Dulkadiroğlu İlçesi Selçuk Sitesi’nde 3-4 metrekare alanda küçük bir iş yeri olan ve yıllardan bu yana saat tamiri yaparak geçimini sağlamaya çalışan Emekli Sadık Kadifeci, mesleği ilk günkü iştahla yapıyor. Emekli olmasına rağmen mesleğe devam etmeyi tercih eden ve yaklaşık 47 yıldır her türlü saat tamirini yaparak müşterilerine hizmet vermeye devam eden Sadık Kadifeci, mesleğe İlkokulu bıraktığı için yönlendiğini belirterek, “Teknolojinin artmasıyla birlikte eski günler geride kaldı. Vatandaş saati bozulduğu zaman gidip saat alıyor, tamirini yaptırmıyor. Sadece pil takıyoruz artık” dedi.

TEKNOLOJİ GELİŞTİ SAAT ÇEŞİDİ ARTTI TAMİR YAPTIRAN KALMADI”
Mesleğe nasıl başladığını anlatan ve saat tamirinin günümüzde ki önemine değinen Kadifeci, şunları aktardı: “Ben çok uzun zamandan bu yana bu mesleğin içindeyim. Yaklaşık 1970 yılından beri saat tamiri yaparak, pil tamiri yaparak bu günlere geldik. Aslında beni bu işe başlamamın hayat hikâyesi biraz farklı. Ben biranda kendimi bu işin içinde buldum desem daha iyi olur. Ben ilkokul zamanında okula giderken derslerim çok kötüydü. Yani 10 tane ders varsa 7-8 tanesinden kalıyordum, okulla aram iyi değildi. O sebeple babamda beni, o dönemin tanındık ustalarından bir adamın yanına götürdü ben de orada başlamış oldum. Benim saat tamirine başladığım yıllarla şuan günümüz arasında çok fark var. Yani biz o yıllarda saat tamiri yaparken işlerimiz çok iyi olurdu. Müşteriler çok talep gösteriyordu. Talepten ziyade şimdiki teknoloji o dönemlerde yoktu. Zaman geçtikçe teknoloji büyüdükçe artık farklı farklı, çeşit çeşit saatler çıkmaya başladı. Önceden saat çeşidi çok yoktu. Vatandaş saati bozulduğu zaman getirirdi bizde yapardık. Ama şuan öyle değil. Dediğim gibi teknolojinin gelmesiyle birlikte saat çeşitleri çok arttı. Bizde saat çeşitleri artınca mecbur meslek kaybolmasın diye sadece saatin pillerini yapıyoruz. Eski günleri çok arar olduk. Bizde yaşımız itibari ile yine de 3-5 kuruş kazanmak için elimizden geldiğince vatandaşa hizmet etmeye çalışıyoruz. Piyasalar zaten bildiğiniz gibi biraz durgun. Sadece biz saatçilerin durumları bozuk değil, bu Türkiye genelinde böyle aslında. Semercilik olsun, diğer bakırcılık ya da el emeği işi olsun onlarında artık meslekleri bitmek üzere. Yani çoğu eski zaman meslekleri unutulmaya yüz tutmuş durumda. Ben dükkânı elimden geldiğince her gün açıyorum. İş olur ya da olmaz gene de açmaya çalışıyorum. Şimdi dediğim gibi benim bu işe başladığım yıllar da hem saat ucuzdu hem de çok çeşit yoktu. Günümüzde bu böyle değil. Yani bir saate 20-30 liradan aşağı para vermiyorsun. Saat kalitesi gerçekten çok düşük saatlere çok para veriyor bazı insanlarımız. Kaliteli saat alsınlar ki uzun ömürlü kullansınlar. Zaten bizim meslek 1985 yılından beri durdu sayılır, bitme noktasına geldi.”


Haber: Hakan Aydın

Editör: Mahmut Beyaz