Artan dünya nüfusunun kaliteli gıda ihtiyacına cevap verecek en değerli bitkilerden biri olan kinoa, arkeolojik verilere göre günümüzden 5.200 ila 7.000 yıl öncesine kadar insanlarca doğadan toplanarak tüketiliyordu. Tarımsal üretimine ise yaklaşık 4.000 yıl önce başlanan kinao, ilerleyen dönemlerde özellikle İnka Medeniyeti zamanında tarımsal üretimi oldukça yaygınlaştı ve o dönemde manevi bir değer kazanırken, halk tarafından da buğday ve pirincin yerine tüketilen kutsal bir yiyecek olarak görülüyordu. Kinoa bitkisi işlendikten sonra bulgur ve pirincin tüketildiği şekillerde tüketilebilirken, günümüzde gıda başta olmak üzere birçok sektörde de hammadde kaynağı olarak kullanılıyor. Dünyada pirinç tüketiminin düşürülmesi anlamında kinoa bitkisinin 2050’li yıllara gelindiğinde pirinçten daha fazla tüketilir hale getirilmesi amacıyla projeksiyonlar çizildi. Yakın dönemde de A,B,C,D,E ve K vitaminlerini içerdiği için Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından astronotların beslenmesinde kullanılan kinoa, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde üretiliyor. Kahramanmaraş’ın Pazarcık İlçesi’ne bağlı Narlı Mahallesi’nde de üretilen kinoa bitkisi için Tarla Günü etkinliği düzenlendi. Tarla Günü etkinliğine Türkiye Kinoa Yetiştiricileri Derneği (TUKİYED) Genel Başkan Yardımcısı Ogün Kurt da katıldı.

TÜRK ÇİFTÇİSİ KİNOA’YI ÇOK SEVDİ”

Tarla Günü’nde kinoa bitkisi hakkında bilgiler veren Türkiye Kinoa Yetiştiricileri Derneği (TUKİYED) Genel Başkan Yardımcısı Ogün Kurt, kinoa bitkisinin son yıllarda dünyada yükselen trend bir ürün haline geldiğini belirtti. Dünyada adeta kinoa çılgınlığının yaşandığını dile getiren Kurt, çiftçilerin kinoa üretimin sevdiğini dile getirerek, “Türkiye'de de bu ürünün etkilerini çok ciddi bir şekilde gördük. Yakın geçmişte Türkiye, kinoa üreticisi bir ülke olmazken özellikle, son 3-4 yıldır ülkemizde kinoa üretimi yaygınlaştı. Türkiye kendi kinoa ihtiyacını karşılarken öte yandan da başta bölge ülkeleri olmak üzere dünyaya kinoa ihracatı yapmaya başladı. Türkiye'de yaklaşık bin tonluk bir üretim yapılıyor. Türkiye'nin değişik bölgelerinde üretim yapılmaktadır. Geniş bir bölgede kinoa bitkisi yetişme kabiliyetine sahip. Çiftçiler kinoa üretimini sevdi çünkü getirisi diğer ürün gruplarına göre daha yüksek. Bundan dolayı da çiftçilerimiz her geçen yıl kino ekimini artırmaktadır” ifadelerini kullandı.

KİNOA TÜRK MUTFAĞINDA DA KULLANILIYOR”

Kinoanın pirinç ve bulgur gibi bakliyat ürünleri gibi kullanılabileceğini ve birçok sektörde hammadde görevini üstlendiğini dile getiren Kurt, “Türkiye'de üretimi yapılan kinoa, Türk damak tadına da uygun olduğu için tüketici grubu tarafından tercih ediliyor. Biz kinoa bitkisinin yakın zamanda pirinç ve bulgur gibi geleneksel Türk mutfağında da kinoa bitkisinin kullanılacağını öngörüyoruz. Yavaş yavaş da toplumda bunun kabul gördüğünü gözlemliyoruz. Pirinç ve bulgurun kullandığı her yerde kinoayı da kullanabiliyoruz. Kinoadan bir yaprak sarması, kabak dolma yapılabilir. Kinoanın sütlacını bile yapabilirsiniz. Un sanayisine de hitap eden bir ürün. Glütensiz un sektöründe kendinden bahsettiren bir ürün oldu. Buğday unuyla beraber kombine edildiğinde ortaya çok daha sağlıklı ve besin değerleri çok daha yüksek bir ekmek çıkartabilen bir ürün” şeklinde konuştu.

ÖNCEDEN ASTRONOT YİYECEĞİ OLARAK BİLİNİRDİ”

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından astronotların beslenmesinde kullanılan kinoayı artık kadınların ele geçirdiğine dikkat çeken Kurt, “A,B,C,D,E ve K vitaminlerini içerdiği için astronot yiyeceği olarak bilinmektedir. Astronotlar, uzay yolculuğu esnasında az yer kapladığı için yanlarına gıda olarak kinoayı tercih ediyor. Hanımlarımız özellikle altın günlerinde çiğ köftede bulgur kullanmak yerine kinoa kullanmaya başlamışlar. Kinoa, Türkiye'de bütün hale halkının mutfağına girebilen bir ürün haline geldi” açıklamalarında bulundu.

Kurt, yakın zamanda İran ile Ortadoğu'da Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Ürdün'e ihracat yaptıklarını sözlerine ekledi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz