Tüm dünya kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz hastalığı ile uğraşmakta. Bilindiği gibi ülkemizde de her yıl binlerce hasta ne yazıkki diyaliz tedavisine başlamakta ve buna neden olan hastalıklara engel olunamamakta. Bu noktada gazetemize açıklamada bulunan Sağlık Dünyası Derneği Başkanı Hanifi Çöplü, Türkiye’de 70 bin insan diyaliz tedavisi aldığını bu sayının ise bine yakını Kahramanmaraş’ta olduğunu ifade etti. Kahramanmaraş’ta son iki aydır diyaliz tanısı konan hasta sayısında büyük düşüş olduğunu belirten Çöplü, “Pandemi nedeniyle organ nakil merkezlerinin de çalışma şekli neredeyse yok denilecek seviyedeyken şehrimizde hasta sayısı artışı hızının azalması biraz olsun sevindirici oldu” dedi.

“AĞRI KESİCİ VE ANTİBİYOTİKLER NEDENİYLE BÖBREKLERİNİ KAYIP EDİYOR”

Hanifi Çöplü, yaptı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Birçok hasta Hipertansiyon ve diyabet başta olmak üzere rastgele kullanılan ağrı kesici ve antibiyotikler nedeniyle böbreklerini kayıp ediyor. Her ne kadar Sağlık Bakanlığının uygulamaya koyduğu akılcı ilaç kullanımı ve tuza dikkat reklam çalışmaları yapsa da insanlar uygun olmayan ilaçlar nedeniyle sağlık sorunları yaşamakta ve bu nedenle maalesef diyaliz tedavisine başlanmaktadır. Ancak hipertansiyon ve diyabetik hastalıkların kontrollü tedavisi ile prediyaliz dönemi uzatılmakta ve hastalarımızın hemodiyaliz tedavisine girme süreci uzatılmaktadır.

“HASTA SAYISINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ SAĞLANDI”

Ülkemizde 70 bin insan diyaliz tedavisi almakta bu sayının bin civarı ise Kahramanmaraş ilimizde mevcuttur. Her yıl ülkemizde binlerce insan böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi almak zorunda kalmaktadır. Ama şehrimizde son iki aydır diyaliz tanısı konan hasta sayısında büyük düşüş sağlandı. Pandemi nedeniyle organ nakil merkezlerinin de çalışma şekli neredeyse yok denilecek seviyedeyken şehrimizde hasta sayısı artışı hızının azalması biraz olsun sevindirici oldu.

“ALLAH DEVLETİMİZE ZEVAL VERMESİN”

Geçmiş yıllarda diyalize alınan hastalardan belli bir zaman sonra hastaya senin böbreğin geri çalıştı denilerek gönderilmesi ile aklımıza şu sorular geliyor. İlk diyalize alınan hasta akut böbrek yetmezliğine girmiş olabilir mi? Kimsesiz ve yaşlı olan hastalardan hastalık üzerine araştırma ve bilgisi olmayan kişiler mi hep diyalize alınıyordu? Veya birilerinin rantı mıydı? Ya da Diyabet ve Hipertansiyona bağlı hasta sayılarında mı düşüş oldu? Yoksa devlet babalığını yaptı vatandaşına sahip çıktı da o yüzden mi düşüş yaşandı? Hemodiyalize bağlanıpta hastalığını araştıran hastalara “artık diyalize girmeyeceksin böbreğin çalıştı” dönemi mi kapandı? Kim bilir belki de başka nedenlerden dolayı da olsa Devlet esastır. Allah devletimize zeval vermesin hastaları kimsesizleri sahipsiz bırakmasın. Hakkı savunan hakikatin peşinden koşan sağlık çalışanlarının ve devletimizin içinde hakkımızı arayanlarında allah yolunu açık etsin.”

Haber: Abdulsamet İspir

Editör: Mahmut Beyaz