Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, “Bugün bizler, bu topraklar üzerinde bağımsız ve özgür bir şekilde yaşayabiliyorsak, vatan, bayrak, din ve mukaddesatı uğruna, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği için en değerli varlıkları olan canlarını feda eden şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesindedir” dedi.
Ülkenin birliği, bütünlüğü, milletin huzur ve güvenliği uğruna gösterdikleri üstün cesaret, feragat ve kahramanlıkları ile herkese örnek olan gazilere ve şehitlerin geride bıraktıkları emanetleri anne baba, eş ve çocuklarının acılarını bir nebze dahi hafifletip, onları yalnız bırakmamak amacıyla Kahramanmaraş Valiliği tarafından Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim töreni gerçekleştirildi.
Tarihi Kahramanmaraş Kalesi’nde gerçekleştirilen törene Vali Ömer Faruk Coşkun, Onikişubat Kaymakamı Serkan Keçeli, Dulkadiroğlu Kaymakamı Kadir Okatan, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Ahmet Özdemir ve İmran Kılıç, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Niyazi Can, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Rektörü Sami Özgül, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Albay Mehmet Emin Terzioğlu, İl Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mutlu Kaya, AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici, İyi Parti İl Başkanı Ahmet Çabukel, İl Müftüsü Celal Sürgeç,Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Kahramanmaraş Şubesi Başkanı Yunus Karaman, gaziler ve şehit aileleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören, Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun’un konuşmasıyla devam etti. Vali Coşkun konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Devlet Övünç Madalyası ve Beratını şehit ailelerini ve gazilere tevcih etti. Program sonunda ise sosyal mesafe kuralına uyularaktan toplu fotoğraf çekildi.
“BU KADİM VE NECİP TOPRAKLARA NAMAHREM ELİ DEĞDİRTMEMİŞTİR”
Törende Konuşan Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, şu ifadelere yer verdi: “Bu memleket üzerinde yaşadığımız topraklar dünyanın en kıymetli topraklarıdır. Dünyanın en kıymetli toprakları olmasının sebebi Mehmet Akif'in “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dediği şühedanın kanıyla yoğrulmuş olmasındandır. Şehitlik makamının ne kadar ulvi bir makam olduğunu bilen milletimiz, birçok defa bu topraklar için sınanmış fakat her defasında “ Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır” anlayışıyla, “ Ölürsem şehit kalırsam gazi” demiş ama asla bu kadim ve necip topraklara namahrem eli değdirtmemiştir. Bugün bizler, bu topraklar üzerinde bağımsız ve özgür bir şekilde yaşayabiliyorsak, vatan, bayrak, din ve mukaddesatı uğruna, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milletimizin birlik ve beraberliği için en değerli varlıkları olan canlarını feda eden şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesindedir.
“BU DEVLET İLELEBET VAR OLACAK”
Şundan asla şüpheniz olmasın ki; evladına kına yakıp vatan savunması için göreve yollayan anneler olduğu müddetçe, bu vatan toprağı kıyamete kadar bizde kalacak, bu devlet ilelebet var olacak ve bu semalarda al bayrak ebediyen dalgalanacaktır Allah’ın izniyle. Değerli şehit ailelerimiz ve gazilerimiz; sözlerime burada son verirken, sizlere Cumhurbaşkanımızın selamlarını ileterek bilmenizi isterim ki; ne yaparsak yapalım şehitlerimiz ve gazilerimizin yapmış olduğu fedakârlığı hiçbir şeyle ödeyemeyiz. Bu madalyalar sadece millete yapılmış olan fedakârlığın, gösterilen kahramanlığın bir nişanesidir. Çocuklarınız, torunlarınız, seneler boyu, asırlar boyu bu madalyaları bir şeref nişanesi olarak gelecek nesillere aktaracak, sizlere hayır duaları edecekler inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle, Aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal etmiş gazilerimize bir kez daha Allah’ tan rahmet diliyorum. Hayatta olan gazilerimize sağlık ve afiyet dileklerimle şükranlarımı sunuyor, sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.”
(Haber: Abdulsamet İspir)
