Teknolojinin gelişmesi, bilgisayar, internet kullanımının yaygınlaşmasının doğru kullanılması durumunda çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumlu etkileyebileceğini ifade eden Uzmanlar, Aksine bir durumun çocukları olumsuz etkileyeceğini söylüyor. İnternet kullanımının çocuğun araştırma yapmasını, kendi potansiyelini keşfetmesi ve zenginleştirmesini de sağladığını anlatan Uzmanlar, Facebook ve Twitter gibi ortak paylaşım sitelerinde yazışanların sosyal ilişki kurması ve sürdürmesi açısından önemli bir fayda sağladığını belirtti. Sadece sanal ortamdaki ilişkilerin sosyal ilişki zorluğunu da beraberinde getirebileceğini kaydeden Uzmanlar, “Pek çok sosyal fobi vakalarında çocukların iletişim için bu yolu tercih ettiklerini görüyoruz. Çocuk, toplum içinde, grup içinde rahat davranamayıp, kendini saklar, iletişim becerilerini geliştirmez, chatleşir, msn'de yazışır, kendisine sanal bir dünya kurar ve bunu bağımlılık haline getirirse, sadece yeme, zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bilgisayarın başından kalkar hale gelebilir. Bu şekilde kendini sanal dünyada var eder, varlığını hisseder. Davranış bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, bipolarite gibi durumlarda da çocuk dürtülerini kontrolde zorlanır ve bağımlılık potansiyeli yükselebilir. Bu çocuklarda internet, bilgisayar, msn bağımlılığına daha fazla rastlanabilmektedir. Böyle bir durumda psikiyatrik ve psikolojik desteğin mutlaka alınması gerekir. Çocuk dürtülerini kontrol etmeyi öğrenmeli, sağlıklı bir sosyal gelişim için yeterli sosyal ilişkiler yaşamaya da zamanı olmalı. Sosyal beceri çalışmaları da diğer çalışmalara paralel götürülmelidir” uyarısında bulundu.

ZİHİNSEL FONKSİYONLARI DA YAVAŞLAYABİLİR”

Zamanının büyük kısmını bilgisayar başında geçiren çocukların sosyalleşemeyeceğini söyleyen Uzmanlar, “Aile ve çevre ile yeterli ve sağlıklı bir iletişim kuramaz. Dolayısıyla dil, sosyal ve motor gelişimi kısacası tüm alanlarda gelişimi yavaşlar ya da gerileme gösterir. Zihinsel fonksiyonları da yavaşlayabilir. Örneğin öğrenmesi yavaşlar, hayat kalitesi düşer. Birtakım psikiyatrik, psikolojik sıkıntılarla karşılaşabilir. Yani birtakım psikiyatrik meseleler bağımlılığa sebep olabileceği gibi sanal iletişime ayrılan fazla zaman da psikolojik problemlere de yol açabilir” şeklinde konuştu.

ÇOCUK ZAMAN YÖNETİMİNİ, AİLE KONTROLÜNDE ÖĞRENMESİ GEREKİR’

Anne ve babanın çocuk için en iyi bir model konusu olduğunu dile getiren Uzmanlar, “Eğer anne ve baba ya da aile bireylerinin bilgisayara ve sosyal medyaya ilgisi fazla ise, çocukların kişilik gelişimlerinde anne-babayı taklit ederek, öğrendiklerini göz önüne aldığımızda, çocuğun bir sosyal medya, internet bağımlısı olmasının nedeni kolaylıkla açıklanabilir. Ailede disiplin zayıf ise, böyle bir modellik söz konusuysa, çocuğun duygusal ihmali varsa, evde çocuk bilgisayar başında zaman geçirirken aile rahat nefes alıyorsa, bu çocuklar daha fazla risk altındadır. Çocuğumuza vereceğimiz en değerli şey zamanımız ve gerçek sevgimizdir. Çocuğunuzun tüm ihtiyaçlarını hemen yerine getirmek, hatta istemeden onu hediyelere boğmak, ona, her şeye sahip olduğu bir dünya sunmaya çalışmak da çocuğun doyumsuz olmasına, dürtü kontrolünü öğrenememesine sebep olur. Çocuğun bu dönemde bol oyun oynamaya ihtiyacı var, hem anne baba ile hem yaşıtlarıyla ebeveynler çocuklarıyla oyun oynamalıdır. Anne-babanın çocuklarını tanımaları ve çocuklarına ulaşabilmeleri için de bir fırsattır. Çocuk, her şeye yeterli ve dengeli zaman ayırıyorsa, sorun yok demektir. Çocuk zaman yönetimini, aile kontrolünde öğrenmesi gerekir. Aile hem disiplini uygulayıcı hem çocuğun isteklerine duyarlı, ama kararlı bir tutum sergilerse, çocuğun kişilik gelişimi sağlıklı oluşacaktır.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz