Günümüzde teknolojinin hayatın her alanına girmesiyle beraber birçok el emeğiyle yapılan mesleklerin kaybolmaya yüz tuttuğu gibi terzilik mesleği de diğer el emeğiyle yapılan işler gibi kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Mesleğe başlangıç hikâyesini anlatan Ateştemur, "1960 yılından beri önce çıraklık sonra kalfa olarak devam ettim ve 1977 yılında kendi iş yerimi açtım. Hiç şikâyetçi değilim. Bir daha dünyaya gelsem, tekrar aynı mesleği yapmak isterim. Çünkü terzilik mesleğini çok seviyorum” dedi.

“MESLEĞE ÇOK KÜÇÜK YAŞLARDA BAŞLADIM”
Terzilik mesleğini öğrenmek için ustaların yanına gidildiğini söyleyen Ateştemur, "Biz zamanında yetişmek üzere usta terzilerin yanına giderdik. İlkokuldan sonra çırak olarak mesleğe başladık. Hatta babalarımız bizden gizli ustalarımıza para verip haftalık olarak ustalarımız o parayı bize iade ederlerdi. Şimdi ise çocuğunu yetiştirmek üzere işe aldığım kişileri ilk önce kaç para vereceksin diye soruyorlar. Oysa bu meslekte yetişmek uzun yıllar alıyor" diye konuştu.

“KUMAŞI KESİP DİKEBİLECEK TERZİ, YOK DENECEK KADAR AZ”
Terzilik mesleğinin son durumu hakkında bilgi veren Ateştemur, "Şimdi meslek okullarından mezun olan öğrenciler 2-3 yıl yetişkin bir terzinin yanında çalışması gerekiyor. Oysa mesleğimiz geleceğin en gözde mesleklerinden biri olacak. Şuanda Kahramanmaraş’ta kumaşı kesip dikebilecek terzi, yok denecek kadar az. Hazır giyim mesleğimizi çok ama çok etkiledi" şeklinde konuştu.

“SİPARİŞ DİKTİRMEK KONFEKSİYONDAN DAHA UCUZ”
Sipariş dikimler ile konfeksiyon ürünlerinin arasında fiyat farkı olduğunu ifade eden Ateştemur, "Sipariş diktirmek konfeksiyondan daha ucuzdur. Siparişte satıcının istediği doğrultuda değil, alıcının kendi doğrultusunda seçme, istediği rengi ve modeli diktirme şansına sahiptir. Kaliteli bir kumaştan takım elbise diktirmek konfeksiyona göre daha uygun" ifadelerini kullandı.

Haber: Mesut Benli

Editör: Mahmut Beyaz