Tarihi 16’ncı yüzyıla dayanan ve içerisinde geçmişten günümüze esnaflık yapan vatandaşları barındıran Tarihi Kapalı Çarşı, asırlardır bezirgânlar, kuyumcular, mazmanlar, kafaflar, yemeniciler, manifaturacılar, bakırcılar gibi birçok meslek ustalarına gelir kapısı oluyor.  Yarım asırlık süren serüveni, nelerin değiştiğini, eskiden esnafların müşterilerine nasıl davrandığını, müşterilerin ne sıklıkta kapalı çarşıya geldiğini, gurbetçilerin neden kapalı çarşıyı tercih ettiğini ve esnafların birbiriyle rekabetini, yıllarını kapalı çarşıya vermiş yarım asırlık çınarların kendi ağızlarından dinledik. Kapalı Çarşı’da yıllardır esnaflık yapan Mahmut Doğan, Mehmet Kocaoğlan, Yusuf Duyan ve Abidin Saçmalı Kocaoğlan ile yaptığımız röportajların ayrıntıları şu şekilde:

“ESKİ GÜNLERİ ÇOK ÖZLÜYORUZ”
Esnaf Mahmut Doğan

İlk mesleğim gömlekçilikti. Burada 15 yıl kadar kalıp çalıştım, sonra İstanbul'a gittim. 10 yıl orada kaldım. 1986 yılından bu yana manifaturacılıkla uğraşıyorum. Burası gezgen çarşı olarak geçer ve yüzde 99'u manifaturacıydı. Tahminen 15 yıldır manifaturacılık bitti, tamamen konfeksiyoncular doldu. Bu çarşının en azından 300 veya 350 yıllık bir tarihi var. Osmanlı'dan kalma. Eski günleri çok özlüyoruz. Eskiden daha sağlam bir alışveriş vardı. Herkes müşterileri ve esnafı tanıyıp, bilirdi. İletişim de güzel ve saygılıydı. Çoğunlukla olgun insanlar ve çırakları olurdu bu çarşıda. Şimdi cahiliyet içindeki gençlerin eline düştü. Bilmeden de olsa müşterileri kırıyorlar, kendi komşularıyla ilişkilerini zedeliyorlar.

“MESLEĞİMİZ ÖLÜYOR”

Esnaf Abidin Saçmalı
1966'dan beri Kapalı Çarşı'dayım. Ben bu işi ustamızın yanında ayakkabıcılığı öğrendim. Ustamız bir gün bunu bıraktığında onun adını taşımamız gerekirdi. Biz de hala onun sanatını yaşatmaya çalışıyoruz. Eski yıllarda çarşımızın esnafları da, insanları da çok iyi insanlardı. Şimdi gençlerin ve bilmeyen insanların eline geçti. Örneğin bir hanımefendi geldiğinde o ürünü satmak için yalan söyledikleri bile oluyor. Müşteri aldığını bir süre sonra giyiyor sonra sorun çıkıyor. Esnafa güven bırakmadılar. Artık bilir kişiler kalmadı. Mesleğimiz ölüyor.

“ARTIK KİMSE SAMİMİ DEĞİL”
Esnaf Yusuf Duyan
1970'ten beri Kapalı Çarşı'dayım. Oyma sandık esnafıyım. Rızık beni buralara getirdi. Eski dönemlerde işler daha yoğun ve güzeldi. Esnafın birbiriyle muhabbetleri, iletişimleri de öyleydi. Şimdi hiçbiri kalmadı. Gerçek esnafın sözü senetti. Artık kimse samimi değil. Eskiden bu çarşıda bir tane kasa olurdu, bütün esnaf gelip parasını oraya bırakırdı, gerek olduğu zaman alırlardı. Öyle bir güven tamamen yok oldu. Şimdi esnafın müşteriye, müşterinin de esnafa güveni kalmamış. Vicdan, merhamet, "kazanç hakkım ne ise o" düşüncesi bitmiş.

“ŞİMDİ İSE İNSANLAR SADECE PARAYA HÜRMET EDİYORLAR”
Esnaf Mehmet Kocaoğlan

Eskiden insanlar arasında sevgi saygı insanlık mevcuttu. Çırakların ustalara karşı bir saygısı vardı. Şimdi ise insanlar sadece paraya hürmet ediyorlar. Kapalı Çarşıda eskiden ayakkabı pazarı kurulurdu. Vatandaş ayakkabıları evinde dikip mezat denilen yerlerde satarlardı. Şimdi ise evde ayakkabı diken kalmadı tüm ürünler fabrikasyon oldu. Mezat (Alıcıların birbirini izleyen artırma önerilerinin müzayede yöneticisi tarafından kabul edilecek en yüksek ve son bedele ulaşması sürecidir)insanlar bu çarşıda kendileri evlerinde ürettikleri ürünleri getirip satardı. İnsanlar bütçesine göre ürünleri alırlardı. 40 yıl önce 25 çift yemeni diktiğim zaman hepsi satılıyordu. Ardından ertesi güne de sipariş veriyorlardı. Şimdi ise 5 çift dikiyorum biri bile zor satılıyor. Doğu illerine de yemeni giderdi. Daha sonra kara lastiğin çıkmasıyla birlikte yemeni alımı durdu. Kahramanmaraş’ta birçok köşk ve ayakkabı dükkânları vardı hepsi de para kazanırdı. Esnaflarda birçok değişiklikler yaşandı her gelen esnaf birçok yenilik çıkardı. Fabrikasyon ürünlere rağbet arttı. Şu anda insanların 50 liraya aldığı yemeniler 2 yıl boyunca dayanır. Kahramanmaraş’ta 150 yemeni ustasından 10 kişi kaldı. İşlerin yoğunlaşması yaz aylarında başlar yaklaşık 5 ay sürer.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz