Dünyada 3 milyon 120 binden fazla kişiye bulaşmasının yanı sıra 220 binden fazla kişinin ölümüne sebep olan yeni tip koronavirüs (COVİD-19) salgını, Türkiye’de de 2 bin 992 kişinin hayatına mal oldu. Sağlıktan ekonomiye, siyasetten eğitime, sosyal hayattan birçok alana dünyanın dengesini alt üst eden koronavirüs, hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yeni tip koronavirüse yönelik daha önce gıda ve sıcaklığın etkisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla dikkat çeken Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Güvenç, bu kez ise insanların en çok merak ettiği konulardan biri olan salgının ne zaman zirveye ulaşacağını veya normal hayata ne zaman dönülebileceğine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Güvenç, “Ümit verici husus salgının azalan artma şeklinde olmasıdır. Bu dönemde salgının ortalama günlük azalma oranı % -0,55’dir. Son günlerde % 5 civarında bir artma olduğu dikkate alındığında 8-10 gün içerisinde zirve noktasına erişmesi beklenilmelidir. Salgının zirve noktasına ulaşması ve düşme eğiliminin hızını belirleyecek olan ‘halkın davranışları’ olacaktır” dedi.

“ŞİMDİ ARTARAK YÜKSELMESİNİ HEP BİRLİKTE YAŞAMAKTAYIZ”

Salgının ne zaman en üst noktaya ulaşacağına cevap arandığını belirten Güvenç, “Kovid-19 pandemisi birçok soruyu/sorunu gündeme getirmektedir. İnsanlar salgının ne zaman zirveye ulaşacağını veya normal hayata ne zaman dönülebileceğini sormakta. Bu sorulara cevap verebilmek oldukça zordur. Çünkü kesin tedavisi olmayan bir etmen (virüs) saldırısı ve milyonların nasıl hareket edeceğini kestiremediğimiz bir durum var. Bir olay (a) başlar; (b) artarak yükselir; (c) en yüksek noktaya ulaşır ve burada kısa veya uzun süre kalır (yani bu yükseklikte bir süre devam eder); sonra (d) azalarak aşağı doğru inmeye başlar ve (e) sıfıra (ölür veya gündemden düşer) ulaşır. Yani çan eğrisine benzer bir döngü elde edilir. Aslında bu döngü organizmaların doğum, büyüme ve gelişme, gerileme ve ölüm şeklindeki hayat çizgisine benzer. Kovid-19; 11 Marta ilk vakanın görülmesi ile -resmi olarak- başladı. Şimdi artarak yükselmesini hep birlikte yaşamaktayız. Bundan sonraki aşama olan salgının ne zaman tepe noktasına ulaşacağı sorusuna cevap aranmaktadır. Bir olayda (işte) ulaşılan en üst aşamaya noktaya zirve, gündemde olan ismiyle peak denilmektedir” ifadelerini kullandı.

“ARTARAK YÜKSELEN BİR AŞAMADADIR”

40 günlük verilere göre salgının ne zaman zirve yapacağının öngörüsünün mümkün olduğunu dile getiren Güvenç, “Şu anda 40 günlük bir salgın geçmişi yani veri var. Bu verilerden yararlanarak salgının ne zaman zirve yapacağını ve sonlanacağını öngörmemiz mümkün. Ancak bu öngörünün geçerliliği geçmişte alınan önlemlerin benzer şekilde uygulanması, alınan tedbirlere uyulup-uyulmaması ile ilgilidir. İlk olarak salgının ne zaman en yüksek noktaya ulaşacağını tahmin etmeye çalışalım. Kovid-19 pandemisi ikinci (b) yani artarak yükselen bir aşamadadır. Henüz istatistiksel hesaplamalarda tepe noktasına ulaşılmadığı görülmekte ve yetkililerin açıklamaları da bu yöndedir. Tepe noktasına ulaştığında ise kısa sürelimi ya da uzun sürelimi (grafik yapılsa yatay/düz çizgi oluşturacaktır) kalacağı belli değildir. Tüm bunları belirleyecek olan hiç şüphesiz milyonlarca inanın davranışları olacaktır” şeklinde konuştu.

“HALKIN DAVRANIŞLARI BELİRLEYİCİ OLACAK”

Virüs salgınının azalan artma şeklinde seyir izlediğini belirten Güvenç, sözlerine şu şekilde devam etti, “Salgında Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Marttan günümüze kadar olan veriler uzun bir tablo oluşturacağından nisan ayı verileri üzerinden bir projeksiyon yapmaya çalıştım. Bu dönemde (1-21 Nisan) toplam vaka sayısından ve günlük vaka sayısından yararlanarak hazırlanan ortalama artış oranı Tabloda verilmiştir. Tablodaki verilen salgının azalan artma şeklinde bir seyir izlediğini ortaya koymaktadır. 1-20 Nisan’da ortalama günlük artış oranı % 10.06 olarak gerçekleşmiştir. Bu yüksek bir orandır. Ümit verici husus salgının azalan artma şeklinde olmasıdır. Bu dönemde salgının ortalama günlük azalma oranı % -0,55’dir. Son günlerde % 5 civarında bir artma olduğu dikkate alındığında 8-10 gün içerisinde zirve noktasına erişmesi beklenilmelidir. Salgının zirve noktasına ulaşması ve düşme eğiliminin hızını belirleyecek olan “halkın davranışları” olacaktır.”

“VİRÜS SONRASI HAYATIN REHABİLİTE EDİLMESİNE İHTİYAÇ VAR”

Normale dönme noktasında da açıklamalarda bulunan Güvenç, “En önemli ve sıkça sorulan soru normal hayatın ne zaman başlayacağıdır. Normal döneme geçiş; kısa vadede salgının baskılanması; uzun vadede ise toplumda antikor gelişme (bağışıklık kazanma) veya aşı/ilaç bulunması gibi faktörler ile sağlanabilir. Bu seçeneklerden salgının baskılanması -hastane kapasitesi dikkate alındığında bir zorunluluktur- bulaşma tehlikesine karşı alınan tedbirlere toplumun uyması ile mümkündür. Bu nedenle sağlık Bakanlığı/Bilim Kurulunun önerilerine titizlikle uyulmalıdır. Diğer faktörler için daha uzun bir sürece ihtiyaç duyulmaktadır. Bunları hepsi olsa da, Koronavirüs sonrası başta psikolojik olmak üzere hayatın birçok yönden rehabilite edilmesine ihtiyaç vardır” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz