Yürekleri burkan hayat hikâyesiyle küçücük yaşında ağır hastalıklarla mücadele eden ve bir de bunlar yetmezmiş gibi babası tarafından da terk edilen küçük Saliha’nın tek hayali hastalığına neden olan o evden kurtulmak. Dulkadiroğlu İlçesi Dulkadiroğlu Mahallesi’nde annesi ve 3 kardeşi ile birlikte tek göz odalı rutubetli evde yaşama tutunmaya çalışan minik Saliha, yetkililerin yardım elini uzatmasını bekliyor. Yaşadığı evdeki rutubetten ve sağlıklı beslenememesinden dolayı henüz küçücük yaşında mide kanseri teşhisi konulan ve bunun yanında yaşadığı stresten dolayı kalp krizi geçiren 8 yaşındaki Saliha Ağca’nın durumu her geçen gün biraz daha kötüye gidiyor.

Manşet Gazetesi haber ekibi olarak minik Saliha’nın annesi ve 3 kardeşiyle birlikte yaşadığı evi ziyaret ettik. Yaptığımız ziyarette Saliha’nın annesi 38 yaşındaki Selver Ağca, yaşadığı zorlukları, 4 çocuğuyla verdiği yaşam mücadelesini bize anlattı. 6 yıllık evliyken eşinin bir başka kadınla şehir dışına gittiğini ve kendisini 4 çocuğuyla yapayalnız bıraktığını söyleyen Ağca, hayat şartlarının kendilerini çok zorladığını belirterek, yetkililerden yardım istedi. 4 odalı evde eltisiyle birlikte yaşadığını ve 2 odasının kendine, 2 odasının ise eltisine ait olduğunu dile getiren Ağca, banyo ve lavaboyu birlikte kullandıklarını belirterek, 4 çocuğuyla eve sığmadıklarını vurguladı. Saliha’nın tedavisi için ara ara Ankara’ya gittiklerini anlatan Ağca, çocuğunun ilaç parasını dahi karşılamayacak duruma geldiğini söyledi.

DOĞDU DOĞALI HASTA”
8 yaşındaki kızı Saliha’nın doğumdan bu güne kadar hastalıklarla mücadele ettiğini ifade eden Ağca, tek gelirinin sosyal hizmetlerden aldığı 550 TL olduğunu kaydetti. Ağca, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Biz daha önce köyde yaşıyorduk, 6 yıl boyunca orada yaşadık. O zaman 2 çocuğum vardı. Eşim motor tamircisiydi ve bu nedenle köye gitmek zorunda kaldık.Oraya gittikten sonra eşim bir başka kadınla sevgili oldu. Ben eşimin beni aldattığını öğrendiğim zaman hamile olduğumu da öğrendim. Bu arada da sıkıntıdan 2 kere kalp krizi geçirdim. Kalp krizi geçirdikten sonra bana verilen ilaçlar nedeniyle de karnımda ki Saliha o ilaçlardan etkilendi. Saliha o ilaçların etkisine maruz kaldığı için doğdu doğalı hasta durumda. Daha sonra Saliha ve ikizi Talha doğunca ben tekrar şehir merkezine geldim. Saliha o dönemde hastaydı ve Çocuk Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Hastaneden çıkmamıza bir hafta kala ben eşime telefon açtım ve Saliha’nın bezinin bittiğini söyledim. Eşim hastaneye geldi, bize bezi verdi ve sonra ben eşimi bir daha göremedim. Eşim sevgilisiyle beraber şehir dışına yerleşmiş.”

SALİHA’NIN TEMİZ BİR ORTAMDA YAŞAMASI LAZIM”
8 yaşındaki kızının hastalığının düzelebilmesi için temiz ve hijyenik bir ortamda yaşaması gerektiğini ancak bunun mümkün olmadığını ifade eden Ağca, sözlerinin devamında şunları dedi: “Eşim gittikten sonra bizde kayınbabamların evine yerleştik. Yardım için belediyeye başvurduk. Belediyenin, eşimizin, dostumuzun yardımlarıyla geçinmeye çalışıyoruz. Saliha çok hasta. Kızım ve biz yetkililerin uzatacak bir yardım elini bekliyoruz. Saliha mide kanseri ve bu nedenle biz ara ara tedavi için Ankara’ya gidiyoruz. Kızımın mide kanseri olmasının sebebi doğru ve sağlıklı beslenememesinden kaynaklanıyor. Kızımı doğru düzgün besleyemiyorum. Saliha her geçen gün gözümün önünde eriyip, akıyor. Eşimin kızımın hasta olduğundan haberi var ama hiçbir ilgisi ve yardımı yok. Biz eltimle beraber yaşıyoruz. Bir evin içerisinde 2 oda eltime, 2 odada bana ait durumda. 4 çocuğumla eve sığmıyoruz. Çok fazla rutubet var. Evin içerisinde banyo ve lavaboyu da birlikte kullanıyoruz. Eşimle 7 yıldır ayrıyız. Burası kayınbabamların evi ben eşimden boşanamıyorum. Çünkü eğer boşanırsam biliyorum ki oturduğum bu 2 göz odadan da olurum. Gelirim sadece sosyal hizmetlerde aldığım 550 TL. Hayat şartları çok zor. Kızım daha bu yaşta stresten kalp krizi geçirdi. Yetkililer sesleniyorum; bir ev istiyoruz. Saliha’nın temiz bir ortamda yaşaması lazım ama oturduğumuz yer çok fazla rutubetli olduğu için kızım burada neredeyse nefes alamıyor.Ankara’ya giderken biletlerimizi belediye alıyor. Dönüş biletlerini de yine ben alıyorum.”

OKUL OLARAK SEFERBER OLDUK”
Dulkadiroğlu İlkokulu Müdürü Selim Kumak ise Saliha’nın oldukça başarılı ve öğretmenleri tarafından sevilen bir öğrenci olduğuna dikkat çekerek, tüm okulun minik kıza yardım için seferber olduğunun altını çizdi. Kumak, “Saliha okulumuzda çok başarılı olan ve öğretmenleri tarafından da çok sevilen bir öğrencimizdir. Öğretmeni de kendisi için hastalığını bildiği için güzellikler yapmaya çalışıyor. Saliha için tüm okul bir bütün olmuş durumdayız. Farklı sınıflardaki öğrencilerin velileri Saliha’nın durumunu bildiği için hepsi elinden geldiği kadar yardım ediyor. Biz okulda kendi aramızda arkadaşlarla durumu paylaştık. Saliha’nın belli aralıklarla Ankara’ya gitmesi gerekiyor. Saliha’nın Ankara’ya gidebilmesi içinde biz kendi aramızda para topluyoruz. Bizim amacımız Saliha’nın sesini duyurmak ve ona yardımcı olmak” diye konuştu.

HABER: EMRE AKKIŞ

Editör: Mahmut Beyaz