Kahramanmaraş’ın Trabzon Caddesi üzerinde müşterilere ürünlerini satarak para kazanmaya çalışan 85 yaşındaki Mehmet Küçük, hayatın zorluklarına göğüs gererek, yaz-kış demeden ekmek parası kazanıyor. 8 çocuğunu kimseye muhtaç etmeden okutan Mehmet Amca yeri geldi hamallık yaptı yeri geldiyse de kalfalık yaptı. 60 yıldır çalışan ve yaptığı işlerden hiç gocunmayan Mehmet Amca 66 yıldır aynı yastığa baş koyduğu hayat arkadaşını 1 sene önce kaybetti ve buna rağmen hayata küsmeyip çalışmaya devam etti. En büyük mutluluğun aile sıcaklığını olduğunu söyleyen Küçük, “Benim hayattaki en büyük kazancım vatana, millete hayırlı evlat yetiştirmek” dedi.


“MADDİ İMKÂNLAR KISITLI OLMASINA RAĞMEN ÇABALADIM, GAYRET ETTİM”
Babasıyla birlikte çobanlık yaparak küçük yaşta hayata tutunmaya başladığını söyleyen Küçük, “Köyde yaşadığımız için imkânlar kısıtlıydı. Çok paramız olmasa da iyi şartlarda büyüyemesek de hep bir arada olduğumuz için ailece çok mutluyduk. Aile sıcaklığı çok önemli ve o sıcaklık her şeye bedeldi. Kimseye muhtaç olmadık. Maddi imkânlarda kısıtlı olmasına rağmen çabaladım gayret ettim ve 8 çocuğumu okuttum. Çok şükür onca zorlukla okuttuğum çocuklarım şuan hepsi çok iyi yerdeler. Benim yaşadığım sıkıntıyı yaşamasınlar istiyordum. Zaten çocuklarımda kafalarına koymuştu okumayı. Ne olursa olsun insan görmek istediği, hayal ettiği ya da emek verdiği şeylerin karşılığını alınca çok mutlu oluyor” ifadesini kullandı.


“YAPTIĞIM İŞLERİN HİÇBİRİNDEN UTANMADIM”
Küçük, “Bu güne kadar yaptığım işlerin hiçbirinden utanmadım. Çünkü utanılacak iş yapmadım. Alın teri hem utanılacak iş değil. Yaptığım işlerden gurur duydum hep. Temiz ve güvenilir bir iş yaptığım için birçok müşteriye satış yaptım ve sabit müşterilerim oldu. Samsa,sucuk,bestil gibi ürünler almak istediklerinde hep benden alırlar. Müşterilerime yaz kış demeden satış yapıyorum. Ürünleri alırken ben nasıl temiz ürün almak istiyorsam, müşterilerimize de o şekilde temiz ürün satmaya çalışıyorum. Onların bana güvenleri çok önemli. Müşterilerimin güveni beni mutlu ediyor. Zaten o güveni sağladığım için müşterim nerde olursam olayım buluyor beni” dedi.


“66 SENE AYNI YASTIĞA BAŞ KOYDUK”
Yaklaşık 1 sene önce eşini kaybettiğini söyleyen Küçük, “ Onca zorluğa beraber katlandığımız yol arkadaşım bu hayatta beni tek başıma bıraktı. Ölüm herkesin başında fakat insanın hayat arkadaşı, can yoldaşını kaybetmesi de insanı derinden etkiliyor. İnanmak istemiyor bir türlü. Her şeyinizi paylaştığınız, onunla var olduğunuz, acısıyla tatlısıyla yaşadığınız hayatı artık tek başınıza yaşamaya başlıyorsunuz. İsyan etmek bize yakışmaz, Müslümana ise hiç yakışmaz.1 sene oldu her yer anısıyla dolu. Anılarımız Aklıma Geliyor ama dua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Mezarlığına hiç gidemedim. Kendimi çok kötü hissedeceğimi bildiğim için gidemiyorum” şeklinde konuştu.


“İNSANLAR BİRBİRİNDEN UZAKLAŞMAYA BAŞLADI”
Hayatta insanoğlu her zaman tek başınadır diyen Küçük, “ Köy yaşantısı çok seviyorum. Oralarda daha çok mutlu oluyor insan. Oraların insanlarının içtenliği, sıcaklığı bir başka oluyor. Bir komşunla bahçeye inip orada çay içip sohbet etmenin sıcaklığını hiçbir şey veremez. Samimiyet çok önemli, komşuluk çok önemli fakat günümüzde bu tür şeylere pek önem verilmez oldu. İnsanalar birbirine çok soğuk davranıyor ve gittikçe uzaklaşıyor birbirinden. Komşuluk eskisi kadar sıcak değil. Eskiden komsuda pişen yemekten bile bir tabak ikram edilmesi insana mutluluk verirdi. Şimdilerde insanlar aynı apartmanın içinde birbirine selam vermiyor. Bunlar insanı çok üzüyor ama elden gelen bir şey yok” dedi.


“ESKİDEN MERHAMET VARDI, SAYGI VARDI”
Şimdilerdeki evliliklerin hemen bitmesinin ve eşlerin birbirine karsı saygısız davranması hakkında düşüncelerini dile getiren Küçük, “Şimdilerde ne yazık ki eşlerin birbirine karşı saygısı kalmamış. Hemen her şey anında olsun istiyorlar. Çocuklarının durumlarını ne yazık ki düşünen yok artık. Küçücük tartışmadan ya da sudan sebeplerden dolayı evliliği bitirmeye çalışıyorlar. Her ne olursa olsun bir yuva kolay kurulmuyor ve hemen yıkılmaya kalkışılmamalı. Eskiden insanlar çok yokluk gördü fakat bun rağmen eşler birbirlerine karşı saygısı vardı merhameti vardı. Onca zorluğa rağmen şikâyet etmezlerdi. Şimdilerde herkes kendini düşünür olmuş. Bu gerçek insanı çok üzüyor” ifadesini kullandı.


“AKŞAM EVİM, SABAH İŞİM”
85 yaşında ve bu yaşında çalışmayı tercih eden Küçük, “ Soğuk havalar çalışmaya engel değil. Kalın giyiniyorum ve soğuk hava çok etkilenmiyor beni. Doğal ürünlerle beslenmemin faydalarını görüyorum aslında. Buraya geliyorum satışımı yapıyorum ve kimseye muhtaç olmuyorum. Diz ağrılarıma rağmen çalışıyorum. Çalışmak güzel şey. Kimseye muhtaç olmadan yaşamak ise en güzeli. İnsan hayatı boyunca cesur ve girişken olmalı. Cesur olmak birçok işin üstesinden gelmek demek. Onca zorluğun üstesinden gelmek için ne olursa olsun hayat mücadelesine yenik düşmemek gerekir” şeklinde konuştu.


Haber: Fazilet Çomruk


 


 

Editör: Mahmut Beyaz