Sebzecilik üzerine yazdığım “Sebzecilik: Temel Bilgiler, Muhafaza ve Yetiştiricilik” (Nobel Yayınları 2017, S: 304) adlı kitabımda incelediğim sebzelerde biri de soğandır.

Soğan kültürü M.Ö. 2800’e kadar eskilere dayanan bir sebze türüdür. Bazı kutsal kitaplarda da soğan kültüründen bahsedilmiştir. Soğangiller familyasının bir üyesi olan soğanın bilimsel adı Allium cepa’dır. Allium cinsi içinde soğan en önemli türdür.

İnsan beslenmesinde önemli bir yeri olan soğan bitkisinin baş (soğan) ve yeşil kısımları gıda olarak tüketilmektedir. Soğan başta karbonhidratlar, niasin ve Beta-karoten olmak üzere besin değeri yüksek bir sebzedir. Soğanda eterik yağlar bulunur. Kendine has kokuyu Allyl sulphid vermektedir. Soğan taze (çiğ) veya yemeklere katılarak tüketilir. Sağlık açısından antiseptik özelliğe sahiptir.

Soğan üretimi

Son aylarda soğan, patates, domates gibi bazı tarımsal ürünlerin perakende fiyatlarının yüksek olması Türkiye’nin tarımsal üretiminin tartışılmasına neden olmuştur. Bu tartışmalar çoğu kez veriler ışığında yapılmaması soruna yanlış teşhis konulmasına neden olmaktadır.

Verilerden yararlanarak soğan üretimine baktığımızda durum şu şekildedir:

Türkiye’de 2004 yılında soğan üretim alanları yeşil soğan olarak 136.940 dekar (da); kuru soğan olarak 788.000 dekar kadardır. 2018 yılına gelindiğinde ise yeşil soğan 86.302 dekar, kuru soğan olarak 527.133 olarak gerçekleşmiştir.

Üretimimiz ise 2004 yılında yeşil soğan olarak 207.000 ton, kuru soğan olarak 2.040.000 ton kadardır. 2018 yılına gelindiğinde ise yeşil soğan 142.854 ton, Kuru soğan olarak 1.930.695 olarak gerçekleşmiştir. Kuru soğanda yıllık değişim Grafik 1’de yıllara göre gösterilmektedir.

Grafik 1. Türkiye Kuru Soğan Üretimi (Ton/Yıl).

Grafik dikkatli şekilde incelendiğinde son 15 yılda 2 milyon ton üretimin ufak dalgalanmalar olsa da büyük ölçüde korunduğunu göstermektedir.

Üretim miktarı böyle iken fiyatlar nasıl/neden değişmektedir?

Soğan fiyatları…

TUİK verilerine göre (kurumun özel bir hesaplama tekniği olduğu dikkate alınmalıdır) kuru ve taze soğanın kilogram fiyatı 2005yılında sırası ile 0.36 ve 0.94 TL; 2018 yılında ise 0.94 ve 2.23 TL’dir. Soğan fiyatlarında son 15 yılda bir artış söz konusudur. Bu fiyatlar dalgalı bir seyir izlemektedir. Şöyle ki kuru soğanın kilogramı 2010 yılında 0.89 TL iken 2011’de 0.76 ve 2012’de ise 0.49 TL’dir. İşte bu görülmesi gereken bir noktadır. Şimdi lütfen grafiğe bakınız. 2012 yılında üretim miktarı en azdır; normal ekonomi prensiplerine (arz-talep) göre fiyatların yükselmesi gerekir. Ama fiyatlar düşmüştür. İşte bugünkü aşırı yükselmeyi sırf üretimle açıklayamayız. Nitekim kuru soğan üretimi ve fiyatı arasındaki ilişkinin-yaptığımız hesaplamalarda-oldukça düşük olduğu tespit edilmiştir (r = 0,220). Bu katsayının % 70’den fazla olması orta % 90’dan fazla olması ise yüksek bir ilişkinin varlığını gösterir.

Üretim miktarımız ile fiyat oluşumunu izah edemiyorsak sorun nedir?

Sorun ve çözüm

Soğan gibi tarımsal ürünlerin fiyat artışları/azalışları (talep) karşısında hızla artırılması/azaltılması (arz/üretim) mümkün değildir (inelastik).     Verilere dayalı olarak bir inceleme yaptığımızda soğan fiyatlarının üretimden az etkilenen bir durum göstermesi diğer faktörleri dikkate almamız gerektiğini göstermektedir. Bol miktarda üretilen meyve-sebze sektörünün en önemli sorunu pazarlamadır.

Halkımıza ucuz meyve-sebze yedirmek istiyorsak bazı tedbirler alınmalıdır: Son dönemin en önemli sorunu fırsatçılar gözükmektedir. Fırsatçılara meydan vermemek için hal yasası olarak bilinen kanunda ivedilikle düzenleme yapılmalıdır. Üretim planlaması yapılmadır. Muhafaza ve depolamanın yaygınlaşması kayıpları azaltacak ürün arzında süreklilik sağlayacaktır. Son olarak üretimde kullanılan girdi fiyatları artmıştır. Üreticilere girdiler konusunda destek sağlanmalıdır.

Son söz: Esnek olmayan bir ürün esniyorsa üzerine bir kuvvet uygulanıyordur.