Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük icraat planında süresiz nafakanın yer almış olmasına rağmen bugüne kadar sorunun çözümüne ilişkin herhangi bir gelişme olmaması nafaka mağduru binlerce vatandaşın hayal kırıklığı yaşamasına neden olurken, mahkemeler tarafından verilen ağır nafaka kararları ödeme güçlüğü çeken vatandaşları zora sokabiliyor. Peki, süresiz nafaka ne zaman kalkacak? İşte tam da bu sorunun yanıtını Kahramanmaraş Barosu bünyesinde görev yapan Avukat Hilal Kalay verdi.

İşte Avukat Hilal Kalay ile nafaka konusunda gerçekleştirdiğimiz röportajın detayları…

KİMİN KUSURU DAHA AZ İSE NAFAKAYI O ALIYOR”

Ülkemizde aile kavramı son yıllarda büyük bir zarar gördü, bu nedenle boşanma sayıları da arttı. Bu durumun sonucunda ise ülkemizin gündemine nafaka diye bir kavram girdi. Nafaka nedir?

Nafaka dediğimiz kavram esasında yoksulluk nafakası adıyla bilinir ve son zamanlarda ülkemizin gündeminde olan bir konudur. Bu da Türk Medeni Kanunu’nun 175’nci maddesinde açıklanan bir kavramdır. Genel hatlarıyla bakarsak boşanma sırasında boşanmaya neden olan olaylardan dolayı kusura daha fazla olan eşin kusuru daha az olan eşe mali yönden destek sağlamasıdır. Özet olarak bakacak olursak, kim kusurluysa kusuru daha az olan tarafa boşanmadan dolayı ekonomik bir destek sağlıyor. Toplumumuzda yanlış bilinen bir kavram, bu yoksulluk nafakasını her ne kadar ağırlıklı olarak kadınlar alsa da bunu alan erkekler de var. Kimin kusuru daha az ise nafakayı o alıyor.

NAFAKA MİKTARLARI KİŞİNİN EKONOMİK DURUMUNA GÖRE BELİRLENİYOR”

Mahkemeler ağır nafaka kararları verebiliyor, ödeme güçlüğü çeken vatandaşlar da durumdan şikâyet ediyor? Nafaka nasıl hesaplanıyor?

Nafaka miktarları nafaka verecek olan tarafın ekonomik duruma göre belirleniyor. Örnek veriyorum, kişinin aylık maaşı, onun yanı sıra getirisi olan kira ya da ekstra gelirler var ise bu miktar ona göre hesaplama yapıldıktan sonra belirleniyor ve nafaka alacaklısına veriliyor. Bu kararlar tamamen ağır kararlar olarak görülse de biz sadece rakamları biliyoruz. Örneğin 100 bin TL gibi afaki bir nafaka kararı bağlandı fakat nafaka verenin ekonomik gücüne baktığınız zaman 100 bin TL onun için hiçbir şey değil aslında. Bu yüzden verilen rakamlar komik rakamlar olsa bile kişinin ekonomik durumuyla alakalı olduğu için çok da ağır olmayabiliyor.

SÜRESİZ OLARAK BİLİNEN NAFAKA ASLINDA SÜRELİDİR”

Nafaka konusunda en çok dikkat çeken ve düzenlenmesi istenilen konu süresiz nafakalar? Süresiz nafaka nedir?

Süresiz nafaka toplumda aslında yanlış biliniyor. Nafaka süresizdir, genel kaide budur fakat şöyle bir durum var; eğer nafaka veren kişi gerek erkek olsun gerekse de kadın olsun, nafaka alan kişi çalışıyorsa, fiilen evlilik içerisindeyse ya da evli gibi birisiyle yaşamaya başlamışsa, ekstra olarak yoksulluktan kurtulabileceği bir gelire sahipse mahkemeye başvurarak nafaka veren kişi bu nafaka kararının kaldırılmasını isteyebiliyor. O yüzden de esasında süresiz olarak bilinen nafaka aslında süreliye çevrilebilecektir.

YAPTIRIMLARI VAR”

Nafaka ödememenin bir yaptırımı var mı?

Nafaka ödememenin tabi ki bir yaptırımı vardır. Esasında nafakanın amacı, nafaka alan kişiyi mali anlamda yoksulluktan kurtarmaktır. Bir tür zenginleşme amacı kesinlikle yoktur ve nafaka yükümlülüğü ağır koşulları olan bir durumdur. Nafaka verecek olan kişi eğer bu yükümlülüğünü ihlal ederse nafaka alan şikayet ettiği takdirde yine ödemezse üç ay tazyik hapsiyle cezalandırılıyor.

UZUN ZAMANDIR YAPILAN ARAŞTIRMALAR VAR”

Süresiz nafakanın kaldırılmasına yönelik çalışmalar vardı ama kaldırılmayınca nafaka mağduru binlerce kişi hayal kırıklığına uğradı. Süresiz nafaka sizce kaldırılabilir mi?

Süresiz nafakanın kaldırılması noktasında Cumhurbaşkanlığı’nın ya da Adalet Bakanlığı’nın teknik çalışmalar yaptığı hepimizin duyumunda fakat bu tür bir karar Resmi Gazete’de yayımlanmadıkça net bir bilgi verilmesi doğru olmuyor. Fakat uzun zamandır yapılan teknik çalışmalar ve sosyolojik araştırmalar var. Ne kadar da olsa Resmi Gazete’de yayımlanmadan süresiz nafakanın kalkacağı konusu tamamen sözde olacak.

YOKSULLUĞU ENGELLEMEK AMACIYLA NAFAKA OLMALI”

Hem bir avukat hem de bir kadın olarak nafaka gerekli mi? Nafaka düzeni nasıl olmalı?

Nafaka gerekli bir kavram. Toplumumuzda ataerkil bir yapı var, bu yüzden de genellikle hakimlerimiz kadınlara nafaka bağlıyor. Çünkü yapılan araştırmalara göre boşanmaların yüzde 90’ının erkeğin kusurları, eşine, evine veya çocuklarına bakmaması, eve ekonomik olarak destek sağlamaması sebebiyle olduğu için nafakalar kadına bağlanıyor. Toplumumuzda maalesef ki kadınlar eğitim olarak erkeklere göre ikinci planda tutuluyor. Okula gönderilmiyordu, ki bu sorun hala da devam ediyor aslında. Öyle olunca da kadına bağlanması bir yönden de iyi çünkü kadın okutulmamış, genç yaşta birisiyle evlendirilmiş ve o kişinin ekonomik gücü altına girmiş. Erkek gittiği zaman da kadının ekonomik olarak yapabileceği hiçbir şey yok. O yüzden yoksulluğu engellemek amacıyla nafaka olmalı.

BOŞANMADAN DOLAYI DİĞER TARAF YOKSULLUĞA DÜŞÜYORSA SÜRESİZ OLARAK BAĞLANMALIDIR

Bazı kadınlarda nasıl olsa nafaka alırım, hayatımı bu şekilde devam ettirebilirim diye düşünerek boşanmak isteyebiliyor, nafaka durumu boşanmaları artırıyor mu? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tamamen istisnai durumlar olabiliyor ya da bunu meslek haline getirmiş insanlar yok değil maalesef. O kişiler açısından konuşursak çok yanlış bir durum. Süresiz nafakaya bir güncelleme gelebilir. İşin özüne bağlı olarak nafaka her somut olaya göre düzenlenmeli. Örnek veriyorum, bir olayda bakıyorsunuz ki erkek ya da kadın nafaka verecek olanın kusurları gerçekten çok fazlaysa ve boşanmadan dolayı diğer taraf yoksulluğa düşüyorsa süresiz olarak bağlanmalıdır. 500 TL’lik bir nafaka bağlandı kadına, bu karşıdaki kişiye asgari ücret aldığı zaman ağır geliyordur, ama nafaka alan çalışmıyordur ve hayatını 500 TL ile geçindirmesi de zaten imkansızdır. O yüzden 500 TL nafaka veren kişi için çok yüksek bir rakam ama nafaka alan kişi için de hayata tutunmak ve geçinmek için çok zor bir rakamdır. Bu nedenle her olay kendi içerisinde değerlendirilmelidir.

(Haber: Ahmet Güneçıkan-Emre Akkış)

Editör: Mahmut Beyaz