Kahramanmaraş’ta her yıl düzenli olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından çocuklara aşılar yapılmakta. Çocukların enfeksiyonlara ve bulaşıcı hastalıklara karşı korunabilmesi için gerekli olan bazı aşıları bu yıl 35 okulda yapılmakta.

AŞI VE ÖNEMİ
Bazı çocukların iğne korkusu yüzünden aşı olmak istememesi hatta bu korku yüzünden okula gelmemesi aşının önemi ve faydalı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

İnsan ve hayvanlarda hastalık yapabilen virüs, bakteri v.b. mikropların hastalık yapma özelliklerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin etkisinin ortadan kaldırarak sağlam kişilere verilmesi için geliştirilen biyolojik maddelere 'aşı' denir. Aşı, kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmesi için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Aşıların tedavi edici özellikleri yoktur! Yani herhangi bir hastalık oluştuktan sonra veya geçirdikten sonra aşı yapmanın yararı olmaz.

Bulaşıcı hastalıklara karşı çocuklara mutlaka aşı yapılması gerekir. Genel olarak dünya genelinde uygulanan aşılar şunlar: Verem Aşısı –BCG, Difteri-Boğmaca-Tetanoz, Çocuk Felci – Polio Kızamık, Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak – MMR, Haemophilus Influenza Tip b – HIB, Hepatit B- Sarılık, Hepatit-A Sarılık, Grip Aşısı, Su Çiçeği – Varicella, Kuduz - Rabies HDCV. Diğer aşılar ise şunlardır: Meningokok Aşısı, Pnömokok Aşısı, Rotavirus aşıları, Tifo aşıları, Sitomegalovirus aşıları, Sarı Humma, Aday HIV (AIDS), Lyme.

NEDEN AŞI OLMALIYIZ?
İnsan vücudu kusursuz bir yapı ve amacı her koşul altında yaşamını yani kendisini korumak. Hiç düşündünüz mü? Neden kabakulak, kızamık, suçiçeği gibi hastalıkları sadece bir kez geçiriyoruz? Cevap elbette, bağışıklık sistemimiz. Hastalığı geçirirken vücudumuz hastalığın mikrobunu yenebilmek için ciddi bir savaş veriyor. Bu savaşta ana silah ise ürettiği antikorlar.

Aşılamanın bu kolaylığı yanında her hastalık her zaman zararsız bir şekilde geçirilemez, bazen hastalık çocuk felci örneğindeki gibi, kişiyi öldürebilir veya sakat bırakabilir. Hiçbir hastalığı geçirmek aşılanmaktan daha zararsız ve hafif olamaz.

AŞININ ETKİSİZ KALDIĞI DURUMLAR
Her aşının koruyuculuk yüzdesi olur. % 100 yakın koruyuculuğu olan aşılar olduğu gibi % 60 civarında da olanlar da bulunur.

Aşıların istenen etkiyi sağlayabilmesi için belirli bir program doğrultusunda yapılması gerekir. Bu programlar yapılan araştırmalar sonucunda zaman içerisinde bazı değişiklikler gösterebilir veya her ülkenin kendi özel konumundan dolayı farklılıklar olabilir. Bazen bilgisizlikten, bazen de kişinin özel durumundan kaynaklanan sebeplerle programlar değişebilir. Bilimsel olarak günümüzün en yeni bilgilerini ve kişinin durumuna uygun programları uygulamak gerekir.

Aşılar üretimden uygulanmasına kadar geçen süre içinde kuralına uygun şekilde taşınıp ve saklanmalı. Bu da +2 ila +8 derecelik ısı ortamının korunması anlamına gelir. Bu sürecin herhangi bir aşamasında soğuk zincir denilen bu sistem korunamazsa aşı etkinliğini yitirir. Örneğin bir eczaneden satın alınan aşı soğuk zincir içerisinde, ortam ısısı korunarak taşınmadığı takdirde etkisizleşir. Kutunun üzerinde yazılı olan son kullanma tarihi kuralına uygun şekilde saklandığı takdirde geçerli olur.

Aynı anda çok sayıda kişiye aşı yapılacaksa toplu ambalaj yapılır. Küçük bir şişeye 20 veya 50 doz gibi miktarlarda konulur. Küçük bir şişede bu kadar doz aşı olması taşıma, saklama gibi kolaylıkları da beraberinde getirir. Bu şekildeki aşılar Sağlık Ocağı, Ana-Çocuk Sağlığı Merkezi gibi aynı anda çok sayıda kişiyi aşılama kapasitesine sahip birimler için kullanılır. Fakat bu aşıların da şişesi açıldıktan sonra birkaç saat içerisinde tüketilmeleri gerekir ve belirli bir süre (Genellikle 4 - 8 saat) içerisinde tüketilmese de imha edilmeleri gerekir. Aksi takdirde etkinliği kaybolur. Kısa sürede çok sayıda kişiyi aşılama imkânı bulunmayan yerler için de genellikle tek dozluk (bazen 5 dozluk) aşılar bulunur. Bilgisizlik veya ticari nedenlerle kurallara uyulmaması aşıların etkinliğinin yok olmasına sebep olabilir.

KİMLER AŞI OLMALI, KİMLER OLMAMALI?
Aşı yapılacak kişinin sağlık yönünden aşı yapılmaya uygun durumda olması gerekir. Bazı tedaviler, hastalıklar aşı yapılmasına engel oluşturur. Bazı aşılar bu durumda istenilen etkiyi sağlayamazlar.

HANGİ AŞI NASIL UYGULANMAKTA?
Aşıların yapılma teknikleri olup bunlar hastaya uygulanması gereken şekilleri içerir. Ağız yoluyla veya iğne ile cilt içi, cilt altı ve adale içi uygulanır. Tekniğine uygun yapılmayan, yani cilt içi yapılması gereken bir aşının adale içerisine yapılması istenen etkinin sağlanmamasına, hatta istenmeyen etkilere yol açabilir. Hatta adale içi yapılacak olan aşılarda omuz veya kalça adaleleri arasında bile etki farklılıkları bulunur.

AŞILARIN DOZLARI
Ağızdan verilen Polio (Çocuk Felci) aşısı klora karşı dayanıksız olup aşıdan kısa bir süre sonra su içirilmesi veya yemek yedirilmesi aşıyı etkisiz hale getirir. Bütün aşıların belirli dozları vardır. Yani kişiye göre verilmesi gereken miktarlar değişiklik gösterir. Uygun miktarda yapılmamış olması aşının istenilen koruyuculuğun sağlanmamasına yol açabilir.

Aşı uygun yapılmasına karşın etkisizleşebilir. Ağızdan verilen Polio (Çocuk Felci) aşısı klora karşı dayanıksız olup aşıdan kısa bir süre sonra su içirilmesi veya yemek yedirilmesi aşıyı etkisiz hale getirir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Aşılamalar ülkelere göre değişiklikler gösterir. Bazı ülkelerde bazı hastalıklar hiç görülmediği için aşısı da yapılmaz. Bazı ülkelerde de belirli yörelere özgü hastalıklar mevcut olup kişiler aşılandıkları bölgeden başka bir yere geçici veya kalıcı olarak giderken bu durumu göz önünde bulundurmaları gerekir. Ülkemiz için önemli olan verem, boğmaca aşıları birçok ülkede yapılmaz.

Kişiler, aşısını olmadıkları hastalıklara karşı aşılı olduklarını sanırlar. Bu genellikle sağlık personelinin insanlara doğru bilgi vermemesinden kaynaklanır. Sanıldığından çok daha sık olan bu durumu örneklersek daha iyi anlaşılır. Gerçek adı HIB (Haemophilus Influenza Tip b) olan aşı sağlık personeli tarafından menenjit aşısı olarak isimlendirilmekte ve maalesef herkes tarafından da öyle bilinmektedir. Aslında menenjit aşısı ismi net olarak yanlış da değildir ama menenjit aşısı olarak başka aşılar da vardır,

Meningokok aşısı gibi. Ayrıca menenjit hastalığı meningokok, tüberküloz, virüsler gibi değişik etkenler sonucunda oluşur. HIB aşısı kendi adı ile anılmalıdır. Çocuğuna HIB aşısı yaptırmış olan bir anne çocuğunun gittiği okulda menenjit hastalığı (Örneğin Meningokoksik menenjit ) görülmesi üzerine çocuğuna aşısını yaptırdığını düşünerek çok rahat etmekte bunun yanında aynı okuldan bir başka çocuğun annesi de panik halde gidip menenjit aşısı olarak HIB aşısını çocuğuna yaptırmaktadır. Bu iki anne de yanlış bilgilendirme sonucu yanlış yapmaktadır.

ANNELERE AŞI REHBERİ
Çocuğunu aşılatmak için bir yere düzenli olarak götüren anneler net olarak hangi aşıların yapıldığını bilmemektedirler. Bir gün onlara çocuklarının bütün aşılarının bittiği bildirilmekte ve anne de gönül rahatlığı ile gerçekten çocuğunun tüm hastalıklara karşı aşılandığını sanmaktadır.

Sağlık Bakanlığı hemen hemen her yıl hangi aşıların, hangi program ile yapılacağını genelgeler yoluyla bildirir. Bir takım nedenlerle aşılar ve uygulamalarında değişiklikler olmaktadır. Bu durum diğer ülkelerde de böyledir. Bazı aşıların tekrar dozları kaldırılmakta veya zamanı değiştirilmekte (Kızamık gibi) veya yapılan bir aşı yapılmamaya başlanmaktadır. Bazı aşılar ise bu güne kadar hiç yapılmamıştır (MMR, Hepatit-A, Suçiçeği gibi).

YANLIŞ BİLGİLENME YÜZÜNDEN ERTELENEN AŞILAMALAR!
Bazı durumlar aşı yapılmasına engel oluşturmadığı halde yanlış bilgilerle aşılama ertelenmektedir. İshal, ateşli veya ateşsiz üst solunum yolu enfeksiyonları, önceki aşılamada hafif ve orta şiddette lokal reaksiyon, antibiyotik tedavisi gibi. Ateşli başka hastalıklarda veya sonrasında aşının yapılması veya ertelenmesi şikayetlerin şiddetine ve hastalığın özelliğine göre değişir. Hafif bir hastalık sırasında aşı yapılması, aşının etkinlik ve üvenirliğini azaltmaz. Keza ağır olmayan ishal, ağızdan felç aşısı için de engel oluşturmaz.

İmmün sistemi yetersiz veya baskı altında olan kişilere aşı ya hiç yapılmamalı ya da çok dikkatli olunmalıdır. Bu durum doğumsal olabilir veya HIV (AIDS) enfeksiyonu, lösemi, lenfoma, genel habis hastalıklar, radyasyon veya steroid kullanımına bağlı olabilir. Günümüzde en sık steroid kullanımları sorun olmaktadır. Bazı böbrek veya allerjik hastalıklar nedeniyle kortizon kullanmakta olan çocuklara aşı kampanyası veya başka bir nedenle aşı yapıldığında problemlerle karşılaşılmaktadır.

Aşı programı herhangi bir nedenle aksaması halinde aşılamaya kalınan yerden devam etmek gerekir. Tekrar en baştan başlanmaz. Eskiden belirli bazı süreler aşıldığında yapılmış aşılar yok sayılıp, tekrar başlanmakta idi. Fakat bugünkü anlayışla aşılamanın aksaması arzu edilmemekle beraber, kalınan yerden devam edilmesi yönündedir.

Aşılar hakkında halk arasında yanlış bilinen konular da vardır. Bunları bazen sağlık personeli bile söylemiş olabilir. Bazen de amaçlarının ne olduğunu anlayamadığımız çevrelerden aşılar hakkında yanlış bilgiler verilmektedir.

Bunlardan bazıları;

*Aşılar kısırlığa yol açar ( Kesinlikle yanlış, böyle bir şey mümkün değil)

*Hastalığı geçirmek aşı olmaktan daha iyidir (Kesinlikle yanlış)

*Aşılı çocuklar hastalığı aşısızlara kıyasla daha hafif geçirirler (Kısmen doğrudur, aşının amacı hastalığın hiç geçirilmemesidir. Ama kanda yeterli antikor yoksa-hastalık mikrobunu tanıyan hücreler- bunun seviyesine bağlı olarak değişik ağırlıkta geçirilir.)

AŞILARIN YAN ETKİLERİ
Aşılar sağladıkları büyük faydalara karşın bazı yan etkilere de sahiptir. Bunlar hastalığı geçirmeye kıyaslandığında çok daha hafiftirler. Çok nadiren ağır yan etkiler oluşabilir. Bu ağır yan etkiler bazen vücudun aşırı duyarlılığından kaynaklanmakta bazen de aşının içerisindeki mikrobun (Antijen) özelliğinden dolayıdır. Burada genel olarak değinilecek olursa; yan etkiler sık değildir ama bu yan etkilerin içerisinde sıklıkla lokal etkiler ön plandadır, enjeksiyon yerinde hassasiyet, ağrı, sıcaklık artışı, kızarıklık ve vücutta ateştir. En ağır olan yan etki ise ensefalit denilen menenjite benzer bir tür beyin iltihabının oluşmasıdır. Bu olay dünyada sayılı vakada oluşmuş, çok kesin olarak sebebi de ortaya konulmamış olaylardır. Bu durumdan bazıları aşıdaki antijeni (aşıların hazırlanmasında kullanılan mikrop) veya aşının diğer bileşenlerini sorumlu tutmuşlar bazıları da yapılma hatasına (deri altı-adale içerisine yapılacağına damara denk gelip hemen kana karışmasına) bağlamışlardır.

Haber: Şenol Güneş
 

Editör: Mahmut Beyaz