Harekatın ilk gününden bu yana Afrin'de 53 nokta teröristlerden temizlendi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nce, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 1485 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi. Operasyonun ilk anından itibaren ise Türk halkı adeta büyük bir kenetlenme örneği göstermeye devam ediyor. Bütün illerde yapılan operasyonu destekleyen basın açıklamalarının yanı sıra Türk askerlerine de dualar ediliyor. Kahramanmaraş’ta ise bu desteklere bir yenisi Memur-Sen tarafından eklendi. Kahramanmaraş’ta Memur-Sen üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye Afrin’de sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatına katılan Mehmetçiğe dualarla destek verdi. ‘Tüm Anadolu ayaktayız emperyalizme karşı savaştayız’ vurgusuyla 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasına Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanlarının yanı sıra, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katıldı. Zeytin Dalı Harekatında şehit düşenlerin adı hep bir ağızdan tek tek okunda ve dualar edildi.

TÜM ANADOLU AYAKTAYIZ”

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Abdulaziz Aydın yaptığı açıklamada, “Zeytin Dalı Harekatının gerekçelerini ve hedeflerini, anlamakta zorlananlar, yanlış anlamak için çırpınanlar, çarpıtarak anlatmak için kıvrananlar var. Türkiye’nin terörle mücadele konseptini, terör örgütlerine yönelik “bitirici darbe” hamlesini, “savaş” olarak göstermeye kalkışanlar var. Emperyal kulvarda, kapitalist blokta yer alan sözüm ona müttefik ve dost ülkelerin Türkiye’ye yönelik örtülü savaş ilanını, “sivil hassasiyeti” ambalajıyla perdelemeye çalışanlar var. Afrin’de yaşananlar üzerinden ortaya çıkan iki fotoğraf var. İlki; küresel terörle mücadele konusunda bedenini taşın altına koyan, Türkiye’dir. İkincisi ise terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan, silah ve mühimmat yardımlarıyla terör örgütleriyle stratejik ortaklık kuran, bu şekilde Türkiye’nin yoluna taş koymaya çalışan küresel şer şebekesidir. Bu yüzden, sınırımızın yanı başında cirit atmaya yeltenen terör örgütlerinin kuruluş tarihçesini, Afrin’de yaşananların çerçevesini, Afrin merkezli Zeytin Dalı Harekatının esbabı mucibesini doğru bir içerikle ortaya koymak gerekiyor. Bunu başardığımızda, tarihin ve coğrafyanın Türkiye’ye yüklediği misyonun gereklerini, cephede verilen mücadelenin anlamını ve değerini doğru kavrayabilir ve bütün çıplaklığıyla bihakkın anlatabiliriz. Emperyalizmin ve Siyonizm’in yerli lejyonerlerinin, kapitalizmin içerideki sinsi işbirlikçilerinin algılarda oluşturmak istedikleri cepheyi de ancak bu şekilde dağıtabiliriz”dedi.

EMPERYALİZME KARŞI SAVAŞTAYIZ”

Türkiye’nin Zeytin Dalı Operasyonu, emperyalistlerin yeni dünya düzeninde Suriye hayallerinin tekerine çomak sokma hamlesidir diyen Aydın, “ Afrin, emperyal aklın çöküşünü sağlayacak, sömürgen devletlerin Ortadoğu’dan göçüşünü hızlandıracak iradenin karargahıdır. Suriye’de oluşturmak istedikleri düzen öyle kirli bir düzen ki; tarihte eşine pek az rastlanır şekilde milyonlarca insanı katletti, yerlerinden yurdundan etti. Bu, emperyalizmin “toza dönüştürme stratejisi”dir. Toza dönüştürme stratejisi, emperyalizmin masa başında kurguladığı ve bizim medeniyet coğrafyamızda birkaç asırdır uyguladığı bir şiddet stratejisidir. Bu stratejinin uygulama aparatı, terörizmdir. Kullanışlı aptalları, terör örgütleridir. Emperyalizm, uluslararası hukukun oluşturduğu sızıntılardan faydalanarak bu hakikati gizlemeye çalışsa da, ortalığa saçılan cüruf, çirkef her şeyi ayan beyan bize göstermektedir” şeklinde konuştu.

BUGÜN ÇANLARINA OT TIKADIK GEREKİRSE CANLARINA DA OK TIKARIZ”

Aydın, “DEAŞ’ı, PKK/PYD’yi ve FETÖ’yü bu noktadan değerlendirdiğimizde, ülkemizde ve bölgemizde son beş yıldır yaşananları daha net anlamış oluruz. DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ arasındaki hem gizli hem de kirli ittifak, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Afrin’de yürütülen operasyona karşı içeride karşıt cephe oluşturmak için ter ve dil dökenler de bizim nazarımızda bu kirli ittifakın, tapınak şövalyeleri hükmündedir. 15 Temmuz’da FETÖ maşasıyla gerçekleştirilen işgal girişimi sırasında, sınırımızın güneyinde PKK’lı teröristlerin tetikte bekletildiği herkesin malumu.Suriye’nin kuzeyinde DEAŞ ile PKK/PYD arasındaki dönüşümlü strateji de öyle. DEAŞ’la mücadele ediyor diyerek PYD’nin terör faaliyetlerinin DEAŞ’la üstünün örtüldüğünü de hepimiz biliyoruz. Daha da ötesi, DAEŞ’le mücadele hikayesi abartılarak ve PYD’nin silah sermayesi artırılarak, örgütler arası dayanışmanın derinleştirildiğini de biliyoruz. Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonuyla bu düzeni bütün çıplaklığıyla ifşa etmiştir. DEAŞ, şimdi nerede? Bazı ülkelerin Zeytin Dalı Harekatı’na karşı DEAŞ’la mücadeleyi akamete uğratmasın söylemlerinin neyi amaçladığını çok iyi biliyoruz artık. Şimdi güvenli bölgeden bahsediyorlar. Kimin güvenliği? Emperyalizmin aparatı eli kanlı terör örgütü PYD’ye zaman kazandırmak olmasın? Birinci dünya savaşından sonra kabileleri devletleştirenler, bugün de terör örgütlerini devletleştirme peşinde koşuyorlar. Bu kez yakalandılar, Türkiye’nin çelmesine maruz kaldılar. “15 Temmuz darbe girişimiyle ordusu zayıfladı” dedikleri Türkiye’nin teröre karşı sürdürdüğü başarılı operasyonlar sonrasında, sivil katliam yapmakla mahir bazı ülkelerin “siviller zarar görüyor” kartını devreye sokmaları da gerçekten manidar” ifadesini kullandı.

TERÖR VE ÇATIŞMADAN ARINDIRILMIŞ ADİL VE YENİ BİR DÜNYA İSTİYORUZ”

“Türkiye, 15 Temmuz darbesinden sonra ordusuna sızmış gladyo artıklarını, ABD ve İsrail taşeronu FETÖ’cüleri temizleyerek operasyon gücünü artırmıştır” diyen Aydın, “ Asıl korkulan budur. Korktukları başına gelecek, emperyalizm, ABD ve İsrail ülkemizden olduğu gibi medeniyet coğrafyamızdan da def edilecektir. Afrin’de “Siviller ölüyor”, yalanı Yahudi’nin hem vurup hem de yandım anam demesi kadar inandırıcıdır. Dost ve düşman, Türkiye’nin bu konuda ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu çok iyi bilmektedir. Fakat, 11 askerimizin şehit verildiği saldırıda terör örgütünün sivilleri nasıl kullandığı da herkesin malumudur. Bizler, MEMUR-SEN konfederasyonu olarak terör ve çatışmadan arındırılmış adil ve yeni bir dünya istiyoruz. Kimsenin kimseyi sömürmediği, hakça paylaşımın gerçekleştiği bir dünya için mücadele ediyoruz. Ne var ki; emperyalizm, başta bölgemizde olmak üzere sömürü düzenini sürdürmek için şiddeti ve terörü bütün dünya sathına yaymaktan çekinmemektedir.İçeride kimlerin, sözde savaş karşıtı söylemlerle algılarda cephe açmaya giriştiğini, daha da ötesi her zaman yaptıkları gibi emperyalizmi ve sömürüsünü gizleme niyetlendiğini çok iyi biliyoruz. Sözde barış yanlısı gerçekte emparyal geminin tayfası olanlar, “Savaşa karşı barış”, “savaş halk sağlığı sorunudur”, “barış, hemen şimdi” beyanlarıyla, Türkiye’nin hak ve adalet mücadelesini akamete uğratmak için “barış” gibi mübarek bir kavramı dahi silaha dönüştürmek hesabı içindedirler” dedi.

BİZ ADALET İSTİYORUZ”

Aydın, “Biz sulh istiyoruz. Fakat emperyalizm bölgemizden kovulmadan, emperyal taşeronu kanlı terör örgütlerinin kökü kazınmadan bunun sağlanamayacağını da çok iyi biliyoruz. Bu yüzden de çok rahat şunu deklare ediyoruz; “Türkiye, terörle mücadele ediyor, emperyalizme ve Siyonizm’e karşı da onurlu bir savaş veriyor”. Tam da bu yüzden Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı’nı bütün benliğimizle destekliyor, cephede vuruşan askerlerimize de “Allah yardımcınız olsun” diyoruz. Milletin desteğini, ümmetin duasını alan devletimiz ve silahlı kuvvetlerimizin, şanlı ecdadın evlatları olmanın hakkını veren yiğitlerimizin terör örgütlerini yok edeceğine, emperyal akla diz çöktüreceğine de yürekten inanıyoruz” ifadesini kullandı.

Grup olaysız bir şekilde basın açıklamasının ardından sloganlar atarak dağıldı.

(Haber: Fazilet Çomruk)

Editör: Mahmut Beyaz