Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde yaşarken 1986 yılında henüz 18 yaşındayken çalışmak için İsviçre'ye giden Korukçu, Bar ve restoranlarda garsonluk yapmaya başladı. Kendi söylemiyle 'Kötü arkadaş çevresi' yüzünden 94'te alkol ve uyuşturucuya başlayan Korukçu, 95'te de çalıştığı barda Alman asıllı İsviçre vatandaşı Christine Glasel ile tanıştı. Kısa süren birlikteliklerinden Marco Glasel adında bir oğlu dünyaya gelen Mustafa Korukçu, zamanla alkol ve uyuşturucunun bağımlısı oldu. Bağımlılıktan kurtulmak için tedavi olan Korukçu, uyuşturucu nedeniyle 3 Aralık 2000'de tutuklanarak Bern Cezaevi'ne konuldu. Cezaevindeyken çocuğunu kendisinin yılda 4 defa göreceğine dair bir yazı verdiklerini ve bunu imzaladığını belirten Korukçu, “Yazıyı uyuşturucu ve alkolün etkisinde olduğum için okumadan imzaladım. Ama gerçekte ben o ülkeye bir daha giremeyeceğimi onaylayan imzayı atmışım. İmzadan sonra 6 Aralık 2000'de sınır dışı edildim ve yanlış imza ile o zaman 4 yaşında olan oğlumdan ayrılmak zorunda kaldım" ifadesini kullandı. Daha sonra memleketi Pazarcık’ta tedavi olan Korukçu, önce bağımlılıktan kurtuldu, ardından da kitap yazmaya başladı. 3 kitabı bulunan ayakkabı boyacısı Mustafa Korukçu'nun hayali, kitaplardan birinin filmini çekip 17 yıldır görmediği oğluna kavuşmak.


‘TARIM İLACI İÇEREK İNTİHARA KALKIŞTI’

Pazarcık'a gelince vatani görevini yapan Mustafa Korukçu, oğlunu görmek için İsviçre'ye gitmek istedi ancak her başvurusunda ret cevabı aldı. 2003'te Almanya'ya giderek alkol ve uyuşturucudan kurtulmak için burada da tedavi gören Korukçu, bunda da sonuç alamayınca tekrar yurda döndü. Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde de gördüğü tedavilerde sonuçsuz kalan Mustafa Korukçu, 2010'da tarım ilacı içerek intihara kalkıştı.


‘PAZARCIK DEVLET HASTANESİ'NDE GÖRDÜĞÜM TEDAVİ YANIT VERDİ’

Korukçu, "Çok özlediğim oğlumu görmek için Almanya'dan İsviçre'ye gitmek istedim ancak polisler beni yakalayıp Almanya'ya gönderdi ve burada da bir süre cezaevinde kaldım. Alkol artık tamamen beni bitirmişti ve bu melanetten kurtulmak için çaba sarf ederken 2011'de Pazarcık Devlet Hastanesi'nde gördüğüm tedavi yanıt verdi ve Allah'ımın bugününe bin kere şükür olsun ki kurtuldum. Aradan çok uzun zaman geçmeden 40 gün sonra 6 Ocak 2012'de MSN'den İsviçre'deki bir sosyal kurumdan 'Çocuğun seninle görüşmek istiyor' diye mesaj geldi. Öğle saatlerinde çocuğumla görüştüm ve 'Alo baba nasılsın' deyince bütün dünyam değişti. Kendimi toparlayıp 2012'de otogarda ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. 2014'te İsviçre'de yaşadıklarımı, kötü arkadaş çevremi ve bir imzayla oğlumdan nasıl uzaklaştırıldığımı anlatan 'Yanlış imza' isimli ilk kitabı yazdım. 2015'te 'Boyacı lösemili kız', 2016'da da 'Kış' isimli kitaplarım yayınlandı. Boyacı lösemili kız kitabının filmini çekmek istiyorum ve senaryosunu da bitirmek üzereyim. Bunun için de kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve iş adamlarından destek bekliyorum" dedi.

‘ANNESİNİN İNADI YÜZÜNDEN GÖRÜŞEMİYORUZ’

Alkol ve uyuşturucuyu bırakarak hayatında tertemiz bir sayfa açtığını Oğlu Marco'nun kokusunu çok özlediğini belirten Korukçu, "Marco'dan ayrıldığımda 4 yaşındaydı. Şimdi 21 yaşında ve tek hayalim oğlumu kucaklayıp ona sarılmak. Annesinin inadı yüzünden görüşemiyoruz ama oğlum 'Baba seneye yanına geleceğim' diyor ve o günü sabırsızlıkla bekliyorum."

Haber: Kübra Şimşir

Editör: Mahmut Beyaz