Mevsimlik işlerde, tarım, tekstil ve inşaat sektöründe sigortasız, yani kayıt dışı çalışan da bir hayli fazla. Bu durumdaki kişilerin önünde fırsatlar var. Sigortasız çalışılan sürede işveren SGK'ya işe giriş bildirgesi vermemiş ise 'hizmet tespiti davası' açılabiliyor. Bu durumda, işten ayrılma tarihinden sonra 5 yıl içinde tespit davası açılması gerekiyor. İşveren, SGK'ya işe giriş bildirgesi vermişse, 5 yıllık zaman aşımı söz konusu değil.

İŞÇİLERİ SEVİNDİRECEK BİR KARARA İMZA ATILDI
'Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesi' işçileri sevindirecek bir karara imza attı. İzmir'de çalışan 68 yaşındaki işçi, gün sayısını ve yaşını doldurmasına rağmen aylık alamıyordu. Çalışan, Karşıyaka 2. İş Mahkemesi'nde açtığı davayla, 6 bin 74 gün çalışması olduğunun tespitini istedi. Ancak mahkeme, bu kişinin SGK'ya bildirilmeyen 4 bin 964 gün sigortalı çalışması olduğunu belirledi ve tespit kararı Yargıtay tarafından onandı. Bunun üzerine işçi SGK'ya yaşlılık aylığı bağlanması için başvurdu.

İŞÇİYE EMEKLİ AYLIĞI BAĞLANDI
SGK işveren tarafından prim ödenmediği ve kurumun da tahsilat yapmadığı, bu nedenle 5 bin günlük prim ödeme koşulu oluşmadığı gerekçesiyle talebi reddetti. Daha sonra İzmir 8. İş Mahkemesi'ne dava açan işçi, Karşıyaka 2.İş Mahkemesi'nin kararının kesinleşme tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istedi. Mahkeme, davayı reddetti ve işçi temyiz için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ise ödenmeyen primlerin işverenden tahsil etme görevinin SGK'ya ait olduğunu belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu ve dava sonucunda işçiye emekli aylığı bağlandı.

KÖTÜ NİYETLİLER TAZMİNAT ÖDEYECEK
Çalıştığı işyerinde sigortasız olduğunu iddia ederek SGK'ya başvuran işçileri, işveren çoğunlukla çıkarıyor. Eğer işyerinde 30'un altında işçi varsa, SGK'ya şikâyeti sebebiyle kişi işten çıkarıldığında işveren 'kötü niyetli' sayılacak ve ihbar tazminatının 3 katı tutarında 'kötü niyet tazminatı' ödeyecek. Eğer kişi 30 ve üzeri işçinin olduğu bir yerde çalışıyor ve sigortasız çalıştırıldığını SGK'ya bildirdi diye işten çıkarılıyor ise 'iş güvencesi kapsamında' işe iade davasını kazandığında işveren işe iade etmezse o işçiye en az 4 en çok 8 aylık ücreti tutarında 'iş güvencesi tazminatı' ödemek zorunda kalır.

KAVRAMLARI VE HAKLARI TANIMAK GEREKİYOR
Konuyla ilgili gazetemize bilgilendirmelerde bulunan Avukat Uğur Özcan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle konuyu anlamak için kavramları ve hakları tanımak gerekmektedir. Belirtmek isterim ki;
İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde iş yeri kayıtlarını ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma bildirmekle yükümlüdür.

SÜRE GEÇTİKTEN SONRA BİR DAHA İLERİ SÜRÜLEMEZ”

Hizmet tespit davası 5510 Sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumunca tespit edilmediğinde veya işverence işe giriş bildiriminde bulunulmuş fakat hiç prim günü ödemesi yapılmamış ya da eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediğinin sonradan öğrenildiğinde tespiti amacıyla açılan davadır. Hak düşürücü süre ise, bir hakkın kullanılmasını belli bir süreyle sınırlandıran sürelerdir. Bu süre zarfında kullanılmayan hak, süre geçtikten sonra bir daha ileri sürülemez. Peki, işveren bildirim yükümlülüğünü yerine getirmezse sizi neyin beklediğini bilmelisiniz.

Tüm bu hususlar ve mülga 506 S.K'nun 79. maddesi, 8. fıkrasında düzenlenen,

"Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenilen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde açılması gerekir." düzenlemesi ve yenilenen haliyle 5510 Sayılı kanunun 86. maddesinin 9. fıkrası gereği "Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır." işçi sigortasız hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde hizmet tespiti davası açmaz ise çalıştığı yılları çöpe atmış olacaktır.

İŞÇİ GENÇ YAŞTA İKEN BU HUSUSU PEK UMURSAMIYOR”

Toplumumuzda, işçi genç yaşta iken bu hususu pek umursamamaktadır. Ta ki emeklilik yaşına geldiği zaman emeğini harcadığı yılların peşine düşmeye başlamaktadır. Ancak bazı emektarlarımız hakkını aramakta geç kalmış olacaklar. Lakin birçok Yargıtay kararlarına konu olduğu üzere işveren tarafından SGK'ya, işçinin işyerinde çalıştığına dair herhangi bir bildirim yapmışsa, 5 yıllık hak düşürücü süre kısıtlaması ortadan kalkmaktadır. İşçi ister bu bildirimden önce isterse bu bildirimden sonra sigortasız çalışsa dahi hizmet tespiti davasını, çalışmalarının üzerinden 5 yıldan fazla süre geçmiş olsa dahi açabilirler. Yukarıda açıkladığım koşulların varlığı halinde sigortasız çalıştığını ispatlayan işçi emeklilik koşulları gerçekleşmişse Sgk'ya emeklilik başvurusunda bulunmaktadır. Lakin iş bu talebi prim ödeme koşulu oluşturmadığı gerekçesiyle reddedilebilmektedir. Bu hususun hukuka aykırılığı, Sosyal Güvenlik Kurumunca, işveren tarafından prim ödenmediği ve kurumunda tahsilat yapmadığı ve bu nedenle x günlük prim ödeme koşulu oluşturmadığı gerekçesiyle işçinin emekli maaşı talebini reddetmesi neticesinde ki yargılamada kendini göstermiştir. Bu durumda Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından tartışılan kurumun bu kararı iş bu Dairece ödenmeyen primlerin tahsil görevinin Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olduğu kararını vermiştir.”

Haber: Emre AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz