Çiftçilik yapan 72 yaşındaki Mehmet Özbek, Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi’ne bağlı Kümperli Mahallesi’nde ikamet ediyor. Geçmişten bu yana sürekli bir işi olmayan, günlük ya da haftalık işlerle çalışarak genellikle çiftçilik yapan Özbek, ailesiyle birlikte zor günler geçiriyor. Yaklaşık beş ay önce tarlada çalıştığı esnada rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan Özbek, mide kanseri olduğunu öğrendi. Bu süreçten sonra daha da zor günler yaşayan Özbek, bankaya borçlanarak aldığı büyükbaş hayvanlarının borcunu ödeyememesi üzerine tekrar satmak zorunda kaldı. Üstüne tedavi masrafları ve geçim sıkıntısı eklenen Özbek, içler acısı evinde yardım bekliyor. Duvarlarının kötü halinin yanı sıra  halı, kanepe ve yatak gibi eşyaların olmamasıyla beton üzerinde 11 kişilik eşi, çocukları ve geliniyle çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Mehmet Özbek, hem evine bakım yapılması hem de sağlık sorunlarına çare bulunması noktasında yetkililerden ve iş insanlarından destek bekliyor. Yaşadığı sıkıntıları gazetemize anlatan Mehmet Özbek, “Evimizin durumu çok kötü. Eşim, iki oğlum, oğlumun eşi ve iki torunumla birlikte aynı evde kalıyoruz. Ben hastalığımdan dolayı çalışamıyorum, çocuklarım da maalesef çalışamıyor. Devletten hiçbir gelirimiz yok, hiçbir şekilde yardım almıyoruz” dedi. 

“HASTA OLDUKTAN SONRA ÇALIŞAMAZ HALE GELDİM”
Tarlada çalıştığı esnada rahatsızlandığını ve mide kanseri olduğunu öğrendikten sonra hayatının karardığını anlatan Mehmet Özbek, “Toplamda 7 çocuğum var, birçoğu evlenip gitti. Yaklaşık beş ay oluyor, çalıştığım esnada rahatsızlandım ve hastalandım. Hastaneye kaldırmışlar beni mide kanseri olduğumu öğrendim, sonrasında da zaten yatağa bağlı kaldım, çalışamaz hale geldim. Hastalanmadan önce çiftçilik yapıyordum, büyükbaş hayvanlarım vardı. Onları güderdim, sonrasında durumlarımın olmaması sebebiyle hayvanlarımı sattım, bankaya çok fazla borcum. Banka borçları için küçükbaş hayvanları satınca elimde hiç bir şey kalmadı. Küçükbaş hayvanları şuanda satmama rağmen üstümde görünüyor, hastalandığım için diğer sattığım adama veremiyorum. Hem banka borçlarını ödeyemiyordum, hem de tedavi sürecinde git gel yapmak çok masraflı. Şuan da da Gaziantep’e gidip geliyorum” ifadelerini kullandı. 

“YARDIMLARLA YAŞAMA TUTUNUYORUZ”
Evinin durumunun çok kötü olduğunu ve kış ayları öncesi bakım yapılması noktasında hayırseverlerin yardımına ihtiyaç duyduklarını gözleri yaşlı bir şekilde anlatan Özbek, “Evimizin durumu çok kötü. Eşim, iki oğlum, oğlumun eşi ve iki torunumla birlikte aynı evde kalıyoruz. Çocuklarımın biri tarım işinde çalışıyor ama kazandığı para çok az. Komşular yardım ediyor, buradaki akrabalarım yardım ediyor. Onların yardımlarıyla bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Çocuklarım ben hasta olduğum için benle ilgileniyor. Ben hastalığımdan dolayı çalışamıyorum, çocuklarım da maalesef çalışamıyor. Devletten hiçbir gelirimiz yok, hiçbir şekilde yardım almıyoruz” şeklinde konuştu. 

“TEDAVİ MASRAFLARINI KARŞILAYAMIYORUM”
Kanser hastası olduktan sonra hayatlarının zindana döndüğünü anlatan Özbek, “Kanser hastası olduğumu öğrendikten sonra hayat benim için daha da zorlaştı. Durumumuz zaten kötüydü ama üstüne bir de tedavi masraflarım eklendi. Borçlarımı ödeyemez hale geldim. Çocuklarımın da düzgün bir işi olmaması sebebiyle evimize belli bir para girmiyor ve yaşamak için yetecek şeyleri almakta güçlük çekiyoruz. Beni Gaziantep’e sevk ettiler, bir süre orada tedavi oldum. Benim durumum zaten berbat. Her gün Gaziantep’e gidip iğne vurulmak zorundayım ve bir taksi tutacak olsam 250 TL. O kadar param olsa kendimden geçer, ailemin yiyeceğini alır geçimimi sağlardım. Ama sağolsun komşularımız ve akrabalarımız sıra sıra götürüyorlar. Genellikle oğlumla gidiyorum ama o da benle gidince çalışamıyor” ifadelerini kullandı.

“KIŞ AYI ÖNCESİ EVİMİZE BAKIM YAPILMASINI İSTİYORUZ”
Sadece evinin durumuyla bile her türlü desteği hak ettiği görülen Mehmet Özbek, kış ayları öncesinde pencere ve kapılarının yapılması için yardım istedi. Özbek, “Ben kendimden geçtim bana yardım yapılır ya da yapılmaz ama önümüzde kış ayı var. Evimizin kapı ve pencereleri yok. Duvarlar tamamen sıvasız. Yağışlar başlarsa soğuktan çocuklar olumsuz etkilenecek. Zaten hastalıktan başımız kalkmıyor. Ben öncelikle evimize bakım yapılması noktasında destek istiyorum. Çocuklarım benim her şeyim, onların zor günler yaşaması belki de benim yüzümden ama yapılacak en ufak bir yardım bize büyük bir umut olabilir. En azından pencere ve kapıları yapılırsa bu kışı daha kolay geçirebiliriz” dedi.

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz