Ben bu şehrin çocuğuyum. Burada doğdum. Bu şehirde büyüdüm. Bu şehirde daha 16 yaşındayken vazifeye başladım. Yaşım memur olmaya müsait değildi, yaş büyüterek devlet memuru olabildim. Hepsinden önemlisi şeflik döneminin ve Kurtuluş Savaşı’nın canlı şahitlerine yetiştim. Bizzat hadiseleri yaşadım yahut yaşayanlardan dinledim.Daha çocukken babaannem beni mahalle hocasına götürmüştü, Kur’an’ı öğrenmem gerektiğini anlatmaya çalışıyordu bana. Lakin hocam bir hanımefendi idi ve bizi evinin altındaki ahırda okutuyordu. Sebebini anlamadığım bir biçimde eve tek tek giriyor tek tek çıkıyorduk. Saklı gizli okuyorduk. Sesimizin sokaktan duyulmaması gerektiğini söylüyordu rahmetli hocam. Sonradan öğrendim ki, yasak bir işi yapıyormuşuz çocuk bedenlerimizle, hocamız yakalanırsa tutuklanır, kadın olduğuna bakılmaz, işkence görürmüş. Daha sonraki yıllarda babama bunun sebebini sorduğumda bana şehirde polisin, köylerde jandarmanın Kur’an okutan hocalara yaptıklarını anlatınca çocukça bir soru sormuştum babama “baba o polisler ve jandarmalar gavur muymuş” diye. Babam bir ah çekti derinden “yok evladım müslümandılar ama devir şeflik devriydi” demişti. O gün yine bir mana verememiştim ama şimdi artık sebebini biliyorum. Ve bir daha Allah diyen eziyet görmesin diye EVET dememiz gerektiğine inanıyorum.

KÖŞE YAZISI'NIN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN ==>  http://www.marasmanset.com/neden-evet-demeliyiz-makale,1019.html

Editör: Mahmut Beyaz