Okul çağında ki çocuklarda sıklıkla görülen okul kaygısı birçok öğrencinin başarısını olumsuz etkilerken, ailelerde durum karşısında ne yapacağını kestiremiyor. Yaşanılan bu olumsuz etki karşısında ailelerin imdadına yetişen Uzman Klinik Psikolog Kirişci, okulların açılmasına kısa süre kala çocuklarda görülen okul kaygısına karşılık ebeveynlere önerilerde bulundu.

İLK YUVAYA BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜR’

Okul kaygısının özellikle okula yeni başlayan çocuklarda gözlemlendiğine dikkat çeken Kirişci, “Çocuklarımızın okul zamanında kaygılı olması gergin ve huzursuz olmalarına neden olur bu da okul başarılarını önemli düzeyde etkiler. Bazı çocuklar da okula yeni başlayacağı zaman kaygı düzeyleri artar, somatik belirtiler dediğimiz bedensel rahatsızlıklar başlar; karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı, huzursuzluk gibi belirtiler görülür ancak ne zaman okula gitme denildiğinde bu şikayetler aniden kaybolur. Bu durum genellikle okula veya yuvaya yeni başlayan çocuklarda görülür” dedi.

AİLEDEN AYRILMAK KAYGI OLUŞTURUR

Aileden uzak kalmanın çocuklara kaygıya neden olduğunu belirten Kirişci, “Belli bir yaşa kadar ebeveynlerine bağımlı büyüyen çocuklar, okul döneminin başlamasıyla aileden kısa süreli de olsa ayrılması çocukta kaygı düzeyinin yüksek olmasına neden olmaktadır ve aileden kopmak istememektedirler. Anne-baba tutumları bu noktada çok önemlidir. Öncelikle olumsuz tutumlar değiştirilmelidir. Çocuğunuz okula yeni başlayacaksa onu korkutmadan bu duruma alıştırın. Çocuğun seviyesinde anlayacağı bir dilden konuşma yapın, suçlayıcı tavırlardan kaçınarak bu süreçte çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirin ancak kendinize bağımlı hale getirmeden bu süreci sağlıklı geçirmeye dikkat edin” diye konuştu.

ÇOCUKLARA AİTLİK DUYGUSU KAZANDIRILMALI

Ailelerin çocuklarına aitlik duygusu kazandırması gerektiğinin önemine vurgu yapan Kirişci şöyle devam etti: “Çocuğunuza aitlik duygusu kazandırın çocuk kendini okula ait hissederse okuldan kopmaların da önüne geçilmiş olur. Çocuğunuz kıyameti koparıp kendini yerden yere atması gibi çok ileri durumlarda anne bir müddet çocuğunun yanında olabilir ona güven duygusu aşılamalıdır. Sadece okula yeni başlayan öğrenciler değil ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde de çocuklar okulla ilgili problemler yaşayabilir. Okula gitmek istememe, derslerinde başarısızlık, öğretmeninden korkma, akran ilişkilerinde birtakım sorunlar, ergenlik döneminde karşılaşılan problemler gibi okulun her döneminde sorunlar yaşanabileceğini söyleyebiliriz. Bu gibi durumlarda öncelikle çocuğunuzu yargılamadan dinleyin, asıl sorunun ne olduğunu anlamaya ve neden okula gitmesi gerektiğini güzel bir dille anlatmaya çalışın. Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunuz. Sorunu görmezden gelmek nasılsa geçer gibi söylemlerde bulunmak ilerde bir başka sorun olarak karşınıza çıkacağını unutmayınız. Sorun odaklı değil çözüm odaklı yaklaşın. Unutmayın ki bir öğrencinin okula gitme amacı net değilse okuluyla ilgili sorunların çıkması kaçınılmazdır. Bilimsel bir araştırmaya göre 5-12 yaş arasındaki çocukları kaygılandıran konuların başında okulun geldiğini gösteriyor. Ailelerin yaptığı en büyük yanlış tutumlardan birisi de çocuğa onur kırıcı cezalar vermeleridir. Özellikle bilinmelidir ki birçok ruhsal rahatsızlığın altında yatan nedenlerin başında çocukluk çağında karşılaşılan problemlerin sağlıklı atlatılamaması ve yaşanılan travmalar gelmektedir. Çocukluk dönemi ne kadar sağlıklı geçerse yetişkinlik döneminin de bir o kadar sağlıklı geçeceğini söylemek mümkün.”

Haber: Kübra Şimşir

Editör: Mahmut Beyaz