Küresel ısınmayla birlikte tüm dünyada ve Türkiye’de her geçen yıl artan sıcaklık ortalaması ile nemin yükselişi beden üzerinde halsizlik, kalp çarpıntısı, ateş basması, yüksek tansiyon gibi istenmeyen sorunlara neden olmasının yanı sıra, psikolojimizi de yakından etkiliyor. Sıcak havalar ve yüksek nem kişilerin psikolojisi üzerinde tahammülsüzlük, çabuk sinirlenme, dikkat eksikliği gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Yoğun iş temposu ve rutin hayat koşturmacası gibi faktörlerin doğrudan etkilemesi sonucuyla oluşan stres, bunaltıcı sıcakların ve yüksek nem ile etkisini arttırıyor. Termal stres olarak adlandırılan bu durum, yaz aylarında kişilerin psikolojisi üzerinde önemli değişimlere neden oluyor. Halk Sağlığı Müdürlüğünde görev yapan Uzman Psikolog Oya Birsen konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Birsen, sıcak havalarda strese bağlı rahatsızlıkların daha çok arttığını söyledi. Sıcak havaların özellikle psikolojik rahatsızlıkları olan kişileri daha çok etkilediğine vurgu yaparak şunları kaydetti: “Depresyon, panik atak hastaları ve biraz daha ileri boyutta olan bipolarler ve psikoz hastalıklarda da sıcaklığın artması stres boyutunu arttırdığı için, insanları bunalttığı için hastaların belirtileri ve semptomları daha fazla hissedilmesine neden oluyor. Özellikle sıcak havalar normal insanda bile bir strese neden oluyor. Terlemek, nefes almakta güçlük çekmek, kendini yorgun ve uykusuz hissetmek gibi.”

UYKUSUZLUK EN BÜYÜK ETKEN”

Kahramanmaraş’ta akşamları havalarının sıcak olması nedeniyle birçok vatandaşın uykusuz kaldığını ve buda stresin en büyük etkeni olduğunu ifade eden Birsen, “Gece uykusunu almamak ve dinlenmemiş olmakta gün içindeki yapılması gereken işleri son derece aksatıyor. Sürekli bir yorgunluk ve halsizlik olabiliyor. Günün öğleden sonraki dönemlerinde insanlar ayılmaya başlıyorlar bu sefer de gündüz sıcağı bastırıyor. Bazı çok sıcak şehirlerde ve ülkelerde belli saatleri siestalarla yapıyorlar ya da tatil yapıyorlar. Bazen de Türkiye’de bazı anormal sıcakların olduğu günlerde özellikle yaşlılara, ruh sağlığı problemleri olanlara ve çocuklara bu tür uyku saatleri veya dinlenme saatlerinin verilmesine inanıyorum. Özellikle panik atak hastaları kendilerini zaten kıskaç içinde nefes alamaz hissettikleri için el ayak terlemelerine neden oluyor. Sıcak havalarda bu daha fazla artıyor. Rahatsızlığından dolayımı havadan dolayı mı diye ayırt edemedikleri için bu onları ayrıca kaygılandırabiliyor. Depresif bir kişi hayattan zaten keyif alamıyor. Uyku problemi oluyor, uyanmakta güçlük çekiyor. Yine sıcaklarda aynı şekilde uykusunu iyi alamamasına dinlenmemiş kalkmasına neden oluyor. Onun da acaba gerçekten şuan da bir depresiflik içerisin de miyim? Sıcaklığa mı bağlı bunlar gibi sorularla bir bilinmezliğin içine gidiyor ve buda kaygı yaratıyor. O nedenle sıcak havalar tatilciler için çok hoş olsa da özellikle psikolojik ve ruh sağlığı sıkıntıları olan kişiler için hastalık tekrar mı ediyor, artış mı gösterdi, kendimi iyi hissetmiyorum gibi düşüncelerin artmasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

CİDDİ SICAKLIKLAR PSİKOZ HASTALARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

“Çok ciddi sıcaklıklarda ve ağır psikoz hastalarda sıcaklığın ne yapacağı belli olmuyor” diyen Birsen, konuşmasının devamında şunları söyledi: “O an da ki kaygının boyutu çok önemli. Ateş basması ve sıcaklığı tamamen ruhsal bir belirti gibi görüp kendini kurtarmak için olumsuz davranışlar sergilemeleri mümkün. Özellikle öfke nöbetleri olan insanlar için sıcaklığın çokta iyi olacağını düşünmüyorum. Zaten tahammülsüz oluyorlar, sıcaklığın artmasıyla bu tahammülsüzlük artacağı için öfke kontrol problemleri olan insanların saldırgan davranışları artacağını bekliyorum. Trafik sıkışıklığı hem sıcak, hem sıkıcı olması ve bunun üstüne de öfke kontrol problemi varsa herhangi birine çatması hatta şiddete başvurması beklenebilir davranış olarak görülebilir. Çocuklar arasında oyunlarda huzursuzluk çıkabiliyor. İnsanın vücudunun 4’te 3’ü suyla kaplıdır. Sıcaklığın artışıyla vücudumuzdaki sıcaklıkta artıyor. Buda bütün hücrelerimizi otomatik olarak beyin hücrelerimizi, kalbimizi etkiliyor. Bir yerde metabolizmamızın bozulması söz konusudur. Normal ısınının üstüne çıkması. Ateşlenme gibi düşünülmesi lazım. Ateşlenmenin sonu havaleye kadar gidebiliyor. Vücut ısısının anormal yükselmesi çokta olumlu sonuçlar yaratmaz.”

GÜNEŞTEN KORUNUN”

Sıcak havalarda stresten korunmak için mümkün olduğunca dışarıya çıkılmaması gerektiğine dikkat çeken Birsen, “Onun için daha çok serinletici yerlerde bulunmak, serinletici içecekler kullanmak olabilir. Yaşlı, çocuk ve özellikle ruh sağlığı problemi olan insanların çok güneş altında olacak şekilde dışarda olmamalıdır. Gerekmedikçe dışarı çıkmamaları tavsiye edilebilir. Ve çocuklar ve yaşlılar bol bol duş aldırılabilir, elleri ayakları yıkandırılabilir. Özellikle sıcağa bağlı öfke, stres problemleri yaşayan kişiler bunu böyle hissediyorlarsa el, ayak, yüz yıkamak, enseyi serinletmek, hafif buzlu ama çok soğukta olmayan hafif şekerli içecekler içilmesi biraz daha sakinleştirir diye düşünüyorum” dedi.

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz