İş insanı Mehmet Hanefi Öksüz ve Halil İbrahim Gümüşer’in işbirliğinde 35 yıl önce kurulan ve geçen süreçte yakaladığı başarıyla Kahramanmaraş’ın en önemli firması konumuna gelen, Türkiye’nin de sayılı şirketleri arasında yer alan Kipaş Holding, 35 yılı geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyor.

İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu sıralamasın sıralamasına ilk kez 1991 yılında giren Kipaş şirketleri, holdingleşmeden sonra bu geleneği sürdürürken ve her geçen yıl daha üst sıralara yükselerek performanslarıyla öncü ve lider konumlarını da güçlendiriyor. Ulaştığı ihracat performansıyla Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olan Kipaş, ayrıca Kahramanmaraş’ın en fazla ihracat gerçekleştiren grubu olma konumda bulunuyor. Doğaya ve insana saygı çerçevesinde, yarınların mirasçısı çocuklara ve insanlığın ortak değerlerine karşı endüstriyel, sosyal ve çevresel sorumlulukları gözeterek çalışmalarını sürdüren Kipaş Holding, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanefi Öksüz ve Yönetim Kurul Başkanvekili Halil İbrahim Gümüşer öncülüğünde büyümeye devam ediyor. Hanefi Öksüz ve Halil İbrahim Gümüşer’in başarı hikayesini ise ikinci nesil olarak takip ettiren Doğan Gümüşer, Halit Gümüşer, Sinem Öksüz, Hikmet Gümüşer ve İrem Öksüz devam ettiriyor. 35 yılı aşan deneyimi, yeni yatırımları, yeni istihdam alanları ve sosyal sorumluluk projeleriyle bölgesinin ve Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olan Kipaş Holding, her zamanki azmi ve coşkusuyla ülkesi ve bölge insanı için üretmeye ve büyümeye devam ediyor. Başarılı bir 35 yılı geride bırakan Kipaş Holding, düzenlediği geceyle 20 yıldan fazla şirket bünyesinde çalışan personelleri ödüllendirdi. Gecede Kipaş Holding’de 20 yıldan fazla çalışan 370 personele Hizmet Anı Belgesi ve altın ödülü verildi.

ŞEHRİMİZE SANAYİ TESİSİ KAZANDIRMAK AMACIMIZDI”

Programın açılış konuşmasını yapan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanefi Öksüz, holdingi kurarken en büyük amaçlarının kente sanayi tesisi kazandırmak olduğunu söyledi. Kipa Holding olarak 10 bir kişilik bir aile olduklarını anlatan Öksüz, “Bu mutlu günümüzü bizlerle paylaştığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu 35 yıl dediğiniz zamanda aklıma şairin şiiri gelir. ‘Yaş 35, yolun yarısı eder’ diye. Öncelikle bu 35 yılda bizim bu noktalara gelmemizi nasip eden Cenab-ı Allah’a şükrediyoruz, hamdolsun. Küçük bin anımı anlatayım, bazen insanlar ortak olmak için çok düşünürler. İbrahim beyle bu işe karar verdik aramızda, aile büyüklerine danışalım dedik. Babam rahmetliye sorduğum zaman, ‘Oğlum, aileyi tanıyorum, dürüst, iyi, inançlı insanlar. Onlardan zarar gelmez, kar mı edersiniz, zarar mı edersiniz hiç umrumda değil, çünkü birbiriyle iyi geçinen iki ortağın üçüncü ortağı Cenab-ı Allah olur, mutlaka kar edersiniz. Yalnız, geçinebileceksen ortak ol, bana bu yaştan sonra bir sıkıntı getirme. Kararı tamamen sana bırakıyorum’ dedi. Tabi her şey nasip, bizler ailelerimizin onayını alarak toplandık, dar imkanlar içerisinde. Hakikaten herkesin amacı şehrimize bir sanayi tesisi kazandırmak, bir yatırım yapmaktı. O yıllar Türkiye, çok farklıydı. Buna karar verdik, ben düşünürüm ortaklıklar niye bozulur diye. En kötü şey, ailecilik ve şirketlerde kişisel menfaatin takip edilmesi. Biz burada İbrahim Bey ile birlikte Öksüz ve Gümüşer ailesini bir potada erittik, yeni bir aile kurduk Kipaş ailesi. Bugün Allah’a şükürler olsun, 10 bin kişilik bir aileyiz” dedi.

AİLE VE KİŞİSEL MENFAAT PEŞİNDE OLMADIK”

Kipaş Holding çatısı altında ülke ve şirket menfaatlerini gözettiklerini kaydeden Öksüz, “Hiçbir zaman kişisel menfaatlerimizin, ailesel menfaatlerimizin takipçisi olmadık. Bu çatı altında sadece ülkemizin ve şirketimizin menfaatlerini takip ettik. Yüzlerce fikir ayrılığımız oldu ama kavga etme lüksümüzün olmadığını her zaman çok iyi biliyorduk. Her zaman uzlaşmayı çok iyi biliyorduk, anlaşamadığımız konularda profesyonel yöneticilerimizi soruyorduk, ikna olabiliyorduk, ikna edebiliyorduk. Tabi, Allah’da doğru kararlar almayı bizlere nasip etti. Bugün gerçekten şirketimiz sadece Kahramanmaraş’ın değil, ülkemizin ekonomi konusunda lokomotiflerinden biri haline gelmiştir. Yaş 35 yolun yarısı edere göre bizler artık belli bir yaşa geldik. Bundan sonraki tek düşüncemiz Kipaş’ı daha uzun yıllar ileriye taşıyabilecek sistemi kurmak ve daha uzun yaşatmak. Kar gibi şeyler hep ikinci planda gelir. Sorumluluğumuz büyük, onun için artık bir nesil değişikliğine doğru giden şirketimizde çalışma dönemine girmiş ikinci nesille birlikte çalışmaya başladık. Ben diğer sanayici arkadaşlarıma da bunun tavsiye ediyorum. İki nesil bir arada mümkün olduğunca uzun bir müddet çalışmalı” ifadelerini kullandı.

Öksüz konuşmasının ardından ortağı Kipaş Holding Yönetim Kurul Başkanvekili Halil İbrahim Gümüşer, “35 yıldan beri yol arkadaşım, dürüstlüğüyle çalışkanlığıyla, uyum içinde çalışmasıyla, her zaman kendi menfaatini ailesinin ve şirketinin menfaatinden sonra gören, benim hayatımda da en özel şeylerimi bile paylaştığım değerli ortağım İbrahim Gümüşer’i buraya davet ediyorum” sözleriyle sahneye davet etti.

Hanefi Öksüz daha sonra Yönetim Kurulu ikinci başkan vekili Ahmet Öksüz, Yönetim Kurulu üyeleri Doğan Gümüşer, Halit Gümüşer, Sinem Öksüz, Hikmet Gümüşer ve İrem Öksüz’ü sahneye çağırarak tanıttı.

MEMLEKETİMİZİN İSMİ KÖTÜ ANILIR DİYE ÇOK KORKTUM”

Daha sonra kürsüye gelen Kipaş Holding Yönetim Kurul Başkanvekili Halil İbrahim Gümüşer ise yaptığı selamlama konuşmasında başından geçen bir anısını anlattı. Gümüşer, “Geriye dönüp de şöyle bir baktığımız zaman bu 35 yılı nasıl geçirdik, 35 yılda neler oldu, çok mu zor şeyler yaşadık ya da çok mu kolaydı, bu zaman zarfına neler sığdırdık amacımız, hedefimiz neydi? Bunları kısa bir şekilde birkaç anektod ile sizlere anlatmak istiyorum. Bunlardan bir tanesi, geçmişte insanlar hacca araba ikle değiş daha çok at sırtında giderlermiş giderkende üzerlerindeki ağırlıkları, kıymetli ziynet eşyalarını Şam’da bulunan Mithat Paşa caddesine bırakıp dönüşte alırlarmış. Bir gün hacının bir tanesi caddede bulunan adamın bir tanesine içerisinde 3 bin dinar bulunan bir keseyi teslim etmiş ve ben hacca gidiyorum dönüşte bunu senden alacağım demiş. Aradan 3 ay gibi bir zaman geçiyor adam hacdan geri dönüp geldiğinde keseyi bıraktığı kişiye gidip ben buraya bir kese emanet etmiştim onu almak istiyorum demiş. Bunun üzerine keseyi bıraktığı adam, biraz müsaade et benim çarşıda işlerim var bu arada sana ikramda bulunsunlar çok sürmez ben gelirim demiş. Aradan birkaç saat geçmiş ve dükkan sahibi içerisinde 3 bin dinar bulunan kırmızı bir kese ile geri dönmüş ve emaneti sahibine teslim etmiş. Kese sahibi teşekkür ediyor ve tam çıktığı esnada bakıyor ki keseyi emanet ettiği dükkan yan tarafta bulunan diğer dükkanmış. Kese sahibi hayıflanarak büyük bir üzüntüye kapılıyor. Hemen keseyi bıraktığı asıl dükkana gidiyor ve dükkan sahibi adamı tanıyor kesesini teslim ediyor. Bunun üzerine adam şaşırıp kalıyor, nasıl bir yanlış yaptım diye düşünmeye başlıyor ve benim olmayan bir keseyi nasıl bana verdiler diyor. Keseyi teslim aldığı ilk dükkana gidiyor ve sende olmayan bir emaneti bana nasıl verdin diye soruyor. Dükkan sahibi ise, ben senin samimi olduğunu gördüm, doğru söylediğini anladım ve sana inandım ama tüm bunlara rağmen bahsettiğin keseyi sana verecek imkanım yoktu. Belki sen keseyi bırakmışsındır da ben unutmuşumdur diye kendi kendime hayıflandım sonrasında gittim elimde bir eşyam vardı bin liraya onu sattım, komşumdan 1000 beşyüz lira borç aldım, 500 lira da cebimde vardı bir şekilde toparladım ve sana emanetini verdim. Tüm bunları yaparken şundan korktum, Allah korusun sen memlekete döndüğün zaman, ben gittim Mithat Paşa’da bulunan herhangi bir dükkana emanetimi verdim sonrasında dönüp almaya gittiğimde bana emanetin burada yok dediler dersin ve memleketimizin, sokağımızın ismi kötü anılır diye çok korktum ve emanetini bir şekilde toparlayıp sana teslim ettim demiş” şeklinde konuştu.

ÇALIŞMA SİSTEMİ VE TİCARETİYLE HERKESE ÖRNEK OLAN BİR OKUL”

Kipaş Holding’in çalışma sistemi ve ticaretiyle herkese örnek olan önemli bir okul olduğunu belirten Gümüşer, “Buradan şunu çıkarmamız gerekiyor, görüldüğü gibi doğru söz hiçbir şekilde boşa gitmiyor. Bu şu demektir, biz bugün vizyon olaraktan baktığımız zaman çok şükür ki 35 yıl gibi bir süreyi tamamladık. Bir sürü işlere katıldık, şirket olarak 1994 krizini gördük, 2001 krizini gördük, 2008 krizini gördük ama Allah’a çok şükür ki bugün hiçbir banka kalkıpta benim KİPAŞ ile bir problemim oldu diyemiz, hiçbir tedarikçimiz bizim KİPAŞ ile şöyle bir problemimiz oldu ve artık çalışmayacağız diyemez, hiçbir müşterimiz biz mutabakat sağladık ama paramızı alamadık diyemez, mümkün değil. Çünkü KİPAŞ demek bu memlekette bir okul, bir aile demektir. Bundan dolayıdır ki ismimiz anıldığı zaman her yerde, her zaman KİPAŞ Ailesi olarak anılıyor. Bu aile öyle bir bütün ki özüyle, sözüyle, çalışma sistemiyle, ticaretiyle herkese örnek olmuş bir okuldur. Bundan dolayı şirketimizde işten ayrılan insanlar nereye giderse gitsin anında başka bir yerde iş bulabiliyor, her yerde değer buluyor. Bugün dönüp şöyle bir baktığımız da bizim başarımız kendi başarımız değildir. Tamam ben yöneticiler olarak birbirimize her zaman güvendik, uyum sağladık ama bu yeterli olmuyor bize lazım olan ekip başarısıdır. Ekibiniz olduğu sürece ve o ekibe güvendiğiniz sürece başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. Bugün burada da geçirmiş olduğumuz 30’a aşkın süreyi konuşacağız ama 3 kişi ile 5 kişi ile değil büyük bir ekip iile konuşacağız. Ekibimizde güven olduktan sonra başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Yeter ki huzur, birlik ve karşılıklı güven olsun. Bize destek veren öncelikle sayın ortaklarımıza, ailelerimize, çalışanlarımıza, değerli ortağım Hanefi Bey’e ve bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan değerli aileme, evlatlarıma çok teşekkür ediyorum hepsinden Allah razı olsun” dedi.

EN ÖNEMLİ GÜCÜMÜZ AİDİYETİMİZ”

Kipaş Holding Yönetim Kurulu ikinci başkan vekili Ahmet Öksüz de yaptığı selamlama konuşmasında, ”Ben makine mühendisliği okudum, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde eğitimimi bitirdim, yurt dışına gittim İngilizce öğrenmek için 1993 yılında. Ağabeyim geldi, bir hafta vakit geçirdik. İngilizceyi iyi öğrendim mi diye sordu, ‘master diplomana ihtiyacımız yok hemen geliyorsun’ dedi. Bir ay içerisinde dönüş yaptım, o zaman dokuma tesisimiz var, ring tesisimiz yeni yeni kuruluyor. Mühendislik okumanın da avantajıyla hemen çalışmaya başladık. 5-6 yıl benim için en iyi okul oldu diyebilirim, ben herşeyi orada öğrendim. Hem ağabeyime hem de İbrahim ağabeyime bu konuda çok teşekkür ediyorum. Benim yetişmemde çok emekleri var. Gerisinde ortakların mutlaka uyumlu bir şekilde anlaşması çok önemlidir, ağabeyimin ve İbrahim beyin vizyonu çok önemlidir aynı şekilde. Herşeyden önemlisi de bugün burada 35’li yılları konuşuyorsak bu aidiyetin göstergesidir. Kipaş’da bu çok önemli. Birçok arkadaşımız burada 25 yılını, 30 yılını, 35 yılını dolduruyor. Bu gönülle olur, parayla olan bir şey değildir. Bin insanı parayla 30 yıl bir yerde çalıştıramazsınız, hele bu dönemde hiç çalıştıramazsınız. Eğer insanlar bu kadar senesini buraya verdiyse, çalıştıysa gerçekten bu kuruma bağlı demektir. En çok gücümüzü de buradan alıyoruz” ifadelerini kullandı.

BİR GÜN BİLE HİZMET ETMİŞ OLMAK BENİM İÇİN MUTLULUKTUR”

Kipaş Holding’in parçası olmaktan onur duyduğunu anlatan Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Gümüşer ise, “Gerçekten biz böyle anma törenlerine çok önem veriyoruz. Gönül ister ki, 40’ncı, 45’nci, 50’nci yılımızda bu törenlerimizi hep yapabilelim. Hanefi bey, hep, ‘yaş 35 yolun yarısı eder’ diyor ama bu şirketimiz için geçerli olmasın İnşallah. Yakın zamanda kaybettiğimiz ünlü bir mimar vardı, Turgut Cansever diye, o, ‘İnsan Allah’ın yarattığı dünyayı güzel bir şekilde korumak ve dünyayı güzelleştirmek görevini yüklendiği zaman yaratılmışların en yücesi, yani gerçek insan düzeyine ulaşır’ diyor. Burada yaptığımız şeyi ben gerçekten bu kapsamda düşünüyorum. Bugün Mimar Sinan’a sorsanız, Süleymaniye yerine alelade bir cami de yapabilirdi ama o cami gibi 500 yıl yaşamazdı. Veya Mostar Köprüsü’ne bakıyorsunuz, ikinci dünya savaşında bomba atıyorlar ona rağmen yıkılmıyor. Bu şirketleri böyle görüyorum, para kazanmak daha sonra kapatmak amacıyla değil ömür boyu faaliyet gösterecek üretimler yapacak şirketler olarak görüyorum. Bu şirketin ömrününü açıkçası bir Süleymaniye gibi, Mostar gibi sonsuza ulaşacak ve en az onlar kadar önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Böylesine önemli misyonlar yüklenmiş şirketimizin bir parçası olmaktan, 5-10 yıl demiyorum bir gün bile hizmet etmiş olmak benim için mutluluktur. Bana bu şansı tanıyan Hanifi bey, İbrahim bey, sevgili ailem ve tüm çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından 20 yılı aşkın süredir Kipaş Holding’e hizmet veren çalışanlara ödülleri takdim edildi.

Öksüz ve Gümüşer’e tablo hediyesini Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör takdim etti.

Programa Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Doğan İnci, KSÜ Rektörü Niyazi Can, davetliler ve çalışanlar katıldı.

KİPAŞ HOLDİNG HAKKINDA

Tekstil alanında entegre üretim tesisleriyle dünyanın önde gelen firmalarına iplik, kumaş ve konfeksiyon ürünleri tedarik eden Kipaş, yılda 140 bin ton iplik, 50 milyon metre kumaş ve 5 milyon adet hazır giyim üretim kapasitesine sahip.

Çimento sektöründe, yılda 4 milyon ton çimento, 500 bin m3 gaz beton, günde 10 bin m3 hazır beton üretimiyle Kahramanmaraş Çimento, Türkiye’nin en büyük kapasiteye sahip ilk 10 fabrikasından birisidir.

Kipaş, fabrika atık ısısını değerlendirdiği sera ve açık tarım arazisi yatırımlarıyla tarım sektöründe bölgesinin öncüsü konumundadır.

Kipaş sosyal sorumluluk bilinciyle birçok projeye imza atmıştır. 3.000 öğrenci kapasiteli modern bir eğitim kompleksini şehre kazandırarak kısa sürede Türkiye’ nin en başarılı okullarından birisi haline getirmeyi başarmıştır. Eğitime verdiği önem ile 11 okul inşa ederek Milli Eğitim Bakanlığına bağışlamıştır. Kalp hastanesi, diyaliz merkezi gibi üniteleri üniversiteye bağışlamıştır.

150 MW Kurulu güce sahip elektrik üretim portföyünde Jeotermal, Hidroelektrik ve Doğalgaz çevrim tesisleri bulunduran Kipaş, enerji yatırımlarını daha da artırmayı hedeflemektedir.

%100 atık kağıt kullanarak yılda 425 bin ton Fluiting, Testliner ve Optikraft kağıt üretimi yapan Kipaş Kağıt fabrikası, atık kağıt toplama tesisleri, ambalaj ürünleri ile kağıt sektöründe hızlı büyüyen bir isim olarak adından bahsettirmektedir.

(Haber: Ahmet Güneçıkan-Tuğçe Kayar)

Editör: Mahmut Beyaz