Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '37. Muhtarlar Toplantısı'nda verdiği müjdeyle gündeme gelen muhtarların sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi, 690 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Resmi Gazete de yayımlanmasıyla resmiyet kazanan sigorta primi uygulamaya geçti. Bu kapsamda kayıtları sorgulanan muhtarlardan 21 bin 233’ünün aktif kaydı olduğu belirlenirken 2 bin 421 muhtarın ise kurumda kaydı ve tescilinin olmadığı tespit edildi. Farklı statüde sigorta primi yatırdığı belirlenen kişiler ve ilk kez seçilen muhtarlar 4B kapsamında sigortalandı. Muhtarların Mayıs ayı sigorta primleri devlet tarafından karşılandı. Kahramanmaraş’ta görev yapan Muhtarlar konuyla ilgili görüşlerini gazetemize değerlendirdi.

BU DEVLETTE MUHTAR KÜLTÜRÜ VAR”

Onikişubat Muhtarları Yardımlaşma Dernek Başkanı Ramazan Gürbak, 690 sayılı kanun hükmünde çıkan kararnamene dolasıyla muhtarların önemli bir yükten kurtulduğunu söyledi. Gürbak, “Külliyeye gitmiştik. Cumhurbaşkanımız orada bize 2 adet müjde verdi. Birincisi BAĞ-KUR primlerinin artık devlet eliyle yatırılması, ikincisi ise emekli olan muhtarlarımızın silah harçlarının artık alınmamasıydı. Bunun da ilk kararname ile çıkacağını söylemişti. Söz verildiği gibi ilk kararname de yani 690 sayılı kanun hükmünde kararname ile muhtarların sigortaları artık devlet eliyle yatırılacak duruma geldi. Bu da bizim için inanılmaz bir yükten kurtuluş oldu. Cumhurbaşkanının oturduğu yerde bile bir muhtarı vardır. Bu devlette muhtar kültürü var bunu kabul etmek lazım. Zaten muhtarlar hem devletimizin eli kolu olmuştur, hem de yerel yönetimlerle vatandaşlar arasında köprü vazifesi oluşturur. Muhtarlar, hem devletinin, hem de milletinin emrinde olan hazineyle milletin karşısına çıkıyor. Vatandaşın aldığı eksik hizmetleri götürüyor ilgili kurumlara söylüyor. Çoğunda da yapılıyor. Yine aynı şekilde devletinden gelen emirleri vatandaşa bildiriyor. Dolasıyla hem milletle hem de devlet arasında köprü vazifesi görüyor. Yükümüz çok ağır. Mahallede yanmayan lambanın, kanalizasyonu tıkanan evin, yolda ki çukurun sorumlusu muhtardır. Çeşitli konular meydana geliyor. Dolasıyla muhtar her türlü konuya vasıf olabiliyor. Bundan da memnun oluyoruz ve mutluyuz. Çünkü vatandaşa hizmet etmek kadar güzel bir şey olamaz” dedi.

BAĞ-KUR PRİMLERİMİZİ KENDİ ELİMİZLE YATIRIYORDUK”

Asgari ücretin yarısının sigorta primine gittiğini dile getiren Gürbak, hayatın idamesi için devletin böyle bir yasayı göz önüne aldığını kaydetti. Gürbak, “Devletimiz bu arada bizi düşünmüş, sen böyle çalışıyorsun, emek sarf ediyorsun, çoğu zaman işinden de oluyorsun dolasıyla sana biz maddi olarak destek verelim sende hizmetini arttırarak devam et diyor. Bunun karşılığı olarak bizim maaşlarımıza bir takım iyileştirmeler yapılmıştı. Bu iyileşmeler zaman zaman devam etmişti. En sonunda asgari ücret düzeyinde oldu. Ancak böyle olmasına rağmen biz BAĞ-KUR primlerimizi kendi elimizle yatırıyorduk. Ben bin 404 TL maaş alıyorum, bunun içerisinden 600 TL’ye yakın BAĞ-KUR borcu yatırıyorum. Şimdi Cumhurbaşkanımız sağ olsun bizi düşündü. Muhtarlarımızdan bu tür şikâyetler geliyordu. İşin doğrusu son yıllarda gençleşen bir muhtarlıkta var. Dolasıyla bizimde hayatımızın idamesi gerekiyor. Bizimde evimize nafaka sağlamamız gerekiyor. Tamam, hizmet edelim ama çocuklarımızın nafakası ne olacak? Devletimiz bunu göz önüne almış. Devletimiz asgari ücreti yatırırken sigortalarınızı da biz yatıralım, normal bir statü olsun demiş. SGK’dan öğrendiğim kadarıyla şehrimizde 695 tane muhtarlık var. Bunun 406 tanesi bu durumdan yararlanıyor. 30.05.2017 tarihinde hayata geçmiş oldu. Otomatikman primlerimiz devlet eliyle yatırılır duruma geldi. Çok büyük emekler verildi. Bu emek sahibi başta Cumhurbaşkanımızdır. Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma, İçişleri Bakanlığımıza ve destek veren herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

BİRLİK VE BERABERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR”

Son günlerde yaşanan olaylardan dolayı da çok zor günler yaşandığını ifade eden Gürbak, son olarak şunları söyledi: “Katar olayı meydana geldi. Katar ile ilgili diğer Arap ülkelerinin bir çeşit kısıtlamaları oldu. Katar, her zaman Türkiye’nin dostu olmuştur. Katar’sız bir Türkiye, Türkiye ’siz bir Katar düşünülemez. Katar bize kötü gün dostuysa bizde her gün Katar’ın yanındayız. Sadece Katar da değil Suriye, Irak ve çeşitli İslam ülkelerinde mazlum bir coğrafya var. Türkiye bu mazlum coğrafyalara önderlik yapmış bir ülke. Herkesin umudu olan bir Türkiye var. Bütün bu kötü gidişata dur diyebilmek için birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bir olmaya, diri olmaya, beraber olmaya ve hep birlikte Türkiye olmaya ihtiyacımız var. İçerisinde bulunduğumuz bu ramazan ayı hürmetine inşallah İslam coğrafyasının önder görülmüş Türkiye, bütün bu problemlerin çözülebilmesi için Allah güç kuvvet versin.”

DEVLETİMİZ BİZE ÇOK İYİ BİR İMKÂN SAĞLADI”

Akçakoyunlu Mahallesi Muhtarı Atilla Kebabcı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlara her zaman önem verdiğini söyledi. Kebabcı, “Cumhurbaşkanımızın en son müjdesi bizim sigortalarımızla ilgiliydi. Sigortalarımızı kendimiz yatırdığımızdan dolayı, sıkıntılar yaşıyorduk. Cumhurbaşkanımız muhtarların sigortalarını devlet tarafından karşılanacağını belirtmişti. Artık muhtarlarımızın biraz daha eli kolu uzadı. Daha rahatladılar. Sigortalar muhtarlarımız açısından bir külfetti. Çünkü 600 TL kadar bir sigorta parası vardı. Madden daha çok rahatlıyoruz. Biz burada elektriğimizi, interneti de kendimiz ödüyoruz. İhtiyaçlarımızı görüyoruz. Tabi ki burasıda bir hizmet kurumu. Vatandaşlarımıza biz kendi cebimizden veriyoruz. Biz yeni nesil muhtarlarız. Eski muhtarlıkların biraz daha alışılmışın dışına çıktık. Daha genç muhtarlar var. Biz elimizden geldiği kadar çitayı yüksek tutmaya çalışıyoruz. En iyi hizmeti en güzel şekilde vatandaşlarımıza ulaştırmaya çalışıyoruz. Belediyelerle, kurumlarla arada köprü oluyoruz. Buraya gelen vatandaşlarımızı daha güzel ağırlıyoruz. Bizlerde kendi çapımızda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda sağ olsun devletimiz bize çok iyi bir imkân sağladı. Benim önceden bir marketim vardı ve muhtarlıktan uzaktaydı. Ben bu işi yapacaksam, sadece millete hizmet etmek için yapacağım dedim. Dükkânı kapattım. Bu yasanın gelmesi çok iyi oldu. Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve İçişleri Bakanımıza sonsuz teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR KÜLFETTİ”

Kayabaşı Mahallesi Muhtarı İsmail Akdemir ise, sigorta primlerini yatırmanın büyük bir külfet olduğunu ve devletin yaptığı uygulamayla büyük bir yükten kurtulduklarını söyledi. Akdemir,Sigortalarımızın devlet tarafından yatırılmasına gerçekten çok sevindim. Biz çalışmayan muhtarlar olarak, sadece muhtarlıkla uğraşıyorduk. Ayda 610 lira bir külfetti bizim için ama artık bu bizim cebimize girecek ve rahatlayacağız. Aldığımız maaşın yarısını SGK’ya yatırmadığımız zaman otomatikman sağlık problemiyle karşı karşıya oluyorduk. Hiç bir şeyden yararlanamıyorsun. Şimdi otomatikman her şeyi devlet güvencesi altına aldık. Gerçekten sevinçliyim. Bu işi yapanlardan Allah razı olsun. Benim normal günüm bitti şuan yaş doldurmayı bekliyorum ama BAĞ-KUR’lu olduğum için zorunlu yatırmak zorundayız. Ama bu bizim için bir avantaj oldu. İlk başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Başbakanımız, Muhtarlar Komisyon Başkanlarımız, bizi Ankara’da temsil eden muhtar arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

MADDEN VE MANEN RAHATLADIK”

Pınarbaşı Mahallesi Muhtarı Meral Kazancı da, şunları kaydetti: Önceden kendi aldığımız maaşın yarısını gidip kendi elimizle sigorta primine yatırırdık. Bu bizim için bir eziyetti. Her şey cebindendi. Sigortan, vatandaşın ihtiyaçları cebimizdendi ve bunun yanı sıra hizmette veriyorsun. Şuan gerçekten güzelleşti. Asgari ücret geliyor temiz para kalıyor eline bir de devlet sigortamızı kendi yatıracak ve biz her anlamda rahat edeceğiz. Bu durum bizi gerçekten çok sevindirdi. Çünkü genç muhtarlık çağı başladı. Emekli olan muhtarların bu tür sıkıntıları yok. Hem madden, hem de manen rahatladık. Cumhurbaşkanımız her zaman muhtarları önemsedi. Hiçbir zaman bizleri unutmadı. Bu durumun olması gerçekten herkes açısından iyi oldu.”

Haber: Meliha Şeyda Akçakale

Editör: Mahmut Beyaz