Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında, TEOG sınavına ilişkin, "Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik?" açıklamasında bulunmuş, ardından Başbakan Binali Yıldırım ile İstanbul'da bu konuda bir görüşme yapmıştı. Bunun akabinde ise Milli Eğitim Bakanlığı düğmeye basmış ve sınavın kaldırılmasına ilişkin çalışma başlatmıştı. Dün ise Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, konuyla ilgili son noktayı koyarak, “Bu yıl TEOG yapılmayacak” açıklamasında bulunmuştu.

Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş İl Başkanı Abdülaziz Aydın, TEOG’un kaldırılması sürecini Manşet Gazetesi’ne değerlendirdi. Sözlerine yeni eğitim-öğretim yılının tüm eğitim camiasına, veliler ve eğitimi sisteminin tüm bileşenlerine hayırlı olması temennisi ile şehit öğretmenleri anarak başlayan Aydın, ”Yeni bir sistem kurulacak veyahut sistem tadilata maruz kalacaksa, bunun eğitim sahasındaki tahribatını yâda domino etkisini önceden tespit edebilmek gerekir ki asıl marifette zaten buradadır” dedi. Eğitimde kademeler arası geçiş konusunda dünyada farklı sistemlerin uygulandığını, Türkiye'de de farklı denemelerin söz konusu olduğunu dile getiren Aydın, OKS, SBS ve sonrasında TEOG'a uzanan bir süreç yaşandığını anlattı.

BU, EĞİTİM AÇISINDAN DOĞRU BİR YÖNTEM DEĞİL”
TEOG'un sınav stresinin azaltılması noktasında iyi bir yöntem olduğunu belirten Aydın, şunları dile getirdi: "TEOG'da yerleştirme sürecinden kaynaklanan tartışma yürüyor. Çünkü bütün öğrencileri, TEOG puanı ile sıralayıp okulları da buna göre tasnif ederseniz o zaman tüm okulları etiketlemiş olursunuz. Bu, eğitim açısından doğru bir yöntem değil. Dershanelerin yarışmacı yöntemi ile aşağı yukarı aynı seviye sınıfları gibi seviye okulları oluşmuş olur ki bazı okulları baştan gözden çıkarmış gibi bir pozisyon oluşur. Sıkıntının birincisi kaynağı budur.”

YENİ BİR ARAYIŞ VELİLERDE KAYGI EŞİĞİNİ YÜKSELTİR”
Öğrencilerin merkezi olarak yerleştirilmesinde, servisle başka bir okula gitme zorunluluğunun doğduğuna işaret eden Aydın, "Bu durum, öğrenciyi hem mahalle kontrolünden çıkarıyor hem servis gibi aileye yeni bir mali yük getirmiş oluyor hem de öğrencinin zamanını yolda kullanması gibi gereksizliği de beraberinde getirmiş oluyor. O yüzden burada yapılması gereken şey, TEOG'u toptan lağvetmek değil, TEOG üzerinde bu arızi noktalar konusunda çalışma yapmak ve bununla ilgili sorunun yaşandığı kısımlara ilişkin düzgün çözümleri getirebilmektir. TEOG'u toptan kaldırmak yeni bir arayışa sıfırdan girmek, eğitimde de bu anlamda belirli tartışmaları yoğunlaştıracak, öğrencilerde, velilerde kaygı eşiğini yükseltecektir. Milli Eğitim Bakanlığına çağrım, eğitim paydaşlarıyla TEOG'un arızi noktaları konusunda bir çalıştay yapması ve bu konuda ortak aklı çalıştırmasıdır” ifadelerini kullandı.

KÖKLÜ ÇÖZÜMÜN GETİRİLMESİNDEN YANAYIZ”
TEOG'un iyi yönlerinin muhafaza edilmesi gerektiğini, TEOG'u toptan atıp yeniden bir eleme yöntemi ihdas etmeye yönelik bir arayışın, eğitim çalışanlarında hem de velilerde kaygıyı yükselteceğine işaret eden Aydın, “Eğitim-Bir-Sen olarak TEOG'un iyi yönlerinin muhafaza edilmesini ama velilere, öğrencilere sıkıntı yaşatan kısımlarına ilişkin köklü çözümün getirilmesinden yanayız" dedi. Aydın, “TEOG'da yerleştirme sonuçları üzerinden çıkan tartışmaların ve nakil trafiğinin yaşanmasının sistemde tadil edilmesi gereken noktalar olduğunun altını çizerek, "Sistem tadil edilmeli, toptan tasfiye edilmemeli" diye konuştu.

BAZI OKULLARIN SINAVLA ÖĞRENCİ ALMASI KAÇINILMAZ”
Adrese dayalı sistem veya bazı okullar için açılacak sınavlar konusundaki tartışmaların değerlendirilmesini isteyen Aydın, "Burada, bazı okulların sınavla öğrenci alması kaçınılmaz. Bu olması gereken bir şeydir. Ama yerleştirmenin bütün liseler boyutuyla olması, esas handikap burası" ifadelerine yer verdi. Adrese dayalı sistemin önemli olduğuna dikkat çeken Aydın, şunları aktardı: "Kişi evinin yanındaki okula gitmek istiyor ama TEOG ile yerleştirildiğinden oraya gidemiyor. Bazen de evinin yanındaki okula gelmek istemiyor. Çünkü puanlama ile bütün okullar bir etiketlemeye tabi tutulduğu için bazı okullar kendini gözden çıkarılmış görebiliyor. Meslek liseleri ve imam hatipler de bundan nasibini alıyor. O yüzden sistemi bir defa tadil etmek gerekiyor. Belli sayıda okulu, sınav eksenli bir yerleştirmeye tabi tutabilirsiniz. Ama bütün okulları buna tabi tutmak bu sistemin en büyük açmazı idi. Asıl mercek tutulması gereken nokta budur. Olması gereken, okulda çok zeki öğrencinin, vasat öğrencilerin bulunduğu zemini ihdas ederseniz, öğrenciler kendi arasında bir yarışa girerler, model öğrenciyi görürler. Liseleri tasnif ederseniz baştan bazı kısımlar gözden çıkarılmış gibi bir pozisyon oluşur. TEOG ile ilgili olumsuzlukların tartışılmasında geç bile kalındı” şeklinde konuştu.

UYGULAMA ÖĞRENCİYİ ÖNCEKİNDEN DAHA FAZLA YORABİLİR”
Kulislerde dolaşan liselerin MEB kontrolünde kendi sınavlarını kendilerinin yapacağı söylentileri hakkında da “Eğer ki sistem bu şekilde uygulanırsa birçok problemi de beraberinde getirecektir. Uygulama öğrenciyi öncekinden daha fazla yorabilir.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz