Türkiye’de gençliğin en büyük sorunları arasında yer almaya başlayan madde bağımlılığına karşı Kahramanmaraş’ta bir grup madde bağımlısı ailesi tarafından kurulan Kahramanmaraş Madde Bağımlılığı Yardımlaşma Derneği (KAMED), kısa sürede önemli başarılara imza atmaya devam ediyor. Her geçen gün yeni bir proje oluşturarak gençlerin uyuşturucudan uzak tutulması ve ailelerinin de bilinçlenmesini amaçlayan KAMED, ‘Bilinçli Aile Bağımsız Gelecek’ projesi kapsamında seminerlerine ara vermeden devam ediyor. Kahramanmaraş’ta madde bağımlılığına karşı etkin bir mücadele dönemi başlatan KAMED, alanında uzman kişiler bağımlılık noktasında kent halkını bilgilendiriyor. Bu kapsamda KAMED tarafından, geçtiğimiz gün Kültürpark Konferans Salonu’nda ailelere yönelik ‘Bağımlılıkla Mücadele’ semineri düzenledi. Seminerde KAMED Başkanı Mehmet Hacıbebekoğlu ‘Mahallene Sahip Çık’ projesini anlatırken, Dulkadiroğlu İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden Psikolog Çağrı Seyfi Moroğlu ise katılımcıları madde bağımlılığına karşı uyardı.

“MADDE BAĞIMLILIĞINI ÖNLEYECEĞİZ”

Seminerin açılış konuşmasını yapan KAMED Başkanı Mehmet Hacıbebekoğlu, “Kahramanmaraş Madde Bağımlılığı Mücadele Derneğimiz 2017 yılının Temmuz ayında bir sivil toplum kuruluşu adına çalışma vererek kurduk. Derneğimizin kuruluş çalışmasında maddeyle ilgili mücadele kapsamında bağımlılığı önleme ve bağımlı bireyleri kurtarmak amaçlıdır. Bu amaçlar doğrultusunda birçok araştırma ve incelemeler yapılarak derneğimizin çalışmalarının altyapılarını oluşturmaya başladık. Faaliyetlerimizi ve hedeflerimizi gerçekleştirmek için Türkiye genelindeki bağımlılıkla mücadele eden derneklere, sivil toplum kuruluşlarına yazılar yazarak ve telefon görüşmeleri yaparak gerekli bilgileri toplayarak bu amaçla madde bağımlılığı sürecini daha hızlı bir şekilde nasıl etkili olacağımız yönünde doğrular bularak çalışmalara devam etmektedir. Madde bağımlılığının önlenmesi, maddeyle mücadele kapsamında büyük önem taşımaktadır. Birçok araştırma sonucunda bağımlılık sürecinde özellikle aile içi iletişimde daha çok dayalı olduğunu gördük ve ailelerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle biz geçen ayın içerisinde muhtarlara yönelik bir seminer yaptık. Biz mahalle muhtarlarımızdan bize mahallenizde bağımlı çocuk ailelerinin isimlerini bize bildirirseniz bizde bu konuda bir altyapı çalışması yaparak aileleri ziyarette bulunarak bağımlılığın ne olduğunu nasıl tedavi edilebileceğini konuşarak tedavi ettirmeyi düşündük. Bunlardan yola çıkarak derneğimiz; Kahramanmaraş İli içerisinde yaşayan ailelerin ve tüm bireylerin bilinçlenmesini sağlamak için madde bağımlılığını önleme ve madde bağımlılığı ile mücadele konularında birçok projenin alt yapısını hazırlamış çalışmalarına başlamıştır. KAMED'in hazırladığı "Mahallene Sahip Çık" başlıklı projenin baş aktörü şehrimizin yerel yönetimleridir. Sadece belirli bir kesim değil şehrimizdeki tüm gençler ve çocuklar risk grubundadır ve tehdit altındadır. Biz 2019 yılında yerel yönetimin ve belediyemizin de destekleriyle birlikte bunu öne çıkaracağız ve mahallelerde ailelere daha çok ulaşmak yönünden gayret göstereceğiz” dedi.

“EN İYİ KORUNMA YOLU HİÇ BAŞLAMAMAKTIR”

Dulkadiroğlu İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden Psikolog Çağrı Seyfi Moroğlu ise yaptığı konuşmada, “Vücudu bir ya da birden işlevinde olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması bundan zarar görülmesine rağmen bu maddelerin bırakılmaması hatta artan dozlarda kullanılması durumuna biz madde bağımlılığı diyoruz. Madde bağımlığının en iyi korunma yolu maddeye hiç bulaşmamaktır. Çünkü bir madde size ilk defa teklif edildiğinde onu alıp almamak kendi özgür iradenizle vereceğimiz bir karar. Ama o maddeyi bir kere kullandıktan sonra artık bağımlılık geliştikten sonra siz kendi aklınızı, vicdanınızı, özgürlüğünüzü ve iradenizi tamamen maddenin etkisinde bırakıyorsunuz ve madde sizi yönlendirmeye başlıyor. Bağımlılık yapan bazı maddeler vardır. Dünya genelinde en yaygın olanı ve en bilineni tütün ve tütün ürünleridir. Bunlarda bildiğiniz üzere sigara, alkol ve bölgemizde kullanımı çok yaygın olan ağızotudur. Kullanıcılar tarafından masum görülüyor hatta sigarayı bırakmak için ağızotuna geçenler onun daha zararsız olduğunu iddia edenler var. Yapılan çalışmalar bize şunu gösteriyor ki ağızotu sigaradan daha zararlıdır. Sigaranın verdiği zararlı katlayarak size veriyor. Sentetik kannabinoidler size belki yabancı gelebilir ama basında çok sık duyduğumuz bonzai, esrar, jamaika ve son dönemlerde popüler olan flakka bu sentetik kannabinoidler grubuna giriyor. Sentetik kannabinoidlerin yapımı kolay ve bu nedenle maliyetleri de ucuzdur. Maliyeti ucuz olduğu için ilkokulda, ortaokulda ve lise gruplarında bir öğrencinin çok rahat kendi cep harçlığıyla alabileceği uyuşturucular haline geliyor. Bu uyuşturucular kullanıldığında kişinin beyin hücrelerini öldürerek bazen tek kullanımda bile kişinin dolaşım sistemini ve solunum sistemini durdurarak hayatını kaybetmesine sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.

“ESRAR BAĞIMLILIK YAPIYOR”

Esrar maddesi hakkında bilgiler veren Moroğlu, “Esrarda yine kullanıcılar arasında masum görünen bir maddedir. Esrarın bağımlılık yapmadığı düşünülüyor ama esrar bağımlılık yapıyor. Esrarın bağımlılık süreci diğer maddelerden daha farklıdır. Eroin ya da kokain daha kolay bağımlılık yaparken esrarı siz aldığınız anda bir kısmı kana karışıyor bir kısmını da vücutta depoluyorsunuz. Kişi kullanmadığı 1 ay süre içerisinde bu depoladığı yerden o maddeyi kullanmaya devam ediyor. O yüzden yoksunluk belirtilerini çok yoğun bir şekilde yaşamıyor. Bu nedenle kullanıcılar esrarın bağımlılık yapmadığını düşünüyor. Bir kişi bağımlı olduktan sonra hayatında fiziksel, psikolojik ve davranışsal olarak değişiklikler görmeye başlıyor. Fiziksel olarak biz madde kullanan kişilere baktığımızda göz bebeklerinin çok fazla büyüdüğünü veya küçüldüğünü, gözlerinin altında morarmalar ve gözlerinin içinde kızarmalar olmaya başlar. Hatta bu nedenle bazı bağımlılar bu belirtileri ortadan kaldırmak için göz damlası kullanabilirler. Aile arasında göz teması kurmamaları da görülüyor. Çünkü aile arasında konuştuğu zaman kendisinin madde kullandığını anlayabileceğinden şüpheleniyor bu yüzden genellikle içine kapanıyorlar, odalarından çıkmıyorlar ve aile ile aralarına mesafe koyuyorlar. Fiziksel olarak kalp çarpıntısı, aşırı terleme, ellerde ve ayaklarda titreme, iskelet ve kas yapısı üzerine koordinasyonları kaybetme gibi özellikleri görüyoruz” şeklinde konuştu.

“BAĞIMLI KİŞİLERİN ARKADAŞ ÇEVRESİ DEĞİŞİR”

Bağımlı insanların arkadaş çevresinin değiştiğine dikkat çeken Moroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti, “Davranışsal olarak baktığımızda belirli bir süre sonra okuluna gitmemeye başlar, devamsızlığı artar, okuldaki ders notları düşer. Bağımlı olduktan sonra arkadaş çevresi tamamen değişir artık eski arkadaşlarıyla çok fazla görüşmez. Yeni arkadaşlar edinir ve bu arkadaşlarda tamamen madde kullanan kişilerdir. Yeni ortamlara başlar bu gittiği ortamlar maddenin kullanıldığı maddenin satışının olduğu ortamlardır. Sık sık borç almaya başlarlar ve elindeki paralar bittiğinde evindeki eşyaları satmaya başlarlar. Bu sebeple evde annesinin cep telefonu, altınları, parası, televizyon gibi eşyaları satarak elde ettiği parayla madde almaya devam ederler. Evde satacak bir şey kalmadığı zaman dışarıya yönelerek fuhuş, gasp, kapkaç gibi cezası olan suçlara bulaşarak özgürlüklerini kaybedebiliyorlar. Psikolojik olarak baktığımızda madde kullanan kişilerde ani durum değişiklikleri görülür. Bir baktığınızda çok mutlulardır, 5 dakika sonra baktığınızda birden bağırıp çağırmaya başlayabilirler. Öfke patlamaları çok sıktır, İç huzursuzluk, dalgınlık, dikkatini toplayamama bağımlılarda karşılaştığımız özellikler arasında gösterilebilir. Yine bazı maddeler kişinin halüsinasyon görmesine sebep olabilir. Bu aldığın maddenin etkisiyle oluyor ve kişilik yapısı da kişinin gördüğü halüsinasyonu etkiliyor. Herkes bağımlı olabilir herkesin bağımlı olma potansiyeli vardır. Biz istemesek bile beynimiz bu maddeyi istiyor. Kişinin maddeye başlaması yüzde 80 istatistikle arkadaş oluyor. Genellikle kişinin üzgün olduğu sıkıntılı olduğu dönemlerde al sıkıntı giderir diye teklif ediliyor ve kullanıldığı yerlere ve satışının olduğu yerlere baktığımızda oyun salonları, internet kafeler, playstation salonları gibi yerlerde ticaretinin çok sık döndüğünü görüyoruz. Bar tuvaletleri, camii tuvaletleri, terk edilmiş binalar, park ve mesire alanları buralarda yine madde kullanımının çok sık olduğunu görüyoruz.”

“MADDE BAĞIMLILARINI UZMANLARA YÖNLENDİRİN”

Madde kullanan yakınlarınızı uzman doktorlara yönlendirin uyarısında bulunan Moroğlu, “Bir yakınınız madde kullanıyorsa onu mutlaka bir uzmana yönlendirmeniz lazım. Uzmana yönlendirirken dikkat etmeniz gerekiyor. Kendinizi korumak zorundasınız çünkü sizin madde kullanan yakınınız maddeye başladıktan sonra artık o sizin tanıdığınız kişi değildir. Kişi kendi aklını, iradesini, vicdanını maddenin etkisine bırakmıştır ve madde onu yönlendirmeye başlıyor. O yüzden sizi de bağımlı yapma ihtimali vardır. Belki sizin üzerinize uyuşturucuyu bırakıp o an bir polise yakalandığınızda bunun cezası var. O yüzden mümkünse konuşurken yanınızda bir kaç kişiyi alıp o kişiyle konuşursanız daha faydalı olur. Bu kişilerle konuşurken de ahlak dersi vermeden, onu eleştirmeden, yargılamadan konuşmanızda fayda vardır. Çünkü zaten o kişilere daha öncesinde de herkes eleştirdi, yargıladı ve suçladı. Sizde suçladığınızda diyecek ki bununda bunlardan farkı yok deyip size karşı iletişimini kapatabilir. Bağımlılığı biz hastalık olarak kabul ediyoruz. Tedavisi var ama tedavide 2 tane önemli unsur vardır. Kişinin tedaviyi istemesi ve kişinin tedaviye hazır olması gerekiyor. Kişi tedaviye hazır olduğunda hayatında bir takım değişikler yapmak zorunda. Arkadaş çevresini, gittiği mekânları belki de evini bile değiştirme zorunda. Eğer ben tedavi oldum deyip Amatem’den çıktıktan sonra hala aynı kişilerle görüşmeye başlıyorsa aynı ortamlara gitmeye başlıyorsa o kişi çok yakın bir zamanda tekrardan madde kullanmaya başlar” dedi.

 (Haber: Mehmet Can Tekdöş)

Editör: Mahmut Beyaz