında 1,80 TL civarlarına çıktığını, 2013 yılının mayıs ayında gezi olayları ile başlayan ve darbe girişimi ile devam eden süreçte 2 katından fazla artarak 3,80’lere kadar dayandığını açıkça görüyoruz. Bunun tek bir açıklaması olabilir; bizi yıkmak, ekonomik istikrarı sekteye uğratmak için silahını kuşanmış bir lobi ile karşı karşıya olduğumuz çok açık. Makroekonomiye baktığımızda; son 14 yılda Merkez Bankası rezervlerimizin 21 milyar dolardan 120 milyar dolara ulaşmış olduğunu, faizin yüzde 60’lardan yüzde 10’lara gerilediğini görmekteyiz. Büyük ölçekli yatırımlara rağmen kamu mali disiplini sayesinde kamu borcu bakımından Avrupa Birliği’nden 3 kat daha iyiyiz. Kamu borcunun milli gelire oranı ülkemizde yüzde 27,5 iken AB-27 ortalaması yüzde 91 düzeyinde. Dış ticaret açığı her geçen yıl azalıyor ve Türkiye her yıl ortalama yüzde 4,7 büyüme performansı sergiliyor. Bütün bu gelişmelere baktığımızda dövizin yükselmesinin nedeninin tamamen ekonomi dışı nedenler olduğunu bizler kolayca tahlil edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE BU ZOR GÜNLERİ GERİDE BIRAKACAK’

Türkiye’nin bu zor günleri geride bırakacağına inandıklarını söyleyen Zabun, “Bizler, iş dünyasının temsilcileri olarak inanıyoruz ki, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetimizin güçlü iradesi ile Türkiye bu zor günleri geride bırakacak ve bu istiklal mücadelesinden de galibiyetle çıkarak büyük yükselişi tüm hızıyla devam edecektir. Yüce Türk milleti, dün olduğu gibi bugün de, yarın da destan yazmaya, birliğini ve beraberliğini derinleştirerek istiklale yürümeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

2017’DE TÜRKİYE YEPYENİ KAPILAR AÇACAK

2017 yılının Türkiye için hızlı bir kalkış ve toparlanma yılı olacağını vurgulayan Zabun, şöyle devam etti: “Türkiye hızlı bir şekilde 2017 yılında zemin kazanacak ve tekrar bir çıkış yaşayacak. Hükümetimizin çok ciddi ekonomik hamleleri var. Bunlar 2017’de meyvelerini verecek. Ekonomide ve diğer alanlarda reformist yaklaşım devam ederek anayasa referandumu ile bunlar taçlandırıldığında Türkiye yeni bir çağın başlangıcını yaşayacaktır. Terörden arındırılmış komşular ve daha güçlü bir küresel politika ile Türkiye yepyeni kapılar açacaktır.

GELECEK YILIN KAHRAMANMARAŞ İÇİN YATIRIM YILI OLACAK’

Zabun, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Geçmişte milli mücadele kahramanlarının; bugün de ekonomi kahramanlarının diyarı Kahramanmaraş ekonomide birçok sektörde lider konumuyla, Türkiye’nin örnek gösterilen şehirleri arasındadır. 80’li yıllarda başlayan sanayileşme ve özellikle son 10 yılda, 5084 sayılı teşvik yasasında ortaya koyduğu olağanüstü başarı herkesçe malumdur. Bu süreçte, istihdamını 3 kat, ihracatını 4 kat artıran Kahramanmaraş, benzer kapsamda bir teşvik sistemi ile enerji ve SGK prim desteği sağlanırsa, bundan çok daha fazlasını gerçekleştirmeye hazırdır. Bazı temel göstergelere baktığımızda ümit verici sonuçlara ulaşıyoruz. 2016 yılında Kahramanmaraş’ta açılan şirket sayısı 924, kapanan şirketler ise geçen yıla göre yüzde 9 gerileyerek 248 olarak kayda geçmiştir. Geleceğe güvenle bakmak adına yatırım teşvik müracaatlarındaki gelişme umut verici. Geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 kat artış sağlayan yatırım teşvik müracaatları 600 milyon TL’den 1,7 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu da bize, gelecek yılın Kahramanmaraş için yatırım yılı olacağını işaret ediyor.”

2016’DA İHRACAT YÜZDE 9,5 ORANINDA BÜYÜDÜ’

Kahramanmaraş’ın ihracatı 2016 yılında yüzde 9,5 oranında gelişme kaydederek 850 milyon dolara yükselmiştir. Kahramanmaraş ekonomisinin lokomotifi tekstil sektöründe ise yüzde 10,27 artış gerçekleşmiş ve tekstil ihracatımız 586 milyon dolara ulaşmıştır. Metal sektörü yatay bir seyir izleyerek 97,8 milyon dolar, hazır giyim yüzde 24,2 gelişme sağlayarak 61,2 milyon dolar ve kâğıt sektörü yüzde 3 artışla 43,5 milyon dolar ihracat yapmıştır. En fazla ihracat yapılan 5 ülke ise 234 milyon dolar ile İtalya, 57 milyon dolar ile Mısır, 45 milyon dolar ile Almanya, 50 milyon dolar ile Portekiz ve 34 milyon dolar ile İspanya olmuştur. İlimiz geneli istihdam ise Ekim 2016 sonu itibariyle geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 artış göstererek 139 bin 693 kişiye ulaşmıştır”

TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE ÜLKELERİ DİZ ÇÖKTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Toplantıda konuşma yapan KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, Dünyada yaşanan savaşların şekil değiştirdiğine vurgu yaptı. Öksüz, “Dünyada artık savaşlar şekil değiştirdi. Ordular bir araya gelmiyor. Şu anda ülkemize saldırıların birçoğu terör örgütleri aracılığıyla yapılıyor. Bunu iyi okumak gerek. Terör örgütleri ile ülkeleri diz çöktürmeye çalışıyorlar. Buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

VATAN HEPİMİZİN VATANI’

Türkiye’nin geçmişte bazı olaylar ile enerjisinin çalındığına değinen Öksüz: “Üniversite yıllarımızda sağ-sol davası vardı. Sonra, Türk -Kürt davası çıkardılar. Hep değişik senaryolar çıkardılar. Türkiye'yi bu aile içi kavgalarla yıpratmaya çalıştılar. Vatan hepimizin vatanı. Çok enerjimizi kaybettirdiler. Çok para döküldü bu işleri bitirmek için. Neticede bu paralar vatandaşlarımızın cebinden çıktı. Artık öyle bir konumdayız ki, Alevilik- Sünnilik, Kürtlük-Türklük, Sağ-Sol bunların hepsini bir tarafa bırakıp, birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Söz konusu vatan” dedi.

İŞ DÜNYASI OLARAK BÜYÜK SIKINTILAR YAŞIYORUZ’

İş dünyası olarak dünyada yaşanan sıkıntılar nedeniyle dönemsel durgunluk yaşadıklarının altını çizen Öksüz şöyle konuştu: “İş dünyası olarak büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Ben de bunun içindeyim. Döviz kurlarının hiçbir sebep yok iken değişmesi ekonomimiz üzerine oynanan bir oyunun göstergesidir. Ülkemizde yatırımlar büyük krediler ile yapılıyor. Özel sektör mecburen Avrupa’dan finansman kullanıyor. Ben de şirket olarak direkt Avrupa'dan borç alıyorum. Bunları almaz isek yatırım yapamayız. Hiçbir sanayicinin bu kadar nakit parası yok. Her zaman söylediğim şey şudur; tasarruf denen şeyi de biz kaybettik. Büyük bir israf içindeyiz. İşçilerimiz de borçlu. Herkes bir banka kartı almış, banka kredisi ödüyor.”

GÖREVİMİZİ DAHA İYİ YAPACAĞIZ

Madem ki seferberlik var, birlik ve beraberlik içerisinde görevimizi daha iyi yapacağız. Kim için yapacağız çocuklarımız, ülkemiz ve vatanımız için yapacağız. Vatan olmazsa hiçbir şey olmaz. Birlik beraberlik içerisinde ülkemizin refahı için çalışacağız. Sanayici olarak bizden beklenen şey yatırım yapmamız. Yapılan yatırımlar bu ülkeyi refaha götürür. Moralimizi kesinlikle en üst düzeyde tutacağız. Yeniden bir irkilmemiz lazım. Terör olaylarında artık aşağıya doğru bir iniş yaşanıyor, ben vatandaş olarak gözlemliyorum. Zaten Türkiye ile savaşmak için iki zafiyet noktamız var; biri terör bir diğeri de ekonomi. Başka türlü bizimle savaşamazlar. Seçilmiş liderimizin arkasında olalım. Beğenmedik ise başka lidere oy veririz. O en doğal hakkımız; ama seçtiğimiz Liderin arkasında duracağız”

DIŞARIDAN GÖÇ YOK’

Toplantıda konuşan Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürü Doğan İnci ise Kahramanmaraş’ın nüfus yoğunluğu bakımından ölçek iller ile kıyaslamasını yaparak şunları söyledi: “Bu verilere bakacak olursak Kahramanmaraş kadar nüfus yoğunluğu olan büyük iller genelde göç almıştır. Kahramanmaraş'a geldiğimde gördüğüm manzara yine tam tersiydi. Buradan yani dışarıdan bir göç yok. Kalifiye göç gelmiş, kendi kırsalından göç gelmiş. Bu göç ile birlikte sanayileşme hızlanmış.”

KAHRAMANMARAŞ EKONOMİK YÖNDEN ELİNDEKİ İMKÂNLARI İYİ DEĞERLENDİRDİ’

Kahramanmaraş’ın 1980 yılında ekonomik sıçrama yakaladığını rakamlarla görebildiklerini söyleyen İnci şöyle konuştu: “Ben Gümüşhaneliyim kendi memleketimde yeraltı ve yerüstü zenginlikleri Kahramanmaraş'ın ki kadar değil. İş dünyası bu ortamı çok güzel değerlendirmiş ve yatırımını ona göre yapmış. 1980 yılında rahmetli Turgut Özal'ın teşvikiyle sıçrama yapan Kahramanmaraş niteliğe, AR-GE’ye yatırım yapmış. Dört briket alıp da devletten sırf destek alıp cebine para aktarma derdini düşenlerin olduğu dönemde, Kahramanmaraş bu kaynaklarla fabrika kurmuş.”

HER ŞEHİRDE YAŞANABİLECEK OLAYLAR VAR’

Kahramanmaraş’ın asayiş yönünden 2015 ve 2016 yılını kıyasladığında yüzde 7’lik bir düşüş olduğunun altını çizen İnci, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Ticaret olarak rakamların sizde yüksekliği önemli bizde de asayiş olarak rakamların düşüklüğü önemli. 2015 ve 2016 yılını kıyaslarsak yüzde 7 düşüş var. Bu da bizim için sevindirici. Biz de çok büyük anormal infial yaratan bir olay çok şükür yok. Toplumda infial yaratacak faili meçhul kalmış cinayetler yaşanmadı. Her şehirde yaşanabilecek olaylar var. Burada genelde meydana gelen suç hırsızlık. Bu konuyla ilgili de mücadelemiz ciddi şekilde devam ediyor. Takip ediyoruz, buluyoruz, araştırıyoruz vatandaşımızı bilgilendiriyoruz.”

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz