Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle mücadele tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devam ediyor. Ekonomiden sağlığa, eğitimden siyasete birçok alanda düzeni alt üst eden pandemi süreci, çok sayıda insanın psikolojik durumunu olumsuz yönde etkiledi. Çocuklara etkisini ele alındığımız zaman bu noktada ebeveynlere büyük görevler düştü. Ebeveynler bir yandan kendi ruh sağlığını korumaya çalışırken bir yandan da çocuklarının süreçten etkilenmemesi için onları rahat ettirmeye, dışarıda yapamadığı aktiviteleri evin içerisinde telefi ettirmeye, eğitimlerini kesintisiz sürdürmeye çalışıyorlar. Fakat sürecin uzaması ve belirsizliğin devam etmesi ailelerin tahammül sınırının zorlanmasına neden olurken, bu konuda Manşet’e açıklamalarda bulunan Oyun Terapisti Zişan Ergün, “Bu süreçte aileler tahammül etmekte zorluk yaşadıkları için çocuklar da zorlanmaya başladı” dedi.

“AİLELER ÇOCUKLARA GÜVENLİ OLARAK TASVİR ETTİĞİ HER YER GÜVENSİZLİĞE DÖNDÜ”

Koronavirüs, Türkiye’de görüldüğü ilk günden bu yana yetişkinleri ve çocukları çok yoğun bir şekilde etkilediğini söyleyen Ergün, açıklamasında şu ifadeler yer verdi: “ İlk başta aileler çok fazla çocuklarıyla ilgilenmeye başladılar kimi aileler kendilerini rahat ettirecek, kendilerini koruyacak, evin içerisinde nasıl mutlu olabilirim, dışarıda yapamadığım şeyleri evin içerisinde nasıl telefi edebilirim şeklinde yöntemler aramaya başladılar. Koronavirüsün uzun sürmesi, bir belirsizlik olması hepimizi tüketmeye başladı. Bu süreçte çocuklar bir taraftan online eğitime başladılar hayatımızda büyük bir değişim oldu. Aileler çocuklara güvenli olarak tasvir ettiği her yer koronavirüsle birlikte tam tersi güvensizliğe döndü. Çocuklar akrabalarına gidemediler, dışarı çıkıp oynamak onlar için riskli bir alan oluşturdu, insanlarla iletişime geçmek onlar için riskli bir durum oluşturdu.

“TAHAMMÜL ETMEKTE ZORLUK YAŞADILAR”

Çocukları yanı sıra ailelerde bu süreçten etkilendi. Biz çocuklarla çalışırken aileleri de işin içine katıyoruz, çünkü çocuklar ailelerle yaşadıkları için ailelerde bizim için kıymetli. Ailelerle birlikte çalışmak, ailelerle birlikte yapacağımız şeyler de bizim için kıymetli oluyor. Bu süreçte aileler tahammül etmekte zorluk yaşadıkları için çocuklarda zorlanmaya başladılar. Çocuklar zaten zorlanıyorlardı ama ailelerinden destek alıyorlardı süreç ilerledikçe aileler de tahammül etmekte zorluk yaşadıkları için bu süreç çok zorlamaya başladı.  Bize daha çok öfke nöbetleri geçiren ya da çok yoğun öfke yaşan çocuklar ve ekran bağımlılığı olan çocukların aileleri bize başvurada bulunuyor. Ekran süresinin uzamasıyla birlikte öfkede artış, sorunlarda artış oluyor. Bu şekilde bize başvuruyorlar.

“BU SÜREÇTE BİZİM İÇİN EN ÖNEMLİ ŞEY SAĞLIKLI KALMAK”

Çocuklar için yoğun şeyler yapmaya gerek yok. Bu süreçte bizim için en önemli şey sağlıklı kalmak. Önce yetişkinlerin kendi iyilik durumunu korumaları için kendilerinin sevdiği şeylere yönelip onları yapmalı daha sonra da çocuklarına önem vermeleri gerekiyor. Çocukları ağladığı zaman niye ağlıyorsun, sana elimden geleni yaptım şeklinde tepkiler değil de senin için ne yapabilirim? Ya da kızgın veya üzgün olduklarında şu an kırgınım, üzgünüm ama seni sonra dinleyeceğim diyebilirler. Ailelerde kızgın üzgün hissedebilir bu dönemde zorlanabilir hepimiz için zorlu bir süreç ama o süreçte çocukları gördüklerini hissettirmeleri, çocukların farkında olduklarını hissettirmeleri çocukların duygusu ne olursa olsun; öfkede olabilir, kıskançlıkta olabilir, kızgınlık olabilir, mutluluk olabilir bunları kabul etmeleri gerekiyor. Tamam, seni şu anda dinledim, şu an çok öfkelisin seni duyuyorum, seni dinliyorum, seni biliyorum şeklinde aileler bu geri bildirimi çocuklara bunu hem hissederek hem de sözleriyle verirlerse çocuklarda bu süreci daha rahat atlatacaklardır.”

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz