El emeği göz nuru olan ürünleri severek ve isteyerek yaptığını söyleyen Selaldı, “Çocukluktan bu yana hep bir merakının olduğunu, Bu işle uğraşarak kendini iyi hissettiğini ve sağlığı el verdiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğini aktardı.

Çocukluktan bu yana hep bir merakının olduğunu söyleyen Selaldı, “Okul çıkışında bu işi yapan dayımın yanına koşar giderdim hep. Ben bu işi çok severdim. Çok hoşuma giderdi. O ağaçların yontularak o hale gelmesi benim bu mesleği daha çok sevmeye itti. Kendi kendime ben bu işi yapmalıyım, benimde kendime ait bir iş yerim olmalı diye kararlar aldım. Daha sonraları kendi iş yerimi açtım ve yanımda 4 tane usta yetiştirdim. Onlarda kendi iş yerlerini açarak yanlarında ustalar yetiştirdiler” şeklinde konuştu.

SEVEREK YAPTIĞIM BİR MESLEK VE BU MESLEĞE ÂŞIK OLDUM”

Selaldı, “Herkes sevdiği işi yapsın. Sevmediği işi yapanlar başarılı olamaz. Bu el emeği göz nuru ile yapılan ürünleri de severek ve isteyerek yapmak gerek. Zaten bu mesleği zorla kimseye yaptıramazsınız. Ortaya başarılı şeyler çıkarmak için mutlaka severek yapılması gerekiyor. Ben bu işi yıllardır yapıyorum. Ekmeğimi bu işi yaparak kazanıyorum. Mesleğim sayesinde kimseye muhtaç olmadım. İnsan mutlu olduğu işi yapmalı. Para kazanmanın yanında yaptığınız işin huzur vermesi de çok önemli.35 yıldır ağaçtan çok eserler yaptık. Sağlığım el verdiği sürece yapmaya da devam edeceğim” ifadesini kullandı.

MESLEĞİN YOK OLMASI BURADAKİ BİRÇOK USTAYI KAHREDİYOR”

Eskiden insanların zanaata karşı ilgisi vardı diyen Selaldı, “Çocuklarını mutlaka zanaatkârların yanına çırak olarak verirlerdi. Şimdilerde ise bu mesleği öğretebileceğim, bu işi devam ettirecek çırak bulamıyoruz. Bu durum bizleri çok üzüyor. Bu mesleğin yok olması buradaki birçok ustayı kahrediyor. Her zaman el emeği göz nuru olan şeyler ön planda olmalı bunu yapan ustaların kıymeti bilinmeli. Bu mesleklerin yok olunmaması için önlemler alınmalı. Birçok usta bu meslekte çırak bulamaktan yakınmakta haklı. Bu mesleklerde yetişecek bizden sonra bu meslekleri devam ettirecek neslin olmaması çok üzücü. Ama son zamanlarda yanımızda çırak olmak isteyen, bu işi öğrenmek istediklerini söyleyen Suriyeli çocukları yanımızda çırak olarak yetiştirmeye onları eğitmeye çalışıyoruz son çare olarak” dedi.

İSTEĞE GÖRE ÖZEL ÜRÜNLER YAPIYORUZ”

Selaldı, “Tahta kaşıklar insanların sağlığı açısından çok önemli. Çok dayanıklı. Mikrop barındırmaz. Yaptığımız büyük kaşıkları genelde bayanların çelik tencereleri çizilmesin diye yemekleri karıştırmak için alıyorlar. Tatlı yapımında kullanılan kaşıklar için isteğe göre özel yapım ürünler yapıyoruz. Her yönüyle sağlıklı olan kaşıklar. Buraya gelen müşterilerimizin özel siparişleri oluyor. Onların istediği gibi kaşıklar yapıyoruz. Özellikle dışarıdan gelen misafirlerimizin ilgisi çok büyük. Hatta buraya merak edip gezmeye gelenler oluyor” şeklinde ifade etti.

BU KONUDA ÖNLEMLER ALINMALI”

Şimdilerde tahta kaşık yapan kimseyi bulamasınız diyen Selaldı, “ Maliyetinin yüksek olması, çırak bulunamaması gibi nedenler mesleğin bitmesine zemin hazırlıyor. Eskilerden babalar çocuklarını getirirdi buraya, bize emanet ederlerdi. Şimdilerde çocuklar teknolojinin esiri oldu. Bu meslekleri çocuklara sevdirmek lazım. Teknolojiye esir olan çocukları biran önce bu tuzaklardan kurtarmak lazım. Okul okurken de bir yandan da meslek edinmeleri lazım. Yoksa tarihe karışan bir meslek haline gelecek. Tahta kaşık yapımını merak edenlere öğretmek isterim. Buraya gelip burada hem yapımını, aşamasını ve öğrenmek isteyenlere her zaman öğretmek için hazırız” dedi.

Haber: Fazilet Çomruk


 


 


 


 


 

Editör: Mahmut Beyaz