Onikişubat İlçesi, Orman Dairesi mevkiinde önemli bir etkinliğe imza atıldı. Orman Dairesi esnaflarından Diş Teknisyeni Ahmet Turan sak, Akdeniz Ticaret Tüpçü Mehmet Köfte,Çocukça Mağazası SahibiEmrah Kepek, Fıstık Ticaret Sahibi Cuma Fıstık, Avşaroğlu Bilişim Sahibi Bilal Çiftçi,Önder Kuyumculuk Sahibi Fevzi Küçükönder, Nedirlioglu Fırın Sahibi,Terzi Menderes Karademir ve birçok esnafın desteği ile vatandaşlara Muharrem Ayı münasebetiyle aşure ikram edildi. İlginin yoğun olduğu aşure programı renkli görüntülere sahne oldu.

AŞURE NEDİR?
Aşure, Türk Dil Kurumu’nun yaptığı tanımına göre, buğday, nohut gibi baklagil taneleri ile kuru yemişlerin bir araya getirilip şekerle kaynatılması sonucunda yapılan bir tatlı türü anlamına gelmektedir. Alaca Aş olarak da bilinen Aşure, etimolojik olarak incelendiğinde İbranice kökenli bir kelimedir. Bu kelimenin orijinali “aşura” olarak da bilinmektedir.Aşure, aynı zamanda sayı olarak on anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlamı, Hicri takvimdeki Muharrem ayının onuncu gününe denk gelmesinden kaynaklanmaktadır. Her yıl Muharrem ayının belirli bir haftasında ise aşureler yapılıyor ve dost, komşu, aile vb. ile paylaşıyor.

AŞURE NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Aşurenin ilk ortaya çıkışı ve yapılması hakkında anlatılan ve de en yaygın olan olay Nuh peygamber ile ilgili olan olaydır. Anlatılanlara göre, Nuh peygamberin içinde tüm canlarlarından bir dişi ve bir erkek bulunduran gemisi Ağrı Dağı’nda karaya oturduktan sonra, tufandan kurtulmayı kutlamak amacı ile özel bir yiyecek yapılmak isteniyor. Fakat bu yiyeceği yapmak için kullanılabilecek malzeme çeşidi ve sayısı da yok denecek kadar az. Bunun üzerine onlar da kalan yiyecekleri toplayıp, karıştırıp ardından da pişirip bu tatlı çorbayı yapıyorlar. Tatlı çorba denilen yiyecek, o günden itibaren her yıl pişiriliyor, dağıtılıyor, paylaşılıyor ve bu bir gelenek haline geliyor.

AŞURE GÜNÜ NEDİR?
Aşurenin tarihteki yeri de oldukça önemlidir. Aşure haftasında özellikle Muharrem ayının onuncu gününde tarih boyunca oldukça önemli olaylar gerçekleşmiştir. Örnek vermek gerekirse, Hz. Adem ve Hz. Havva’nın tövbe duası bu günde kabul edilmiştir. Diğer bir olay ise İbrahim peygamberin Nemrut’un ateşinden kurtulmasıdır. Bu olayda Hz. İbrahim putları paramparça eder ve bunun üzerine ateşe atılır. Fakat tam ateşe atılırken Allah’tan yardım diler ve Allah onu kurtarır.Muharrem ayının onuncu gününde gerçekleşmiş diğer bir olay ise Hz. Musa’nın kavmini Kızıldeniz’i otadan ikiye ayırarak Firavun’un zulmünden kurtarmasıdır. Verebileceğimiz birçok örnek vardır; Yunus peygamberin balığın karnından kurtulması, Eyüp peygamberin dertlerine şifa bulup yaralarının iyileşmesi, Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması ve gözlerinin açılması gibi.  Saydığımız tüm bu olaylar Muharrem ayının onuncu gününde yani aşurenin dağıtıldığı ve yapıldığı günde gerçekleşmiştir.İşte bu gün, 2018 yılında 20 Eylül’de gerçekleşmiştir. Peki, Aşure Günü 2019 yılında ne zaman? Bu yıl Aşure Günü 9 Eylül 2019 tarihinde olacaktır. Gelecek yıl ise 29 Ağustos 2020 tarihinde olacaktır.

AŞURE NİÇİN YAPILIR VE DAĞITILIR?
Aşurenin yapılış amacı ve nedenleri hakkında düşünüldüğünde karşımıza çıkan ilk kavram, ilk terim Alevilik kültürü oluyor. Alevilik kültüründe, aşurenin yapılmasının ve dağıtılmasının en temel sebebi Kerbela Savaşı’na dayanmaktadır. 680 yılının Muharrem ayının onuncu gününde, Kerbela Savaşı gerçekleşmiştir. Hz. Hüseyin (Hz. Muhammed’in torunu) bu savaşta şehit edilmiştir. Bu olayın Muharrem ayının onuncu gününde gerçekleşmesi aşureyle olan bağlantısını açıklamaktadır.Aşure’de hiçbir hayvansal gıda içermeyen bir tatlıdır ve Muharrem ayında dağıtılır. Dağıtılmasının temel sebebi ise Ali Zeynel Abidin isimli imamın Kerbela Savaşı’ndan kurtuluşunu kutlamak ve bu kurtuluşa duyulan sevinci göstermektir.

AŞURE ORUCU NEDİR?
Aleviler, bu Muharrem ayında toplam 15 gün oruç tutarlar. İlk üç gün tuttukları oruca Masum-u Pak denir. Bu üç günden sonra 12 gün süren Muharrem Orucu tutulur. Muharrem ayı boyunca tuttukları oruç sadece yemekle alakalı da değildir. Bu ay boyunca eğlence yapmak ve düzenlemek, düğün, kına, nişan gibi eğlence içeren törenler yapmak, kesici aletlere dokunmak, kurban kesmek, su içmek, sakal tıraşı olmak ve en önemlisi et yemek yasaktır.Tüm bunları yapmalarının sebebi, Kerbela’da şehit düşenlerin savaş esnasında ve sonrasında çektikleri acıyı anlamaya ve empati kurmaya çalışmaktır. Bu orucu 12 boyunca et tüketmeden yapmalarının sebebi şiddete ve kan dökülmesine karşı bir nevi protesto yapmaktır.

Haber: Burhan Karagöz

Editör: Mahmut Beyaz