3 gün önce tüm Türkiye ramazan ayı içerisine girdi. Ramazan ayının gelmesiyle birlikte ibadetlerini yerine getirmek için oruç tutan insanlar, nelere dikkat etmeli, iftarda nelerden kaçınılmalı, nasıl davranmalı, buna benzer birçok soruya açıklık getiren yaşam koçu ve spor uzmanı Tuğba Güneş, özellikle ramazan ayında insanların psikolojisini kontrol altına almaları gerektiğini söyledi.

İşte Tuğba Güneş’in açıklamasından satır başı;

“SAĞLIKLI BİREYLER ORUÇ TUTABİLİR”
Tuğba Güneş, sadece sağlıklı bireylerin oruç tutabileceğini söyleyerek, orucun açlık ve susuzluk olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. Güneş, “Türkiye’de ve Müslüman âleminde şuan ramazan ayı yaşanıyor. Öncelikle kimler oruç tutabilir? Oruç hangi hallerde kimler tarafından hangi hallerde nasıl tutulur? Öncelikle sağlıklı bireylerin tutması lazım. Sağlığı yerinde olan her birey ramazan ayını, orucunu hem ruhen hem bedenen iştirak edebilir. Burada dikkat etmemiz gereken şeyler var. Oruç deyince insanlar olayı sadece açlık ve susuzluk olarak algılıyorlar ve olayın ruhuna inmek lazım, amacına inmek lazım. Dediğim gibi fiziksel olarak dâhili olarak sağlıklı bir birey oluşturulabilir. Ülkemizde de yine sıcak aylara denk geldi. Biliyorsunuz birkaç yıldır ciddi sıcaklarda oruç tutuyoruz. Sıvı kayıpları daha çok. Temel ihtiyacımız biliyorsunuz her zaman Su’dur biliyorsunuz. Sıvı kaybının yüksek olması Kalp rahatsızlığı, kalp yetmezliği olan kanser hastalarında, şeker hastalarında, tansiyon hastalarında ciddi şekilde ciddi sıkıntıya sokabilir. Mutlaka doktor izniyle doktorlar tamam derse oruçlarını dezavantajlı kişiler iştirak edebilirler” dedi.


“BOL SU TÜKETMEMİZ LAZIM”
Tuğba Güneş konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Onun haricinde sağlıklı bireylerin oruç tutumu bu aylarda egzersizle birlikte aslında herkesin egzersiz kaygısı başlıyor. Nasıl yapacağım, nasıl olacak ve açlık sürelerinin uzun olması 17-18 saat açlık ve susuzluk düzenli egzersiz yapan bireyleri bazen telaşa sokabiliyor. Dolayısıyla burada telaşlanmanın bir anlamı yok aslında. 30 günlük bir süreç ciddi bir kayıp değil düzenli egzersiz yapan bireyler için Önemli olan burada oruç tutan bireylerde sıvı kayıplarımızın giderilmesi ya da proteinin azalmasında önemli bir durum. Çünkü öğünde azalıyor. İftarımız var ve iftardan sonra birkaç içerisinde de sahur geliyor. Zamanın çok dar olması, insanların süreç içerisinde de mide kapının küçülmesi alımını azaltıyor. Bazı bireyler zorlanıyor sıkıntılar oluyor. Dolayısıyla planlamayı sade ve öz yapmak gerek. Protein ihtiyacından, zengin beslenme protein ihtiyacımız karşılayabileceğimiz beslenme yapmamız lazım. İftarda ve sahur aralığı zaman diliminde bol su alımı yapmamız lazım.”


“İFTARDAN SONRA HAFİF YÜRÜYÜŞ YAPILMASI LAZIM”
İftarı açtıktan sonra sindirimin rahat olması için hafif egzersiz yapılması gerektiğini belirten Güneş, “Egzersiz durumu ile ilgilide kişiler tabi ki ağır egzersizler yapmamalı. Özellikle ağır güç gerektirici vücutta su kaybı olduğu için kalbin sağlığı için ciddi sıkıntılara sokabilir. Bu durumlarda çok çok az eğer egzersiz yapmak istiyorsa birey çok az ağırlıklarla 30 dakikayı geçmeyecek şekilde egzersizini tamamlayabilir. İftardan 2 saat sonra rahatladıktan sonra hafif yürüyüşlerle egzersizlerle kişiler kendilerini psikolojik olarak rahat hissedebilirler. Burada benim önerim ruhani ve manevi boyutu var. Onun için çok öze bir ay. İnsanalar hem ruhen hem bedenen zenginleşiyorlar. Burada çok farklı mesajlar var. Oruç ayı sadece Müslümanlara bahşedilmiş bir eylem değil. Oruç Ayı İnsanlık var olduğundan beri tüm insanlığın yapmış olduğu Hindularla başlayan devam eden adı konmamış günlerle devam eden bir eylem aslında. Bu 30 günü iyi değerlendirmek lazım. İnsanlar kendisiyle içe dönüş yaşamalı. Hesaplarını, kitaplarını, davranışlarını, beslenmesini, hırslarını tüm dengelerini kontrol edebilmeleri için kişinin kendisini bulabilmesi için 12 aylık süreçte bu 1 aylık süreç güzel bir süreç. Olay sadece 17-18 saat aç kalmak veya tıka basa yemek değil oradaki dengelerimiz korumak ve kendi öğrendiklerimizin muhakemesini yapmak” şeklinde konuştu.


“ÜLKEMİZDE CİDDİ BİR OBEZİTELEŞME VAR”
Güneş, “Açlığın vücudumuzda oluşturduğu çok önemli özellikleri var. Özellikle vücudumuzda önem arz eden birkaç organ var. Yıl boyu onarımda olmaya çalışan örneğin karaciğer, böbrek gibi organlar çok çalışıyor. Şuan bakıyoruz zaten ülkemiz obeziteyle savaş içerisinde. Ülkede ciddi bir obeziteleşme var. Her geçen gün obezite olan insanın yüzdesi ve sayısı artmakta. Bunların en önemlisi de hareketsizlik ve beslenme. Uyku olmaması insanlarda gerginliğe ve strese yol açıyor. Dolayısıyla organlara binen yükler vücuttaki toksinlerin artması inşaları hasta ediyor. Ve bu Ramazan ayında da toksinlerden dolayısıyla çok rahatlıkla arınıyoruz. Vücut uzun süre aç kalıyor. Vücuttaki besin hormonları düzenli şekilde salgılanması insanları toksinlerden uzaklaştırıyor. Örneğin baş ağrısı oluyor, halsizlik oluyor bunun nedeni de inşalarda glikoz dengesiyle birlikte toksinlerden de uzaklaşması. Çünkü toksinlerden de uzaklaşırken aslında halsizlik ve baş dönmesine ve ağrıların oluşmasına neden oluyor. Bunlar aslında iyi şeyler. Vücudu böyle uzun süreli açlıklarla yanıltmak gerekiyor. Burada dikkat edilmesi gerek havalar sıcak olduğu için sıvı alımı ve protein ölçeklerimizi yemeye başladıktan itibaren de çok fazla yememek gerekiyor” ifadelerini kullandı.


“HAREKET HER ZAMAN ALANIMIZDA OLMALI”
Güneş son olarak şunları kaydetti: “Spor yapan İnsanlar hiç endişelenmesin bu ayı böyle serbest bir gün düşünülebilirler kendilerini kasmalarına gerek yok. Ben düzenli egzersiz yapamıyorum, kasım küçüldü, kasım kaybolacak gibi endişelere kapılmasınlar. Doğru oruç tutan bireylerde ramazan ayında kilo alınmaz. Doğru oruç tutan bireylerde ramazan ayında kilo verilir. Normalde sağlıklı bir bireyin ramazan ayında mutlaka kilo vermiş olması gerekiyor. Birey 17 saat aç kalıyor ve akşam olunca da iftarda börekler çörekler, ağır yağlı yemekler yerse, früktozu yüksek alırsa vücut rahatsız oluyor ve belirli bir zamanda da kilo alımına yol açıyor. Bu ruhen ve bedenen bir arınma süreci olduğu için organlarımızın rahatlaması lazım. İnsanlar bu ayı kasmadan geçirmeli. Hareket her zaman her alanımızda olmalı. Bu vesile ile ben Müslüman âleminin ramazan ayını tekrar tebrik ediyorum.”

Haber: Hakan Aydın


 

Editör: Mahmut Beyaz