Türkoğlu Belediyesi tarafından başlatılan proje kapsamında Türkiye’nin 81 ilinden Kahramanmaraş’a davet edilen 81 genç, 11-13 Ağustos tarihleri arasında Kahramanmaraş’ın bütün tarihi ve turistik yerlerini gezerek, Kahramanmaraş kültürünü yakından tanıma fırsatı bulmuştu. Üç gün boyunca gönüllerince eğlenen 81 genç, düzenlenen gezi programı sonrası güzel anılarla birlikte Kahramanmaraş’tan ayrılmışlardı.

Proje kapsamında Türkoğlu Belediyesi aracılığıyla Kahramanmaraş’a gelen Gençlik ve Spor Bakanlığı Erzincan Temsilcisi Hilal Ekren, gezi sonrası 81 öğrencinin duygularını yansıtan bir yazı kaleme aldı.

Yazısına “Kardeşliğin müsebbibi; Bir Kahramanmaraş Şiiri” başlığıyla başlayan Ekren, “Gözlerim Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün satırlarında gezinirken kaldırıveriyorum başımı; “Şoklu dondurma yapılır” yazılarını görünce anlıyorum ki Tanpınar'ın “Takvimin dışında bir zamanı yaşayan şehirdir” diye bahsettiği şehirdeyim. Kahramanmaraş'ta” sözleriyle yazısına devam etti.

MARAŞ, ÇOCUK YÜREKLERİN ATEŞ ALDIĞI YERDİR”

Kahramanmaraş’a girdiği sırada telefonuna gelen “İstiklâl madalyalı kahraman şehrimize hoş geldiniz. Fatih Mehmet Erkoç Büyükşehir Belediye Başkanı” mesajına da değinen Ekren, yazısına şu şekilde devam etti; “Bizi otele ulaştırması için Türkoğlu Belediyesinin Zabıta aracına biniyoruz. Arabayı kullanan amca misafirperver bir edayla bize hoş geldiniz diyor. Konuşmaya başlıyoruz, nerden geldiğimizi neler yaptığımızı öğrenirken bize kendi evlatlarından bahsediyor. O kadar babacan bir tavırla ve sevgiyle bahsediyor ki onlardan; direksiyonda olmasa çıkarıp fotoğraflarını gösterecekmiş hissine kapılıyorum. Ekliyor sonra; “Benim de yaşım ilerledi evladım emekliliğim geldi. Ama evlatlarım sizin gibi okuyor çalışmak zorundayım diyor.” Ve o an anlıyorum ki Maraş şiirinin emektar, eli nasırlı babalarıyla hemhâl olma kısmındayız.. “Arabayı bakıma vermiştik kusura bakmayın içi biraz dağınık derken bir eliyle de toplamaya çalışıyor yanındaki birkaç eşyayı.” Yüreğindeki hassasiyete uzanıp yanına bir çiçek bırakmayı istiyorsunuz o an ama diliniz yalnız “Estağfurullah Amca” kelâmını etmeye muktedir. Otele geldiğimizde, yorgunluğun onun için kabil olmadığını düşündüğüm bir kardeşim karşılıyor bizi. Kahramanmaraş'ı evvelden sevme sebebimiz; Ramazan Orçan. Bütün bu işlerle ve organizasyonla o değil de biz ilgilenmişiz gibi müthiş bir enerjiyle, misafirperverliğiyle, güler yüzüyle bize yardımcı oluyor. Maraş şiirinin apayrı bir tarafını Cevdet Abiyle okuyoruz sonra. Fotoğraflarımızı çekmek için ağaca duvara çıkarken yüzünden bir lahza tebessümü eksik etmeyen, bütün bunları yaparken nasıl bu gençleri daha memnun ederiz düşüncesiyle beynindeki mütalaaya yön veren bir abi. Öyle ki ona ne iş yaptığıyla, soy ismiyle vs hitap etmiyorum dikkat edin. Çünkü o Cevdet Abimiz oldu bizim. Bütün sıfatlardan öte. Sezai Karakoç'un “Maraş, çocuk yüreklerin ateş aldığı yerdir.” cümlelerini onun yüzünde okuyorum.”

NEREYE ADIM ATSAK OSMAN OKUMUŞ’UN ADINI DUYUYORUZ”

Yazısında Kahramanmaraş ve Türkoğlu’nda nereye adım atsalar Başkan Osman Okumuş’un adını duyduklarını belirten Ekren yazısına, “Şehrine, ilçesine hizmet etmek için feragat eden birinden bahsetsem; tahayyülünüze altı tane pırlanta gibi evlada sahip bir anne alır mısınız? Belki bazı günler, onlardan sabahtan akşama kadar ayrı kalmak durumunda kalsa da ''Önemli olan vatanım, milletim. Çocuklarıma bu güzel vatanı iyi bir şekilde emanet etmek, onlara iyi bir gelecek bırakmak için de çalışmalıyım, hizmet etmeliyim” diyen bir anne. Tahayyülünüze alır mıydınız bilmem ama artık alın, hatta ismini de verin ona; “Özden Abla'' Bütün bunları yaptığı halde, yanına oturduğunuzda size Osman Okumuş'un yaptıklarından bahsedecek hep. Kendisinin de çalışmayı sevmesinin onun emeklerini görerek gerçekleşmesinden bahsedecek. Çalışmakla güzelleşen, gençleşen, yüreğini suretine yansıtan Özden Ablaya bakarak, ‘Kahramanmaraş'ın heybesindeki çocuklarla saçını süpürge eden anneleri' şiirini okuyoruz. Ve onların yanında bizi yalnız bırakmayan, bu ekibin bir parçası olarak koşuşturup duran Kübra Abla. Şiiri onlarla okumaya başlamışken; Maraş'ta, Türkoğlu’nda, adım attığımız her yerde Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş'un ismini duyuyoruz. Bizi misafir ederek kardeşlik bağlarımızı kuvvetlendirmek isteyen bu insanın emeklerine aşina olmamız için herhangi bir esnafla konuşmamız kâfi oluyor. “Bir ilçeye çok daha fazlası muameleyi yapıyor. Yorulmuyor. Onun Türkoğlu'na verdiği emek çoğu ile verilmiyor.” diyenlere şahit oluyoruz nice kez” dedi.

OSMAN OKUMUŞ GİBİ AZİMLİ, ÇALIŞKAN VATAN EVLADI OLMAK”

Yazısının devamında Osman Okumuş’tan övgüyle bahseden Ekren, “Bütün bunların yanında bizi misafir ederken ki inceliği, fotoğraf çekinirken kendi sandalyesini kimseye çektirmeyip kendinin çekmesindeki mütevaziliğine gıpta ile bakıyoruz. İlçenin kaymakamının yanına uğruyoruz sonra; kitapla dolu bir odanın sahibi nasıl olabilir anlatmaya gerek var mı? Bizimle kardeşleriyle konuşan bir abi edasıyla konuşuyor. Her cümlesiyle okunmuş nice kitap, edinilmiş nice tecrübe, değinilmiş nice hayat ve vatan aşkıyla dolu bir yüreğin penceresini aralıyor bize. Uğradığımız mesire alanlarında yanlarına oturup konuştuğum teyzeler bana sürekli bir şeyler yedirmeye çalışırken amcalar bu şehir için yapılanlardan ve kendilerinin de vaktiyle çalıştıkları işlerden bahsediyorlar.. Rahat etmem için minderler uzatıyorlar bana. Bunu yaparken Kayseri'de bir evin kapısı onlar için açılıyor, henüz haberleri yok. Şehrin kültürel ve tarihi dokusunu bize aşılarken aynı zamanda Rasim Özdenören'in “Dışa kapalı bir coğrafyada konumlanan, dışarıya doğru açılmayı ve genişlemeyi düşünmeyen Maraşlı, içe ve kendine doğru derinleşmede mesafeler kat etmiştir.” cümlelerinin anlamını idrâk etmeme sebep oluyor bu insanlar. Abdülhamid Han Camii'nde 81 ilden gelen 81 kardeşimle aynı anda secdeye gidip aynı manevi havayı solurken, yemeklerde Furkan hocamızın dualarına beraber amin derken anlıyorum ve daha fazla sarılıyorum bu gerçeğe ki; “Biz bir’iz. Kocaman, diri ve bağlıyız.” Maraş gibi içimize derinleştikçe, Sütçü İmam gibi diriliş muştusunu başlatacak yüreklere sahip oldukça, yürüdükçe, pes etmedikçe, inandıkça bir'iz. Türkiye'yiz. Şimdi duamız, tek başıma çıktığım evime 81 ilden kardeş getirmenin mutluluğunu yaşatan Osman Okumuş gibi azimli, çalışkan ve yüreği geniş bir vatan evladı olabilmek. Bu şiiri duayla bitiriyoruz böylece ve 81 ilden amin diyoruz. Dinmeyecek ezanlara, inmeyecek bayrağa, kardeşi bol yüreklere” sözleriyle yazısını tamamladı.

Haber: Burhan Karagöz

Editör: Mahmut Beyaz