Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıl dönümü kentte düzenlenen etkinlikle coşkuyla kutlanıyor. Kentin düşman işgalinden kurtuluşunun sembol ismi Sütçü İmam'ın torunu Fatma Dilbirliği de (73) eşi Mehmet Dilbirliği ile dedesinin mezarı başında dua etti. Dedesinin mezarını sık sık ziyaret eden Dilbirliği, Sütçü İmam'ın torunu olmaktan gurur duyuyor. Dilbirliği,  yaptığı açıklamada, babasının devamlı kendilerine dedesini anlattığını belirterek, şunları kaydetti: "Babam Uzunoluk'ta dedemin sütçü dükkanı bulunduğunu söylerdi. Dedem orada süt kaynattığı esnada hamamdan çıkan kadınların peçesini Fransız askerleri yırtmışlar. Dedem onu öyle görünce hemen hızlıca yakındaki eve gidip tabancasını almış gelmiş ve ilk silahı sıkmış. Sonra hanımını evin altına koymuş, yiyecek vermiş Bertiz'e gitmiş. Giderken de 'Ben parola vermeden kimseye kapıyı açmayın' demiş. Gitmiş Bertiz'den çete toplamış getirmiş, burada Fransızlara karşı mücadele vermiş."

- "Dedem bir mücadele başlatmış"

Sütçü İmam'ın hayattaki en yaşlı torunu olduğunu belirten 4 çocuk annesi Dilbirliği, şehirdeki kurtuluş kutlamalarından etkilendiğini vurguladı. Dilbirliği, "Her çarşıya indiğimde babam bana dedemin mezarını ziyaret edip Kur'an okumamı isterdi. Her indiğimde mezara gelir dua ederdim. Dedem bir mücadele başlatmış. İşte biz onun torunu olarak 15 Temmuz'da olayları haberde görünce hemen çarşıya indik. Ayağımdan ameliyat olalı 15 gün olmuştu ama yine de indik. Çünkü vatan bu. Ayağıma rağmen 15 gün boyunca nöbete gittim geldim. Orada da devamlı Kur'an okudum." diye konuştu. Darbe girişimindeki nöbetlere Sütçü İmam'ın torunu olarak seve seve gittiğini dile getiren Dilbirliği, şöyle dedi: "Ömer Halisdemir de dedem Sütçü İmam gibiymiş. Düşmana kurşun sıkmış. Biz de onun için nöbetlere gittik. Dedemin nesli de yürümüş gelmiş işte. Ömer Halisdemir de kurşun sıkmış. İşte Sütçü İmam'ın torunu böyle olur. Bizim torunlarımız da böyle olacak inşallah. Sütçü İmam'ın torunu olmaktan gurur duyuyorum. Herkes vatanına sahip çıkmalı. Vatana sahip çıkılmazsa ölürüz. Askerimiz ve polisimiz bizi bekliyor. O zaman dedem kurşun sıkarak mücadeleyi başlatmış. 15 Temmuz'da da Ömer Halisdemir ilk kurşunu sıkarak mücadeleyi başlatmış. İnşallah bizim torunlarımız da çocuklarımız da aynı şeyi yapar. Bu tür durumlarda hiç korku gelmiyor. Gidiyorsun hem de ölümü hiç düşünmeden 'Vatan' diye."

Editör: Mahmut Beyaz