Sütçü İmam Üniversitesi Avşar Yerleşkesi Kampüsü’nde gerçekleşen Nevruz Bayramı etkinliklerine Rektör Prof. Dr. Durmuş Deveci’nin yanı sıra rektör yardımcıları, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda açılış konuşması yapan Rektör Deveci, Nevruzun kültür ve geleneğimizdeki önemine vurgu yaparken nevruz bayramının bütün diğer bayramlar gibi hoşgörü barış ve kardeşlik duygularını pekiştiren bir gün olduğunun altını çizdi. “Biz kâinatı dağ, taş, toprak, bitki deyip geçmeyiz” diyen Rektör Deveci, “Toprak bizim için vatandır, anadır. Ağaç bizim için fırında kürek, ay yıldızlı bayrakta direktir. Dağ bizim için uzlettir, heybettir, Köroğlu’na yiğitlik mekânıdır” ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından ise etkinliklere geçildi. Oldukça renkli ve samimi bir ortam içinde gerçekleşen etkinliklerde Rektör Deveci, Nevruz Bayramı münasebetiyle ateş yaktı, sonrasında ise demir dövdü. Öğrencilerin gönüllerince eğlendiği programda Atlı cirit oyunu etkinliklere damga vurdu. Afrin zaferiyle birlikte adeta çifte bayram yaşayan KSÜ’lü öğrencilerin alanda duran mehter marşının çalmasıyla milli duyguları üst seviyelere çıktı. Öğrenciler tarafından oynanan halk oyunu ise izleyenler tarafından büyük bir beğeni topladı.

NEVRUZ SEVGİYİ, SAYGIYI, HOŞGÖRÜYÜ İÇİNDE BARINDIRIR”

Rektör Deveci, açılış konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Nevruz Bayramı vesilesiyle yapılan bu kutlamada sizlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Malumunuz, kültür, bir milletin hayat tarzını ifade eder. Toplumların hayata dair tecrübeleri, inançları, yaşadıkları coğrafi koşullar ve iklim özellikleri, gelenek ve göreneklerini şekillendirir. Dil, edebiyat, sanat, örf ve adetler, bir milletin bütün tarihi boyunca oluşturduğu ve paylaştığı değerlerdir. Bu değerler arasında ise bayramların ayrı bir yeri vardır. İşte Nevruz da bu bayramlardan biridir. Her bayram gibi Nevruz da karşılıklı sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşama arzusunu, dayanışma ve yardımlaşma duygularını içinde barındırır.”

NEVRUZ “YENİ GÜN” OLARAK TARİF EDİLİR”

21 Mart günü, On İki Hayvanlı Türk Takviminde ve Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'ın hazırlattığı Celalî Takvimi'nde yılbaşı olarak belirlendiği gibi Kaşgarlı Mahmut’un kaleme aldığı Divân-ı Lügati't-Türk'te de nevruz, ilkbaharın gelişinin habercisi, tabiatın dirilişiyle birlikte yeni umutların canlanmasını simgeleyen “yeni gün” olarak tarif edilir.

Büyük bir kültürel birikimle oluşan Nevruz, sıkıntıdan çıkarak yeni ve umut dolu günlere, bahara, bolluğa, berekete ulaşmak demek olur ve bunun “müjde”si kabul edilir.

Bütün bu önemli özellikleriyle Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar yayılan Türk-İslam coğrafyasında binlerce yıldır kutlanmaktadır.

MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN GÜÇLENMESİNE VESİLE OLMASINI DİLİYORUM”
İbn-i Haldun “Coğrafya kaderdir.” der. Yaşadığımız coğrafyada kardeşliği, barışı, birlikte yaşama azmini, tahammülü, bilimi, çalışkanlığı, gelenek ve tarih şuurunu, törelerimizi, ahlaki değerleri çoğaltmak; bununla beraber tüm ayrılıkları, tembellikleri, neme lazımcılığı yok etmek zorundayız. Devlete, vatana ve millete olan borcumuzu hakkıyla ödeyerek milletler mücadelesinde tarihin bize yüklediği mazluma umut, zalime korku misyonunu yaşatmak mecburiyetindeyiz. Bugün hamdolsun kahraman Mehmetçiğimiz bu şuurla Afrin’deki mazlumlara “nevruz”u taşıdılar. Darısı diğer şehirlerdeki mazlumların başına olsun. Biz kâinatı dağ, taş, toprak, bitki deyip geçmeyiz. Toprak bizim için vatandır, anadır. Ağaç bizim için fırında kürek, ay yıldızlı bayrakta direktir. Dağ bizim için uzlettir, heybettir, Köroğlu’na yiğitlik mekânıdır. Lale tevhidin simgesi, sarı çiçek Yunus Emre’nin sırdaşı, gül bizim için Allah’ın Sevgilisi, Müjdecimiz, Kurtarıcımız, Efendimiz (SAV)’in remzidir. Biz kâinatı ağızsız, dilsiz kardeşlerimiz olarak gören bir medeniyetin çocuklarıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle hem baharı, çiçeklenmeyi, yeniden doğuşu; hem de barış, kardeşlik ve dostluk için yeni ve güzel başlangıçlar yapmayı temsil eden Nevruz Bayramı’nı kutluyor, milli birlik ve beraberliğimizin güçlenmesine vesile olmasını diliyorum.”

BİZİM İÇİN İFTİHAR MESELESİ, GURUR ABİDESİDİR”

Açılış konuşmasında Rektör Deveci’den önce kürsüye gelen Öğrenci Konseyi Başkanı Hasan Demir ise şunları söyledi: “Aynı ülkülere odaklanmış, aynı hayallere dalmış aynı acıya dayanmış birlikte gülmüş birlikte ağlamış kıtalararasında zafer naraları atmış, büyük Türk milleti olarak yeni bir nevruz bayramına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Nevruz binlerce yıllık tarihi süreç içerisinde büyük Türk milletini ortak sevinç ve huzurda ortak ülkü ve dostlukta buluşturan köklü bir kucaklaşma fırsatı olarak yüzyılları aşarak bugünlere ulaşmıştır. Bu köklü miras bizim için iftihar meselesi gurur abidesidir. Siyasi hudutlarımızın dışına taşan ana yurttan ata yurda bütün Türklük âleminin bayramı olan nevruz Türk gelenekleriyle şekillenmiştir. Nevruz asırlarca Türk İslam coğrafyasında barışa, kardeşliğe ve kucaklaşmaya işaret etmiştir. Gönüllerin coşkusu yüreklerin heyecanı Türk’ün bahar bayramı ile daha da büyümüş ve alevlenmiştir. Nevruz milletimizin değerlerini en doğru şekilde yansıtan nesilden nesile aktarılması ve sahip çıkılması gereken en önemli kültürel zenginliklerimizdendir. Geçmişten bugüne Türk’ün öz bayramı olan Nevruz’u kirli ve rezil emelleri için kullanmaya çalışan kanlı emellerini üstünü insan hakları ve özgürlük kamuflajlarıyla kapatan hain mihraklar Türk millerinin birlik ve beraberlik içerisinde yaşama kararlılığı karşısında yok olmuşlardır ve bundan sonra da yok olacaklardır.”

Haber: Emre AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz