Kültür Turizmi, Kış Turizmi, Termal Turizm, Yayla Turizmi, İnanç Turizmi, Av Turizmi

Doğa Yürüyüşü bakımından Türkiye’nin ender şehirlerinden olan Kahramanmaraş, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olacak. Erkoç’un bacasız sanayi turizmi hareketlendirmek için 2014 yılında verdiği söz yerini buldu. Çarşı hinterlandının bıçakçılar çarşısının, Trabzon bulvarı, Kıbrıs meydanı ve tarihi çarşıların restore edilmesi ile 5 KM çizilen rotaya toplam 30 bin ziyaretçi gelecek. Mayıs ayında TURSAB heyeti ile toplantı yapan Erkoç, 250 otobüsün şehre girmesini sağlarken yeni çalışmalar yapılacağının müjdesini verdi.

YENİ ROTA

Kıbrıs Meydanı, Ulu Cami Önü ve Saralaytı mahallesine yapılan tur otobüslerinin park yeri ile gelen turist 5 KM kesintisiz bir ziyaret şeması çizildi. Buna göre, Sarayaltından Demirciler çarşısına girecek olan bir yerli Turist sırası ile Dulkadiroğlu Mutfak Müzesi, tarihi konaklar, mutfak müzesi, demirciler çarşısı, kapalı çarşı, hışır han, katip han, ulu cami, Kıbrıs meydanı, Trabzon bulvarı hattını izleyerek Kahramanmaraş’ı tanıyacak. Erkoç tarafından yapılan turizm hamlesi ile bu bölgelerin hepsi elden geçirilirken gelen turistlerin ise beğenisine sunuldu.

DONDURMA FESTİVALİ ÇİN HİNDİSTAN’DAN DUYULDU

Yıllardan bu yana konuşulan ama bir türlü yapılamayan ve ilkini geçen yıl Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un başlattığı Dondurma festivalinin ikinci yılında Çin ve Hindistan’dan bile duyuldu. Şehrin reklam PR’ına yapan Erkoç, turizmi hamlesini adın adım ilerleterek Kahramanmaraş’ı hak ettiği konuma yükseltecek.

KÜLTÜR DAİRE’YE YENİ VİZYON

Erkoç’un göreve gelmesi ile kurulan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, şu anda 5 uluslararası sempozyum akademik ve bilimsel kitaplar çıkararak Türkiye’ye önemli eserler kazandırdı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un vizyonunu bire bir uygulayan daire, turizmin gelişmesi adına çalışıyor.

YILLARCA EKSİK KALMIŞTI

Yıllarca atıl kalan ve tanıtım eksikliğinden ötürü ilçelerinden bile gelenin olmadığı Kahramanmaraş’a, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un TURSAB heyeti ile görüşmesinden sonra turist yağmaya başladı. Esnaf satışlarının arttığını bu hamlenin artarak devam ittirilmesini istedi.

Bacasız sanayi Turizmi canlandırmak için 2014 yılında kolları sıvayan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, şehre otobüs otobüs turist getirmeyi başardı. Esnaf durumdan memnun olduğunu, çarşı restorasyonu yanı sıra TURSAB heyetinin şehre girmesi ile işlerinde açılma olduğunu belirtti.

İZMİR HAYRAN KALDI SIRA TÜM TÜRKİYE’DE

Büyükşehir Belediye Başkanı Erkoç’un TURSAB heyetini Kahramanmaraş’ta ağırlamasının ardından şehre binlerce turist gelmeye başlamıştı. İzmirli turistler şehre hayran kalırken sıra Türkiye’nin tüm şehirlerinde.

HER TÜRLÜ ALAN MEVCUT

İnanç, doğa, kış, yayla Turizmlerinde lider olmak için çalışan, 300 rakımdan 3500 rakıma çıkan iklimi, mavisi ile Akdeniz yeşili ile Karadeniz’i andıran Kahramanmaraş’ta kültür destinasyonu için kolları sıvadı. Büyükşehir Belediyesinin kente kazandırdığı müze, yedikuyular kayak merkezi ve dondurma festivali ile önemli bir kültür elçisi olurken, il dışında gastronomiyi tanıtmak adına da önemli işlere imza atıyor. Tur şirketlerinin şehre yerli ve yabancı turist getirmesi ve Büyükşehir Belediyesinin yaptığı tüm yenilikler ile bu sene şehre on binlerin girmesi bekleniyor. 3-5-7 günlük ziyaretlerde özellikle Kahramanmaraş’ın İnanç, doğa, kış, yayla yerleri gelen ziyaretçilere tanıtılacak. Öte yandan şehre gelen turistler çarşıları gezerek esnafa da can suyu oluyor.

ERKOÇ’UN TALİMATI İLE KURULDU

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un talimatı ile iyi bir şekilde hazırlanıp kurulan http://kahramanmarassehirrehberi.com/tr adresinde yerli ve yabanı turistler için interaktif bilgiler bulunuyor. Ziyaretçi olarak gireni etkileyici yapısı ile bırakmayan sitede aranılan fotoğraf, video, bilgi, yazı, tarih ve bir çok bilgi bulunuyor.

DONDURMA

Gazetemiz muhabirinin http://kahramanmarassehirrehberi.com/tr’den derlediği dire bilgiler ise şöyle

Kahramanmaraş dondurması, Ahir Dağı ve Maraş Dondurma ustalarının bir mucizesidir. Ahir Dağının yüksek yamaçlarında Maraş Coğrafyasına özgü kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin eşsiz kıvam ve aromaya sahip sütleri ve Ahir Dağının topraklarından baharla beraber yeşeren yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen Sahlep’in Dondurma ustalarının mahir ellerinde benzersiz bir lezzete ulaşarak Türkiye’de tek, Dünyada marka olmuştur. Osmanlılar Döneminde saraylarda “karsambaç” adı verilen bir yiyecek türünün farklı bir uzantısı olarak bulunmuştur. Yörede Maraşlı Osman Ağa diye bilinen kişi Osmanlı Saraylarına ve asil konaklarına yabani orkide (Salep) satardı.

DİKKAT İLE BİRLİKTE GELEN BİR LEZZET

Bir gün satış bittikten sonra artan salebi şeker ve süt karışımı olarak kara gömmüş. Ertesi gün baktığında, salebin kıvamındaki değişiklik dikkatini çekmiş. Süt, Şeker ve sahlep karışımının yoğunluk kazandığını ve sakız gibi uzadığını görmüş. Önce kendisi tatmış ve farklı bir lezzet olduğunun farkına varmış ve kendi çevresinde bir çok kişinin bu yeni bulunan gıda maddesini tadıp beğenmesi ile salepli Karsambaç olarak bilinen bu gıda maddesi üç kuşak sonra Maraş Dondurması olarak tanınmaya başlar. Kahramanmaraş Dondurmasının en büyük özelliği üretiminde kullanılan sütün keçi sütü olmasıdır. 90 derece sıcaklıkta kaynatılan sütler, mikroorganizmalardan arındırılıyor. Daha sonra bu süte önce sahlep, ardında şeker katılır. İyice karıştırılan bu karışım, 6-8 saat dinlendirdikten ve eksi 6 derecede soğutulduktan sonra tüketime sunulur. İçerisinde A B C D ve E grubu vitaminleri ile kalsiyum fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum demir ve çinko gibi mineraller de bulunan Kahramanmaraş dövme dondurmasının 100 gr. sade dondurmada 135 mg kalsiyum, 115 mg fosfor, 100 mg. sodyum, 160 mg. potasyum, 0,1 mg. demir, 130 mg. A vitamini, 0,21 mg.E vitamini 0,25 mg. B vitamini ve 0,13 mg. diğer vitaminlerin olduğu tespit edilmiştir. Bugün Kahramanmaraş dövme dondurması 50 farklı çeşit ve tat da üretilip yurt içi ve yurt dışına dağıtımı yapılmaktadır.

EDEBİYATIN BAŞKENTİ

Kahramanmaraş’ta yüzyıllardır sürüp gelen bir şiir geleneğinden söz edilebilir. Hayatına dair çok bir bilgiye sahip olmadığımız, sadece tasavvufi şiiriyle isminden söz ettirmeyi başaran, 16. yüzyıl divan şairi Halîlî-i Mar’aşî; 17. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen büyük halk ozanı Karacaoğlan; 18. yüzyılda hem ilmiyle hem de şiirdeki kudretiyle dikkat çekmiş, yüksek makamlarda bulunmuş Sünbülzade Vehbî; taşrada yetişmesine rağmen sesini İstanbul’a kadar ulaştırmış, 19. yüzyıl divan şairlerinden Hâfız-ı Mar’aşî ve mutasavvıf şair Hâmî Abdu’l-Gaffar Baba; bu geleneğin ilk akla gelen isimleridir. Kahramanmaraşlı şair ve yazarların sadece isimlerini saymak bile sayfaları doldurmaya yetecektir.

Kahramanmaraş; öncülüğünü Necip Fazıl Kısakürek’in yaptığı Yedi Güzel Adam’ın da şehridir. Yedi Güzel Adam’la birlikte Abdurrahim Karakoç, Bahaettin Karakoç, Aşık Mahsunî, Derdiçok, Ahmet Çıtak, Aşık Yener hem halk edebiyatına hem de modern Türk edebiyatına yaptıkları katkılarla isminden sevgi ve saygıyla söz ettiren şairlerdir.

KAHRAMANMARAŞ’IN TARİHİ

Kahramanmaraş ve çevresi tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde 14 - 16 bin yıllık bir geçmişe kadar uzandığı bilgisi bulunmaktadır. Bu döneme ait Tekir Vadisi, Döngel Köyündeki mağaralarda edinilen bilgilerin yanı sıra; Elbistan, Pazarcık, Türkoğlu ilçesi çevrelerinde antik çağlara ait çok sayıda yerleşim izlerine rastlanmıştır. Bu belgeler neticesinde bölgede ilk yerleşmelerin Paleolitik Çağda başladığı ortaya çıkmaktadır.

Antik çağlardan günümüze değin bu bölgede ilk medeniyetin Hititlere(M.Ö.2000-1200) ait olduğu bilinir. Bu dönem ile Hitit kültürel ve siyasal varlığı Maraş için önemlidir. Torosların güneyi, Maraş Ovası boyunca bu belgeler sabittir.

MARAŞ BÖLGESİ

M.Ö. 1000’li yılların sonlarına doğru yıkılan Hitit İmparatorluğu, Geç Hitit Krallıkları şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu krallıklardan Maraş bölgesindeki siyasi teşekkül ‘Gurgum’ ’dur. Asur Krallığı’na ait yıllıklardan ulaşılan bu bilgilerde Gurgum Krallığının merkezi olarak ‘Markas’ veya ‘Markasi’ ismi yer almaktadır. Bu dönemin varlığına ait olan en önemli eser kalede bulunmuş olan Maraş Aslanıdır. Uzun bir varlık dönemi yaşamayan bu medeniyet, M.Ö.762-612 dönemlerinde Asur egemenliğine geçmiştir. Maraş bu dönemde ticaret yollarının geçiş bölgesinde yer alması nedeni ile Asurlar için ayrı bir öneme sahip bir yer olmuştur.

TİCARET MERKEZİ

Daha sonra tüm Asur ülkesini ele geçiren Med’ler bu büyük ticaret devletini ortadan kaldırmış. Maraş bölgesini de hâkimiyeti altına almışlardır(M.Ö.560). Medler'den sonra ise bölgede tüm Anadolu’ya sahip olmak isteyen İran merkezli Pers İmparatorluğunun Maraş bölgesine egemenliği görülür(M.Ö.330). Yaklaşık 300 yıl İran merkezli olarak Persler tarafından yönetilen Maraş daha sonra Büyük İskender’in doğuya doğru fethinde Makedonya İmparatorluğu hâkimiyetine geçer ve bu medeniyetin önemli merkezlerinden olur.

GAİUS DENİRDİ

Bölgede M.S. 64 yılı itibari ile Büyük Roma İmparatorluğu siyasi teşekkül olarak görülmeye başlar. İmparatorun ismi ‘Gaius Lulius Caesar Augustus Germanicus’ olduğundan kentin o dönemki ‘Germenicia’ isminin İmparatora ithafen verildiği belirtilir. Bölge 395 yılına kadar süren Roma egemenliğinde stratejik olarak önemli bir merkez olarak kabul edilmiştir. Roma İmparatorluğu Kavimler Göçü ile ikiye bölünmüş, Maraş ise bu süreçte Doğu Roma(Bizans) egemenliğinde kalmıştır. Roma döneminde ‘Germenicia’ olarak bilinen kent; Kapadokya ve Kuzey Suriye gibi dönemin önemli merkezlerine yakın, dağların güney düzlüklerinde, su kaynakları bol bir coğrafyada kurulmuş; stratejik öneme sahip olmuş, çevre medeniyetlere ulaşımı kolay, ticaret ve ekonominin geçiş bölgesidir. Bölgede Roma ve Bizans dönemlerinden kalan çok sayıda tarihi kalıntıya rastlamak mümkündür. ‘Germenicia Kenti Villalarına ait olduğu belirtilen taban mozaikleri’ Geç Roma-Bizans kültürüne ait bugüne kadar ortaya çıkartılan en önemli somut verilerden bir parça olup; Zeytun, Yenicekale, Çukurhisar, Andırın, Afşin ve Pazarcık gibi yerleşim bölgelerinde bu dönemden kalma çok sayıda tarihi kalıntıya rastlamak mümkündür.

İSMİ ÇOK ESKİ

Yapılan araştırmalarda; Maraş’ın, ismi ile de çok önceki devirlere dayanan bir tarihi olduğu ile karşılaşıyoruz. Ayrıntılı olarak baktığımızda Maraş ismi ile ilgili ilk yazılı kaynak olan M.Ö. 9–8. Yüzyıllara ait Asur metinlerinde rastlanmaktadır. M.Ö. 9.yüzyılda Asur krallarından Tiglatplazer döneminden başlayıp M.Ö. 8. yüzyıl sonlarına kadar hüküm sürmüş olan Sargon zamanlarında her yıl Anadolu’ya yaptıkları askeri seferlerden söz eden yıllıklarda Gurgum Krallığı ve bu krallığın başkenti Markas/Markasi isimleri yer almaktadır. Yani Maraş adının Hititlerden geldiğini somutlaştıran Asur kaynaklarında şehrin adı ‘Markaji’ şeklinde ifade edilmiştir. Kent M.S.1.yüzyılda Roma imparatorluğu tarafından ele geçirilmiş bu tarih itibari ile isminin ‘Germenicia’ olarak değiştirildiği görülmüştür. Geç Roma-Bizans İmparatorluğu döneminde bu adla anılan şehir; daha geç Bizans kaynaklarında ‘Marasion’ adıyla geçmiştir.

HALİD BİN VELİD

Bölgede 6. yüzyıl itibari ile görülmeye başlayan Arap akınları sonucunda Halid Bin Velid komutasında büyük bir İslam donanması 637 yılında Maraş’ta İslam fethini gerçekleştirmiştir. Uzun bir dönem Hristiyan devleti olarak yönetilmiş olan şehir, bu yüzyıldan itibaren Bizans ve Müslümanlar arasındaki hâkimiyet mücadelesi sebebi ile de sık sık el değiştirdiği, istilalara uğradığı görülmüştür. Bir dönem İslam hâkimiyetine girmişse de X. yüzyıla kadar devam edecek olan Bizans ve İslam medeniyeti arasında hâkimiyet mücadelesi devam etmiştir.

1086 FETİH ZAMANI

Maraş ve Elbistan bölgeleri 1086 tarihi ile Emir Buldacı önderliğinde Selçuklu Devleti tarafından fethedilmiştir. Emir Buldacı’nın 1086-1097 tarihleri arasında Maraş ve Elbistan bölgelerini içine alan bir beylik kurmuştur. Fakat Maraş bu tarihten itibaren XII. Yüzyılın sonuna kadar Selçuklu, Bizans, Haçlı ve Danişmentli arasında sık sık el değiştirdiği; sürekli bir istilaya maruz kaldığı bilinir. Uzun bir süre Haçlı hâkimiyetinin yaşandığı şehirde 1114 tarihinde büyük bir deprem yaşanmış; büyük yıkımın olduğu bu afette 40 bin kişinin öldüğü ve şehrin neredeyse alt üst olduğu bilgisi kaynaklarda yer almaktadır. Bu deprem etkili olacak ki döneme ait hiçbir anıt eserin günümüze gelmediği dikkat çeker. 1243 Kösedağ Savaşı ve Babai Ayaklanması ile Anadolu Selçuklu Devletinin varlığı uzun sürmez, 1308 yılında yıkılır. Bu tarih ile önemli siyasi teşekkül İlhanlı ve Memlüklu egemenlikleri görülecektir.

1337 – 1522 yılları arasında Maraş ve Çevresi Dulkadiroğlu hanedanlığını kabul etmiştir. 1337 yılında Zeynettin Karacabey önderliğinde Maraş ve Elbistan merkezli olarak kurulmuş olan beylik, kısa sürede sınırlarını genişleterek Anadolu’nun en güçlü beyliklerinden biri olmuştur. Dulkadiroğlu Beyliğinin hâkim olduğu bu bölgede, egemenlik düşüncesi ve bir takım siyasi nedenlerle Osmanlılar ile Memlükler arasında sürekli anlaşmazlığın olduğu, kaynaklarda yer alır. Uzun süre beyliğin merkezi olarak bilinen Elbistan, 1507 yılında Safeviler tarafından büyük tahribata uğrayınca; Alaüddevle Bey merkezi Maraş’a taşımıştır. Maraş için siyasi hâkimiyet yanında, sosyal, sanatsal ve mimari olarakta şehir tarihinde büyük öneme sahip dönemlerdendir Dulkadiroğlu Beyliği. O dönemden kalan Ulu Cami, Hatuniye Camii, Taş Medrese ve Türbe, Tarihi Ticaret Alanları, Kâtip Han, Taş Köprü gibi birçok anıt eser Dulkadirli adını yaşatan değerlerdir.

OSMANLI EYALETİ

Kent, 1522 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmış ve 1531 yılında Osmanlı Devletine bağlı bir Eyalet haline getirilmiş. Bu dönemde de Osmanlı devletinin önemli merkezlerinden olan Maraş; daha geç dönemlere doğru merkezden uzak oluşu yönetimdeki aksaklıklar nedeniyle bazı isyanlar görülmeye başlamıştır.

EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİNDE

17.yüzyıl ortalarında Kahramanmaraş’a gelmiş olan Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, kent için; ‘Şehir i Azim’dir’ der. Yine Maraş için, bir dağ eteğinde Kuzeyden güneye 7000 adım(3,5 km) dan oluştuğunu ve çok sayıda tarihi dokudan bahsettiği; Kale’den de bahsederken ‘içerisinde 100 kadar hanesi olan bir mahallenin varlığını’ belirtmiştir. Osmanlı dönemi ile ‘Dulkadir Eyaleti’ olarak anılan şehir; 1831 yılında bu ismi ‘Maraş’ olarak değiştirilmiştir. 1840 yılı itibari ile kentin idari yapısı eyaletten ‘Kazaya’ dönüştürülmüş. 1845 yılında Maraş Memleket Meclisi, 1847’de Maraş Kaza Müdürlüğü kurulmuştur. 1853-1856 yılları arası Adana Eyaletine bağlanmış. 1865 tarihi itibari ile de Halep Vilayetine bağlı bir yönetim birimi olmuştur. 1914 yılına kadar süren bu yönetim; daha sonra bağımsız bir sancak haline gelmiştir. Bu sancağa Pazarcık, Elbistan, Zeytun ve Andırın kazaları bağlanmıştır. Kahramanmaraş’ın 1923 yılında il olarak yapılandırılmasından sonra Andırın, Elbistan, Göksun ve Pazarcık ilçeleri bağlanmıştır. 1940’da Elbistan’ın nahiyesi olan Afşin ilçe yapılmış, 1960’da Türkoğlu/Eloğlu, 1987’de Çağlayancerit, 1990’da Nurhak, 1991’de Ekinözü ilçe olarak yönetim birimlerine dâhil olmuştur.

İNGİLİZ İŞGALİ

20. yüzyılın başlarında Anadolu üzerinde dolanan kara bulutlar bu bölgeleri de etkilemiş 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşmasının im­zalanması ile 22 Şubat 1919'da İngiliz işgali altına girmişlerse de bir süre sonra İngilizler Anadolu'nun güney kesiminden çekilmiştir. 30 Ekim 1919'da Fransız birlikleri Maraş'a girmişler ki işte bu noktada işgalci Fransız birliklerine ve onlarla işbirliği yapan Ermenilere karşı halkın silahlı direnişini örgütlemek için 29 Kasım 1919'da Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur.

FRANSA İŞGALİ

Ekim 1919’da Fransızların Kahramanmaraş ve çevresinde egemenlik kurma emelleri doğrultusunda kentte 5 ay kadar sürmüş olan milli direniş hareketleri, Kurtuluş Savaşı mücadelesi görülmüştür. Bu dönemde Sütçü İmamın Uzunoluk Hamamından çıkan kadınlara sarkıntılık yapan Fransız askerlerine karşı attığı ilk kurşun; kalesinden bayrağının dalgalanmadığını gören imam Rıdvan Hoca’nın 28 Kasım 1919 günü Ulu Camide ‘Türk bayrağı dalgalanmadıkça burada namaz kılmanın doğru olmadığı hitabı ile’ kıldırmadığı Cuma Namazının ve namazı bırakıp kaleye koşan kahraman halk, 21 Ocak 1920'de başlayan yerel direniş sonucu Fransızları çekilmek zorunda bırakmış ve 12 Şubat 1920'de İstiklalini kazanarak kendini kurtaran ilk şehir olmuştur.

ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP

Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunda önemli bir yere sahip olan Kahramanmaraş, bu destansı dönemi adeta tarihine, karakterine ışık tutan olaylar ile doludur. Milli ruhun, milli direnişin bir simgesi olan Maraş’ın bu iradesi, bu gücü karşılıksız bırakılmamış 5 Nisan 1925 tarihinde TBMM tarafından ‘Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası’ ile onure edilmiştir. Yine bu başarılarından dolayı 7 Şubat 1973 tarihinde ‘kahramanlık’ ünvanı ile şereflendirilmiş olan şehrimizin ismi bu tarih itibari ‘Kahramanmaraş’ olarak değiştirilmiştir. Maraşlı ‘Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülizar Olmaz’ diyerek çıktıkları bağımsızlık yürüyüşleri ile ülke kurtuluş mücadelesinin bir bölümünü de burada vermiştir.

KAHRAMANMARAŞ’IN ÖNEMLİ ESERLERİ

CAMİLER

Afşin Ulu Camii- Ali Mescidi (Boğazkesen Camii)- Bektutiye (Çınarlı) Camii- Beyazıtlı Camii-Cığcığı (Arasa) Camii-Divanlı (Ahmet Paşa) Camii-Elbistan Ulu Camii-Eshab-ı Kehf-Külliyesi ve Camii-Hacı Veli Bey Camii-Hatuniye Camii-Haznedarlı (Duraklı) Camii-Himmet Baba Camii-Kezban Hatun Camii (Ulu Camii)-Merkez Ulu Camii-Nakıp Camii ve Medresesi-Nuh (Ahmet Efendi) Camii-Pazarcık Ulu Camii-Restebaiye (Küçük Çavuşlu)-Camii-Saraçhane Camii-Çarşı Atik Camii-Çukuroba (Hacı Hüseyin Efendi) Camii-İklime-Hatun Camii-İsa Divanlı Camii-İskender Bey (Acemli) Camii-Şekerli (Yukarı Oba) Camii- Şeyh (Şıh) Camii

TÜRBELER

Bum Dede Mevlevihanesi -Dedebaba Türbesi -Derdimend Dede Türbesi -Gül Baba Türbesi -Himmet Baba Türbesi -Malik Ejder Türbesi -Mercimek Dede Türbesi -Sütçü İmam Türbesi

-Taş Türbe / Taş Medrese -İklime Hatun Türbesi -Şems Hatun Türbesi

KALELER

-Azgıt (Yeniköy) Kalesi -Doluca (Orçan) Kalesi -Haştırın (Bakımanı) Kalesi -Hurman Kalesi -Kahramanmaraş Kalesi -Meryemçil (Geben) Kalesi -Mitel (Çuhadarlı) Kalesi -Zeytun Kalesi

KÖPRÜLER

Ceyhan Köprüsü (Taş Köprü) -Kanlı (Kantarma) Köprü-Kılılı Köprüsü (Dalyan Köprüsü)

ÇEŞMELER

Acar Hamamı -Divanlı Hamamı -Elbistan Selçuklu Hamamı -Gavur Hamamı -Hatuniye Hamamı -Paşa Hamamı -Tüfekçi Hamamı -Uzunoluk Hamamı

Çiçekli Hamamı

HAMAMLAR
Acar Hamamı -Divanlı Hamamı-Elbistan Selçuklu Hamamı -Gavur Hamamı -Hatuniye Hamamı -Paşa Hamamı -Tüfekçi Hamamı -Uzunoluk Hamamı -Çiçekli Hamamı

DOĞAL YERLER VE MESİRE ALANLARI

Ali Kayası -Atatürk Parkı -Aliya İzzetbegoviç Rekreasyon Alanı -Başkonuş Mesire Alanı -Elbistan Pınarbaşı -Fırnız Suyu -Kapıçam Tabiat Parkı -Kılavuzlu Parkı ve Mesire Alanı -Körçoban Tabiat Koruma Alanı -Kumaşır Gölü -Menzelet Barajı Gölü -Menzelet Mesire Alanı -Muhsin Yazıcıoğlu Mesire Alanı -Tekir -Yavşan Tabiat Parkı -Yedi Kuyular Kayak Merkezi

KÜLTÜR

Geleneksel El Sanatlarımız -Kahramanmaraş Tarihi Ticaret Alanı -Maraş Kültür Envanteri -Müzeler -Tarihi Maraş Konakları -Ören Yerleri, Höyükler”

Haber: Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz