Her hafta birbirinden farklı gündemdeki konuları ele alarak sokağa çıkan ve halkın sesini sayfa sütunlarına taşıyan Manşet Gazetesi, bu kez de Türk toplumu için önemli bir sorun haline gelen kadına yönelik şiddeti konu aldı. Artan olaylarla birlikte Türkiye’nin adeta kanayan yarası haline dönüşen kadına yönelik şiddet eğilimini Kahramanmaraşlı kadınlara soran Manşet Gazetesi haber ekibinin kadınlardan aldığı ortak görüş, “Şiddete karşıyız” oldu. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin her geçen gün artığını söyleyen vatandaşlar , “Buna rağmen çok fazla önlemler alınmıyor” dedi.

GÜNLERCE, AYLARCA, YILLARCA ŞİDDET GÖREN KADINLAR SESİNİ ÇIKARAMIYOR”

Beyza Şahin

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artıyor ve buna rağmen çok fazla önlemler alınmıyor. Şiddete çok karşıyız. Hatta hastanelerde bile kadına şiddete göz yumulduğunu gördüm. Kadına şiddet son zamanlarda artış gösteriyor ve bunun ise önüne geçilmesi için kalıcı çözümler üretilmiyor ne yazık ki. Para cezaları kadına şiddet için kalıcı çözümler değil. Daha kalıcı önlemler alınmalıdır. Zaten birçok kişi para cezasını öder kurtulurum düşüncesinde olduğu için bunun devamı geliyor. Kadın dayak yiyor, geri geliyor yerinden kalkamıyor hatta yüzündeki morluklar sebebiyle dışarı çıkamıyor ve birçok kadın bundan dolayı özgürlüğü kısıtlanıyor. Kadın psikolojik sorunlarından yanında dertlerini de kimseye anlatamıyor. Bunun sonucunda ise kadın ya bunalıma giriyor ya da intihar ediyor. Burada sadece suç erkeklerde diyemeyiz. Karşılıklı ama son zamanlara bakıldığında kadınlara yapılan şiddet her şeyi özetliyor. Kadınlar öldürülmekten çok korkuyorlar. Devlet bunların önlemini almalıdır. Para cezası bunun önüne geçmiyor ve bununla da geçiştirilmemeli. Ekonomik sıkıntılar, kıskançlıklar gibi nedenler bu kötü olayları tetikleyen nedenler. En basit örneği sigara alamayıp karısını döven erkekler var. Kadına şiddet için bu bir sebep olmamalı. Kadınlara yönelik yapılan bu saldırılar, şiddetler kadınlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığı için bu iz kolay kolay silinmez. Bazı şeyler silinmez kalır insan üzerinde. Silinmeyen şeylerden bir tanesi de kadına uygulanan şiddettir. Toplumumuz da kadın gezmez, kadın çalışmaz kadın dışarı çıkmaz gibi kadını özgürlüğünden alıkoymaya çalışan nedenlerin ardı arkası kesilmiyor. Kadına şiddet uygulanmasının yanında bu olaylardan en çok payı çocuklar almış oluyor. İleriki yaşlarda çocuklarda gördüğü şiddeti uygulamaya kalkıyor. Çocuk ailede böyle olumsuz olayları görünce çok etkileniyor ve bu olaylarla birlikte kendi de bu yöntemi uygulamaya kalkıyor. Bayanlar ne olursa olsun şiddet göreceğine boşansınlar. Günlerce, aylarca, yıllarca şiddet gören kadınlar sesini çıkarmıyor. Boşanmaya kalktığında ise ölümle tehdit edildiği için şiddet görmeye devam ediyor.

İNSANLARIN BİRBİRİNE KARŞI SEVGİSİ VE SAYGISI KALMADI”

Kazım Bodur

Kadına şiddet toplumun kanayan yarası. Son zamanlarda ise kadına şiddetin bu kadar atmasındaki nedenlerden bir tanesi insanların birbirine karşı sevgi ve saygının kalmaması. Ailelerin çocuklarını yetiştirirken ahlakı değerlere önem vererek yetiştirirse sağlıklı bireyler yetişmiş olur. Çocuğun eğitimi ailede başlar. Çocuk ne kadar iyi yetiştirilirse toplum düzeni o kadar sağlıklı olur. İnsanların birbirine karşı saygısı hiç yok. Artık kimse kimsenin iyiliğini istemez olmuş. Kadına şiddetin temelinde ise bu yatıyor. Kadına şiddet azalır mı bilinmez ama kalıcı çözümler üretilmeli. Manevi değerlere daha çok sarılmalı. İnsan haramı helali bilirse bu toplumdaki düzensizliklerde kalkar. Aile içi geçimsizliklerde büyüyen çocuklar ileriki yaşamlarında kendileri böyle şeyleri uygulamaya kalkıyor. Bu böyle devam edip gidiyor. İnsanlar birbirlerine hiç güvenmiyor artık. Tahammül etmiyor birbirine. Sabır göstermiyor eskisi kadar. Hemen sonrasında ya şiddete başvuruyor ya da boşanmaya.

TOPLUM OLARAK DUR DEMELİYİZ”

Cebrail Göksünbül

Son zamanlarda kadına şiddetin artmasındaki en büyük neden erkelerin kadınlar üzerinde hâkimiyet kurmak istemesi. Kadınlar ise biraz daha özgür olmak istemesi. Bunu da her erkek kabullenmiyor ve sonucunda böyle kötü sonuçlar çıkıyor. Kadının kendine özgüveninin oluşması, erkeğe bağlı olmaması, erkeğe muhtaç olmadan bende varım demesi. Erkekte buna karşı çıkınca tamamen sorun bundan kaynaklanıyor. Bunun sonucunda sağlıklı bireyler yetişmiyor. İçine kapanık çocuklar yetişiyor. Böyle bireyler yetiştiği içinde yöneten toplum değil, yönetilen toplum haline geliyoruz. Bu da çok ciddi sonuçlar doğuruyor. Öncelikle böyle bir soruna toplum olarak dur demeliyiz. Halk olarak, birey olarak en yakın komşumuzdaki olaylara öncelikle dur demeliyiz. Bununla alakalı ise cezai işlemler çok ağır olmalı. Uzaklaştırmalarda kadına şiddete çözüm değil. Kimse kimseyi dinlemiyor. Kişiler arasında iletişim sorunu çok fazla. Konuşmaya ihtiyacımız var. Herkesin aslında birbiriyle konuşmaya ihtiyacı var. Kadına şiddeti şu şekilde değerlendirmek gerek; Annemiz şiddet gördüğünde nasıl rahatsız oluyorsak kadında bir anne ve bir erkek bir anneyi nasıl döver? bu şekilde düşünmek gerek. İnsan olan kadına şiddet uygulamaz. Her kadın bir erkeğin diğer yarısıdır.

SOSYAL MEDYA AİLELERİ BİRBİRİNDEN UZAKLAŞTIRDI”

Sevilay Bilgen

Kadının çalışma hayatıyla birlikte bazı sorunlarda beraberinde getirdi. Tabiki kadına şiddete karşıyım. Bir bayan olarak bu kötü davranışı desteklemiyorum. Fakat bir bayan olarak bayanların ekonomik özgürlüğüyle birlikte fazla özgür yaşaması rahatsız edici aslında. Eşlerin karşılıklı saygısının da kalmaması aslında bu olayların artmasına sebep oldu. Eşler birbirlerini karşılıklı aldatarak evliliklerin bitmesine sebep oluyorlar. Sosyal medya aileleri birbirinden uzaklaştırdı ve başka yönlere itti. Aile bireyleri artık eskisi kadar kendilerine güvenmiyorlar ve birbirlerinde huzur bulmuyorlar.

İNSANLAR LÜKS YAŞAMIN PEŞİNDE”

Arif Budak

Toplumsal olarak çocuklarımızı iyi şekilde yetiştiremiyoruz. Çocukların başıboş bırakılması en büyük neden. Kadına yönelik şiddet yasalarla halledilecek bir yöntem değil. Yasalar en üst seviyede fakat bu şiddetin halen önüne geçilemiyor. En şiddetli yasalar bizde fakat halen çözüm bulunamıyor. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi çocuklar. Ayrılıklar çok olunca çocuklar çok yıpranıyor. Aile içi şiddete maruz kalan çocuklar da ileride kendi yuvasını kuruyor ve yaşadığı sıkıntıları kendi yuvasına uyguluyor. Şiddete kalıcı çözüm insanın kendisinde başlıyor. İnsanlar lüks yaşamın peşinde. Dışarıdaki görülen lüks yaşantılar insanları öyle hayata özendiriyor ve bu sorunları da beraberinde getiriyor. İdare etme yok insanlarda istedikçe hep fazlasını ister oldu. Fakat bu şiddeti gerektirecek bir neden değil. Şiddetin her türlüsüne karşıyız.

Haber: Fazilet Çomruk

Editör: Mahmut Beyaz