Damaklara destan yazacak kadar büyük mutfak zenginliğiyle, tanıtımda eksikliği olmasına rağmen gastronomi alanında dikkat çeken Kahramanmaraş, tarhanasından kırmızı biberine, yaylalarından gelen mevsimlik taze meyve, sebze ve yayla balı ile keçi sütünden üretilen bembeyaz tereyağına kadar birçok zenginliği bünyesinde barındırıyor. Yemeklerinin yanı sıra tatlı çeşidi olan dondurmadan, çeşitli üzüm ürünlerinden üretilen samsa, sucuk, bastığa kadar birçok farklı lezzete ev sahipliği yapan Kahramanmaraş, yemeklerde kullanılan farklı baharat çeşitlerini komşu illere kaptırsa da, kendine özgü pişim teknikleriyle diğerlerinden ayrılıyor. Kahramanmaraş’ın yemek kültüründeki zenginliği çeşitli ulusların varlığıyla daha da güçlenirken, özellikle Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde yoğun olarak yaşayan Çerkezler, bu alandaki maharetiyle öne çıkıyor. Çerkez düğününe ya da toplantısına denk gelen her Türk, kendini lezzetiyle büyüleyen yemeklere kayıtsız kalamıyor. Hem Türk hem de Rus etkisinin görüldüğü Çerkez mutfağında hamur işi ve et oldukça önemli konumda bulunuyor. Çerkez ve Türk yemeklerini ise eşi Bülent Atalar’ın destekleriyle Süreyya Atalar Kahramanmaraş halkının hizmetine sunuyor. Süreyya’nın Mutfağı isimli iş yerinde Çerkez ve Türk mutfağının yemekle-mutluluk arasındaki somut hal kazanmış lezzetlerini tattıran Süreyya Atalar, Çerkez ve Türk yemekleri ile vatandaşların ilgisini anlattı.
 

“EV EKONOMİSİNE DESTEK VERMEK İSTEDİM”

İş yerini açmadan önce de evinde mantı ve içli köfte gibi yemekleri siparişle dışarıya yaptığını anlatan Süreyya Atalar, çocuklarının büyümesiyle hem ev ekonomisine destek vermek hem de Çerkez mutfağını tanıtmak için iş yeri açtıklarını belirterek, “Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde doğdum, burayı açmadan önce ev hanımıydım. Bizim yöremizde Çerkez yemeklerinin büyük önemi var. Ev hanımı olduğum dönemde evdeyken de Çerkez mantısını, bizim normal Kayseri mantısını, içli köfteyi sipariş üzerine dışarıya da yapıyordum. Sonrasında bir yıl boyunca Kafkas Kültür ve Sanat Derneği’ni çalıştırdım. Daha sonra girişimcilik sertifikası aldım yaklaşık iki yıl önce. Dedim evde oturacağıma, çocuklar da büyümüşken bir işe yarayayım, hem boş vakitlerim değerlensin hem de ev ekonomisine desteğim olsun dedim. Birilerine bir şeyler yapmak benim hoşuma gidiyor. Ailemle yaptığımız konuşmaların ardından da burayı açmaya karar verdik” dedi.
 

“ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇTİK”

Açma kararı verdikten sonra KOSGEB’den destek aldığını dile getiren Atalar, ilk başka büyük zorluklar çektiğini belirterek, “İş yerimizi aslında çarşı merkezinde, ayak altında, yoğunluğun olduğu bir yerde açmak istiyordum ama evimizin yakınında olduğu için de burası hoşuma gidiyordu. Birazda elit bir kesim burası. O yüzden burada açmaya karar verdik ve dükkânı tuttum. Sonrasında KOSGEB’den bir destek aldım. İlk başta aşırı derecede zorlukları vardı, özellikle bir bayan olarak çok zorlandım. O zamanlarda eşim de yanımda değildi, her yere ben koşturuyordum. Çarşısı, belediyesi, KOSGEB’i, sigortası, alınacak malzemeleri ve alışveriş gibi her şeye yetişmeye çalıştım. Baya zor bir süreçten geçtik” ifadelerini kullandı.
 

“EŞİM ÇOK BÜYÜK DESTEK VERDİ”

Kurulma sürecinde eşinin kendisine destek verdiğini dile getiren Atalar, “Bunu da belirtmek istiyorum. Ben dükkân açma çalışmalarına 10 sene önceden başlamıştım, dükkân açacağım dedikçe bana fikir veriyordu. Uzun süre Katar’da, Rusya’da çalıştı. Kendisi burada olmadığı dönemde çocukların başında dur, biraz daha sabret dedi. Çocuklar büyüdükten sonra, ben de sertifikamı aldıktan sonra destekçinim, hadi hayal kurduğun dükkânı açalım dedi. Maddi ve manevi yönden baya bir desteğini gördüm” açıklamalarında bulundu.

“YEMEKLERİMİZ BÜYÜK EMEK İSTİYOR, BEKLİYORUZ”

Atalar sözlerinin devamında Kahramanmaraş halkını Çerkes yemeklerini tatmaya beklediğini belirterek, “Vatandaşlarımızın gelmelerini, Çerkes yemeklerini tatmalarını isterim. Farklı bir tat, farklı bir lezzet var burada. Çerkes mantısı, Kayseri mantısı, içli köfte gibi yemeklerimiz tamamen el emeği, mutfakta direkt olarak yapılıyor. Emek isteyen yemekler, zor da bir işlemden geçiyor. Etin kavrulması, soğanın kavrulması gibi her şeyiyle zahmetli” dedi.
“HOŞUMA GİTMEDİ DEDİ TEKRAR GELDİ”

Yaşadığı ilginç bir anıyı da anlatan Atalar, “Bir müşterim geldi merak etti için yedi çok bir hoşuma gitmedi dedi, 3 hafta geçtikten sonra tekrar aradı ben Cırgındış istiyorum dedi. İlk önce ağzında nasıl bir tat bıraktı bilmiyorum ama tekrar aradı ve ben o yemekten tekrar istiyorum dedi. Şu anda sırf Cırgındış için sık gelip yiyor.”

“GELENLERİN YÜZDE 70’E YAKINI KAHRAMANMARAŞLI HEMŞEHRİLERİMİZ”

Eşi Bülent Atalar ise şunları söyledi: “Şu anda buraya gelenlerin yüzde 70’e yakını Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz. Çerkez yemeğini bir kere tatmış, tadı damağında kalmış, ailesi yapmasını bilmiyor bu defa talep daha fazla oluyor. Kahramanmaraş’ta Çerkez mantısının kıymalısı ve patateslisi oluyor onarı daha tercih ediyorlar. Fiyatları uygun bulduklarını söylüyorlar, siz böyle giderseniz para kazanamazsınız dediklerini görüyoruz ve duyduk. Normalde biz bu Çerkez yemeklerini arayarak evlerine isteyenler oluyor burada yiyenler oluyor. Öğlen her gün bir çeşit yemeğimiz var 12 liraya veriyoruz. İleriki süreçte başka şube açmayı düşünüyoruz. Yer olarak burası doğru tercim miydi değil miydi tartışılır yine de memnunuz ama şehir içinde bir yer ileriye dönük açmayı düşünüyoruz. Çünkü talepler gayet iyi müşterilerimizde bizden memnun. Düğün, cenaze ve sünnet gibi organizasyonlarda toplu yemek yapıyoruz.”

Haber: Burhan Karagöz

Editör: Mahmut Beyaz